Yabancılar mübah; ama ana dilimiz günah - Mümin TOPÇU

Yabancılar mübah; ama ana dilimiz günah


İşim gereği, her sabah biraz medyada göz gezdiririm ve genelde Balkanlarla ilgili haberler takibimde olur. 

Bu sabah öğrendim, Kuzey Makedonya'da Arnavut asıllı ünlü bir siyasetçinin kapısı önüne mermi bırakılmış.

Önemsiz bir haber diyebilirsiniz; ama unutmayalım, Balkanlar her an patlayacak bir "barut fıçısıdır."

Bu tanım tarih boyunca hep geçerli olmuş; ama gönül ister ki, nihayet, bu yeterince parçalanmış ve insan kanına doymuş topraklara, barış gelsin, sulh gelsin...

K. Makedonya'daki bizi sevindiren olay, ülkedeki Türk toplumunun çoktan anadilde eğitim hakkını elde etmesidir.

80 bin küsur Türkün yaşadığı K. Makedonya, yarım milyondan fazla Türkün barındığı  Bulgaristan'dan daha demokratik bir gelişime ve uygulamalara sahip midir sorusu akıllara getiriyor; çünkü AB'ye de üye olan memleketimizde ana dili eğitimi henüz çözüme bağlanmış değil.

Başkent Sofya'da veya Avrupa Parlamentosu'nda bulunan Türk asıllı milletvekilleri, bu konuda sadece suspus olmayı tercih ediyorlar...

Batı Trakya'daki okullarda, Türkçe eğitim konusu bedbaht mevcudiyetini korumaya devam ediyor.

Yunanistan'daki Türklere yönelik ayrımcılık daha anaokullarında başlıyor.

"Azınlık okullarında anaokulu eğitimi Yunanca olacak!" dayatması hala yaşatılıyor.

Daha dünkü gün, Gümülcine'deki bir Azınlık okulunda, ana dilimizle ilgili bir konferansa, resmi yetkililer yasak koydular.

Rodoplar'ın batısına geçersek, oradaki durum çok daha vahim.

Birkaç yıl öncesi, bizim İriderelilerin ( Ardino ) buluştuğu bir sanal grupta, kreşlerdeki seçmeli dersler üzerine tartışma çıktı.

Madem ki, resmi dilin dışında başka bir dilde eğitim uygulanacaksa, bu ana dilimiz için geçerli olsun önerisini getirdim; ama çoğunluk buna şiddetle karşı çıktı.Bu hiç beklemediğim tepkiye gerçekten çok şaşırmıştım...

Meğer, Bulgar asıllı olan kreşin müdiresi, küçük afacanların Rusça öğrenmelerini dayatmaktayımış.

Bir sözle, her yabancı dili tercih etmek mübah; ama ana dilimizi öğrenmek büyük günah...

Biliyorum, yine sıktım sizi, öyleyse şu efsaneleşmiş mantolama işinle günün yazısını noktalayalım.

Mantolama, binaların ısı kaybının minimize edilmesi amacıyla dış cephelere yapılan kaplama işlemidir.

Bildiğiniz gibi, Bulgaristan'daki mevcut siteler ve apartman daireleri, çoktan yıkılan komünist rejimden kalma birer miras.

Bunların dış görüntüsü zaman içinde bir hayli kirlenmiş ve çirkinleşmiş.

Yıllardır, bu binaların dış cephelerine devlet tarafından kaplama işlemi (саниране ) yapılacağı vaat ediliyor.

Son günlerde Kırcaali'de kulaktan kulağa fısıldanan tek şu oluyor:

" Eğer kongrede, Peevski'ye yeterince oy çıkmazsa, dış kaplaması öngörülen dokuz sitenin iptaline gidilecekmiş..."

Vay,  be!

Şeytanın bile aklına gelmeyecek, bu son durumdan sonra, ben daha ne diyebilirim.

Tam da güzel bir marş mırıldanıyordum:

 

“Dağ başını duman almış

Gümüş dere durmaz akar

Yürüyelim arkadaşlar”

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI