HÖH, neden Balgöç'e meydan okumaya kalkıştı - Mümin TOPÇU

HÖH, neden Balgöç'e meydan okumaya kalkıştı


Geçenlerde bizim Rıdvan Tümenoğlu'nun bir notu beni bayağı tedirgin etti.

Gazeteci arkadaşımız şöyle diyordu:

"Bulgaristan yasalarına göre kurulan bir siyasi partinin Bursa bilmem neyi, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre kurulan ve faaliyet gösteren bir derneğin yönetimi ile ilgili, "Geldikleri gibi gidecekler" diye açıklama yapabiliyor. Bu cüreti kimden aldı acaba?"

Tümenoğlu'nın öfke dolu ve manalı haykırış sebebi, Tiviport.com sitesinde çıkan özel bir haberdi.

Bu haberi, aynen aktarıyorum:

HÖH Temsilcisi Çavuş’tan BALGÖÇ yönetimine zehir zemberek açıklama:

Geldikleri gibi gidecekler!

Balkan camiasında sular durulmuyor. (ÖZEL HABER)

"Tiviport’un kamuoyuna duyurduğu Balgöç’te yaşanan istifa krizinin dumanı tüterken, Bulgaristan’daki Türk azınlığın temsilcisi Hak ve Özgürlükler Hareketi’nden de konuyla ilgili açıklama geldi.

Tiviport’a konuşan HÖH Bursa İl Temsilcisi Taner Çavuş, Balgöç Genel Başkanı Emin Balkan ve ekibiyle ilgili sarsıcı iddialarda bulundu, sert sözlerle yüklendi.

Çavuş’un iddiasına göre Emin Balkan’ın yardımcısı ve sağ kolu Ayhan Işık, Hak ve Özgürlükler Hareketi’ne küfretti. Küfür olayını genel merkeze rapor ettiğini hatırlatan Çavuş, Emin Balkan’ın, Nuri Adalı’nın anma töreninde HÖH aleyhine, DOST Partisi lehine konuşmasının bardağı taşıran son damla olduğunu belirtti.

HÖH’ün son Bulgaristan seçiminde Balgöç’e yetki vermediğini ve saf dışı bıraktığını da anlatan Çavuş, şöyle devam etti:

“Emin Balkan, yönetim kurulu üyelerinin istifasını isteyerek, aynı Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz’ın yöntemini uygulamıştır. Bunlar çok yanlış işler. Son olarak Bulgaristan Türklerinden Bulgar Türkleri diye söz edip, klavye hatası açıklamasında bulunarak hatalarının üstünü örtmeye çalıştılar. Oysa ben de klavyeme ‘Bul’ diye yazdığımda ‘Bulgar’ çıkmıyor, ‘Bulgaristan’ çıkıyor. Belli ki Bulgar Türkü yazan kişinin Balkan camiasıyla ilgisi yok. Emin Balkan’ın yönetimini doldurmak için yazdığı bir kişi olsa gerek.”

Tüm bu nedenlerden dolayı Balgöç ile mecbur olmadıkça ilişki yürütmediklerini belirten HÖH İl Temsilcisi Çavuş, “Emin Balkan ve ekibi, geldikleri gibi gidecek” diyerek, adeta meydan okudu."

***

Bizim göçmen STK'ların, memleketteki "parti" ile bunca içli ve dışı olmalarını hiçbir zaman tasvip etmedik; çünkü karşımızda "derin Bulgarlarla" ilşkilendirilen bir "Türk partisi" duruyordu.

Anladık ki, Bursa'dan, Sofya'ya bir takım raporlar gidiyormuş, hatta, Sayın Emin Balkan'ı HÖH'e şikayet etmişler.

Bir de, Balgöç yöneticisinin, DOST Partisi lehine konuşması bardağı taşıran son damla olmuş...

 Yahu, Emin Balkan, son dernek kongresinin hemen akabinde DOST Partisinin aleyhine de bir demeç vermişti.

Ben, bir dernek üyesi olarak şimdiki başkanın lehine oy verdim; fakat o demecini ise hiç tasvip etmedim; ama gidip ne bardak filan kırdım, ne de dernekten istifa  ettim, ne de kendisini Sofya'ya jurnalledim...

Başkanın yanlı demeci, 200 000 bine yakın DOST sempatizanının gönlünü de fena şekilde kırmıştı.

İşte bundan diyorum, derneklerin siyasi partilerle işi olmasın diye...

Artık, söz konusu parti tarihe karıştı diyebiliriz; 200 000'den fazla HÖH aleyhtarı ise pusuya yatmış vaziyette bir yerlerden işaret beklemekte...

Bizim derneklerin ve HÖH gibi bir siyasi oluşumun misyonları artık çok farklı, adeta çetrefilli bir yol ayrımındalar. 

Hak ve özgürlükler mücadelesi çoktan rafa kaldırıldı, şimdilerde farklı kulvarlarda koşturulmakta.

Bir Delyan Peevski kalkıp, yeni anayasa oturumunda:

" Bizim anayasa değişikliği için hiç bir teklifimiz yok" diyebiliyor...

Sözün bittiği yer budur; ama anlayana...

Ben, dernek başkanımdan hesap sorabilirim; fakat derin Sofya ne alaka?

Kongre delegeleri ve dernek yöneticileri üzerinde herhangi bir sınır ötesi vesayet yelleri estirilemez...

Güya, son seçimlerde HÖH partisi, Balgöç'e yetki vermeyerek saf dışı bırakmış...

Düne kadar Balgöç'ün kapısında yatıp kalkıyordunuz ve aç köpek gibi dernek yöneticilerinin peşlerinden koşturuyordunuz.

Aslında, bu aç köpek deyimi, Türk milletinin literatüründe daha çok kan davası dönemleri bastırılmış duyguları dışa vuran bir eylemdir.

Bu sebeple hodri meydan derken, biraz daha temkinli olmakta yarar vardır diye düşünmekteyim.

Yahu, güldürmeyin beni, gerçekten çok komik oluyorsunuz...

Sizden yetki kim istemiş ki, ayrıca Balgöç'ü saf dışı bırakacak gücü sizler Peevski ve Danço Mentata'dan mı alıyorsunuz?

Bu bir merak konusudur...

Bir statüko ve oligarşi partisine dönüşen HÖH, asla Balgöç'e meydan okuyamaz.

Yarın öbür gün bakmışız ortalıkta ne statüko, ne oligarşı, ne de mafya örgütlenmeleri kalmış; fakat göçmen dernekleri bizler var oldukça, onlar da her zaman ayakta kalacaklardır...

Bulgaristan'daki Türkler, bizim öz kardeşlerimizdir, tabii ki de, kendileri tertemiz ve demokratik bir siyasi oluşumu çoktan hak ediyorlar.

YAZIYI PAYLAŞ!

Yorumlar / 1

  • Rodop gızanı | 02 Eylül 2023 10:07

    On numara bir tespit.. Bulgaristan'nda Türkleri in ve azınlıkların Partisi olarak yıllar önce kurulan Hak ve Özgürlükler Hareketinin artık misyonunu çoktan doldurduğunu son icraatları ile kendi de göstermiş oluyor... Son yıllarda bu Parti orada yaşayan soydaşlarımızla Türkiye’den oraya gelip sıkıntı ve çeşitli sorunlarımı çözmek isteyen soydaşlarımız için ne gibi katkısı olmuştur? Sadece seçim zamanında Türkiye'nin kapısını aşındırıp diğer zamanlarda BG de başka oluşumlar ile haşır neşir olmakla siyaset ve halk hizmeti yapılamaz. Sizin bugün aba altından sopa gösterdiğiniz insanlar jivkov dönemindeki baskılar sırasında İstanbul caddelerini inletmişlerdi sizin bundan haberiniz var mı? Öyle Sofya’dan gelip Bulgaristan kırsalına kendi insanına "Ben önemli VIP birisiyim" havası atmakla dava adamı olunmaz... Tabi ki dava kaldıysa eğer sizin lügatınızda. Saygılar selamlar!

YAZARIN SON 5 YAZISI