Yarınki gün Rojen'de, Avrupa Birliği'nin en yüksek pilonu resmen açılmış olacak.
Böylece 111 metre yükseklikte, Bulgaristan'ın milli bayrağı dalgalanmış olacak.
Geçmiş yıllarda, Rojen çayırlarında düzenlenen folklor gösterileri ve şenlikleri, toplum arasında bayağı popülerdi; fakat bu sefer ortaya farklı bir durum çıktı ve bu uzun demir pilonun, yeşilliği ve güzelliği ile meşhur dağ ortamına yakıştıramayanlar oldu, başka bir kesim ise vatanseverlik naraları atıp tutmakta.
Birileri, milli sembollerin bu şekilde değerlendirmesine tamamen karşı çıkarken, diğer bir kesim ise toplumun birleşmesinden dem veurmakta.
Yarınki törene, Bulgaristan'ın Rusofil Cumhurbaşkanı Rumen Radev'in katılması da bekleniyor, kendisi bu pilonun dikilmesinde aktif rol oynamış oldu.
Şimdi herkes, Avrupa Birliği'nin en fakir ülkesi olarak anılan Bulgaristan'ın milli bayrağının 111 metre yükseklikte dalgalanmasının, topluma ne gibi bir faydası olacağını sorgulamakta.
Ne ilginçtir ki, bir milyon leva tutarındaki bu pilon Türkiye'de imalat edildi...
Herhalde, siparişi verenler, pilonun Rodoplar'ın Osmanlı'dan kurtuluşunun 111. şerefine dikileceğini düpedüz gizlemişlerdir.
Bulgaristan milli bayrağının, Yunanistan ve Türkiye sınırlarına yakın bir yere dikilmesi, sanırım ileride, bu iki ülkenin vatandaşları tarafından çeşitli yorumlara maruz kalacaktır.
Bu bayrağın Yunanistan'dan veya Bulgaristan'dan görülüp görülmeyeceğini bilmiyorum; fakat bir hususu hatırlatmakta yarar olacaktır.
Geçmiş yıllarda sahte Bulgar patriyotismi sayesinde, Rodoplar'da yaşayan on binlerce Türk ve Pomak, yerleşim yerlerini terk etmeye mecbur bırakıldı.
Bunca insan vatanını terk edince, arkalarında kalan birçok köy ise tamamen boşaltılmış oldu.
Bugün asıl Rodoplar'da, bu tür tamamen insansız ve yıkılmış köy evlerine rastlamak mümkün. Benim köyümde de artık kimse yaşamıyor ve tamamen ıssızlık hakim.
Rojen'de ise kutlamalar var...
Bütün bu üzüntü verici ve can sıkıcı manzara karşısında, sanırım bunca şenlik, gösteriş ve kendini beğenmişlik biraz da fazla geliyor...
