Tarih

Tarih Haberleri

Demir Baba Kimdir

*** Demir Baba, sol eli ile arslanın başı üzerinden birdenbire yelelerinden yakaladığı gibi kendine doğru çekmiş, sağ eliyle arslanın ensesine öyle bir darbe indirmiş ki, herkesin nefesini tutarak hayretle izlediği sessizlik içinde arslanın boynunun “küt” diye kırıldığı duyulmuş. Diğer arslanlar da teker teker saldırmış ve hepsi de Demir Baba tarafından aynı şekilde boyunları kırılarak yere atılmış.

Makbul İken Maktul Olan Tarihi Camimiz

Yarım asrı aşkın bir zamandır ibadete kapalı tutulan ve haraba yüz tutmuş olan tarihî camimiz, 9 Ekim 2020 tarihi itibarıyla, resmen Bulgaristan devleti tarafından restore edilmeye başlatılmıştır.

Hutbe kılıç geleneği ne anlama geliyor?

Osmanlı İmparatorluğu'nda devlette hükümranlığın alameti olarak görülen kılıç kuşanma merasimlerinin yapıldığı mekanlar zaman zaman camiler olmuştur. O camilerden biri de, Osmanlı'ya başkentlik yapmış olan Edirne’deki Eski Camii'dir. Kılıç geleneği, kuşanma anlamında olmasa da asırlardır sembolik olarak yaşatılıyor bu camide. Cuma günleri ve bayram namazlarında hutbeye kılıçla çıkılıyor.

Sultan 2. Abdülhamid Han'ın koleksiyonunda Kırcaali ve Eğridere camilerinin fotograflarını bulduk...

*** "19. yüzyılın en büyük görsel arşivi" olarak tanımlanan ve Sultan 2. Abdülhamid Han döneminde çekilen fotoğraflardan oluşan koleksiyon, araştırmacılara dönemin sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasi tarihini okuma, yorumlama ve tespit etme fırsatı sunuyor. *** 918 albüm içerisinde 36 bin 585 fotoğraf bulunmakta. *** Dikkatinize sunduğumuz 2 fotograf, Sultan 2. Abdülhamid Han'ın albümlerinde yer almakta. Kırca Ali ve Eğridere Camilerinin fotografları, belki de, ilk kez gün ışığı görmekte ve geniş okuyucu kitlelerine ulaşmakta...

Osmanlı Döneminde Tekke Kozluca Köyü

*** 1586 yılı Mihaloğulları Akıncılar Defteri'nde kayıtlı Tekke Kozluca köyündeki aile reislerinin isimleri; 1. Bekir Dede Balı, 2.Hızır Balı Bekir, 3.Kut Hüda Verdi, 4. Kurt Balı İbrahim, 5. Mehmet Ramazan, 6.Selim Şehsüvar, 7. Revane Abdullah, 8. Tatar Pir Gaib, 9. Nebi Gazi.

Kraliçe Ekaterina'nın Küçük Kaynarca Çeşmesi

*** Antlaşmanın imza yeri, Kraliçe Ekaterina tarafından belirlenmiştir. O, kendisini mitoloji su tanrısı Minerva ile benzetirmiş ve bu bölgedeki üç su ırmağı arasında gerçekleşmesini istemiş. Şu anda Küçük Kaynarca'da antlaşmanın anısı olarak tarihi çeşme ve park bulunmaktadır.

Kalacak olan yerini, gidecek olan yolunu bulur

*** Sözün kısası, düşmanlık kazanı hiç aralıksız kaynatıldı ve sıcak sular başımıza döküldü, fakat bütün ihtiyaçlarımızı karşılamamıza yeten dilimiz, dinimiz, toplumsal bilincimiz, üretim kültürümüz, eğitim seviyemiz, ibadet sistemimiz ve bütün yerleşmiş geleneklerimiz, sıkı bir esaret altında bulunmamıza rağmen, bizlere yeterli oluyordu... 

Rumeli’nin Hakikî Fâtihlerinden Âlim ve Velî: SOFYALI BÂLÎ EFENDİ (XV. asır – 1553)

Sofya’daki Kara Caminin inşa edilmesinde, Dupnitsa’daki Şeyh Bâlî Efendi camisi ve mahallesinin kurulmasında Sofyalı Bâlî Efendinin derin etkisi görülmektedir. Onun halk üzerindeki etkisini Evliya Çelebi’nin anlatımları çok güzel tasvir etmektedir. Ayrıca vefatından sonra Derbend Çeşmesi yanında, yani bugün türbesinin bulunduğu Knyajevo mahallesindeki zaviyesine Sofya Kadısı Ali Kuşçuzâde Abdurrahman Efendi tarafından türbe yaptırılması, Sultan II. Selim Zigetvar Savaşı dönüşünde vakfına orman ve araziler temlik etmesi, Ekmekçizâde Ahmed Paşa’nın büyük bir kervansaray yaptırıp dükkânlar vakfetmesi, hamam yapılması, Budin Mîr-i Mîrânı Maktûl Mustafa Paşa, Kıncı Subaşı, Mesih Voyvoda, Sofyalı Seyyide Hatice Hatun ve başkalarının para ve mal vakfetmeleri Şeyh Efendinin etkisini göstermektedir.

GÖÇLER

*** 18.10.1925 yılında, Türkiye Cumhuriyeti ve Bulgaristan Çarlığı hükümetleri arasında İkamet Sözleşmesi imzalanmıştır. Sonralarında buna Dostluk Antlaşması da eklenince, biraz da olsa, göçler esnasında belirli bir düzen ve nizam sağlanmış.Göç eden şahıslara, zaman belirleme, mülklerini satma, ev eşyası ve hayvanlarını götürme hakkı tanınmış. 1923-1939 yılları arasında toplam 198 688 kişi göç etmiştir. İkinci Dünya Savaşı esnasında, 1939-1945 yılları arasında ise 21 353 kişi göç etmiştir. 1949 yılına kadar göçler tamamen durdurulmuştur. 02.12.1950 yılında, iki devlet arasında yeni bir Göç Antlaşması imzalanmıştır. 01.01.1950 - 30.09.1951 yılları arasında 212 150 kişi göç etmiştir.

Acının acısı veya dünyanın en zalim hükümdarları

Tarih sayfalarına baktığımızda dünyanın en iyi hükümdar listesi başında bir ATATÜRK görünüyor. Zalimler listesi ise kırk kuyruk! Bunlardan birkaçını yürek acısı ile aşağıda veriyorum. Kalbi zayıf olan okumasın... 

Osmanlı Şehzadesi Mehmet Refik Efendi, Sofya Radyosu'nun kurucularının arasında

Bulgaristan'da ilk radyo yayınlarının 1930'lu yılların başında teknik temelinin atılmasında bir Osmanlı şehzadesinin rolü büyük. Sultan 2. Abdülhamid’in oğullarından Mehmet Refik Efendi’nin ülkede ilk radyo vericilerinin kurulmasında etkin rol aldığı açıklandı.

Başkent Sofya'da 7 minare nasıl patlatıp yıkıldı?

*** Bir gün Sofya üzerinde gürültülü bir fırtına belirir. Dondukov, habercisini Mosolov’u çağırmaya gönderir. “Bak da yıldırımlar daha çok minareye devirsin.” Der ve şeytanca göz kırpar. Anladın değil mi? “Evet” der Mosolov ve uzaklaşır. Ateşin sahibi Zevs gibi belediye başkanı Sofya sokaklarında şimşek çakmaya başlar.

Kızıl Ordu'ya alınan Türk soylu askerler

Türk esirlerin akıbeti ise feci idi. Onlar esmer ve sünnetli olmaları dolayısıyla anti-semitist Naziler tarafından Yahudi zannedilerek donmuş toprak üzerinde, tel örgüler içinde çadırsız, aç bilaç ölüme terk edildiler. İlk zamanlarda 600 bin Türkistanlı esirin 400 bini bu şekilde hayatını kaybetti. Ölenler toplu mezarlara gömüldü.

Tozluk mu, Tuzluk mu?

Kızılelma (Turan, Türklerin Kutlu Yürüyüşüdür)

Bugün Türk Dünyası paramparça ise; Türklüğün büyük bir yekûnu işgal altında ise; Türk tarihinin başladığı topraklardaki Türk kavimleri 200 yıllı aşan Rus asimilasyonu karşısında dinlerinden ve milliyetlerinden olmuşsa; Doğu Türkistan dünyanın en acılı işgalini yaşıyorsa; Türk evlatları geleceğini Avrupa kapılarında düşük nitelikli işlerde aramak zorunda kalıyorsa; Türk yurtları medeniyetler seviyesine sıçrama hamlelerine nasıl ve nereden başlayacağına karar veremiyorsa; bir nefes tefekkür etmek gerekir; Bu millet nasıl oldu da istikametini kaybetti? “İstikametiniz” yoksa nereye gittiğinizin ne önemi var?

Selânik Vilâyeti Ahvâl-i Coğrafya *1320 sene-i hicriyesine mahsûs Selânik Vilâyet Sâlnâmesi.

*** Vilâyet şarken Edirne vilâyeti ve Şarki Rumili eyâleti ve şimâlen Bulgaristan eyâleti ve Kosova vilâyeti garben Manastır vilâyeti ve cenûben Yunanistan , Adalar Denizi ile mâhdûddur.

“Türkçeyi sevmeyen, kendini Karadeniz’e atsın!”

Tabii, ana dilinin tedrisattan kaldırılması canlarını yaksa da bir çok öğretmen ve velî susmak zorunda kalmıştır. Ancak Turpçular köyünden gelen öğretmen Mehmet Ömeroğlu (Daha sonra Mehmet Özgür) bütün cesaretini toplayarak Nazım Hikmet’in bir sözünü hatırlatmıştır; “Türkçeyi sevmeyen, kendini Karadeniz’e atsın!” Böylece, her adımda karşısına çıkacak olan budaklı çomağı da komünistlerinin tekerine sokmuştu. Bu çomak, onun başına birçok belâlar açmış ve Bulgar zindanlarında beden çürütmesine sebep olmuştu.

“Doğu Makedonya” mı yoksa “Makedonya Yörüklüğü” ya da “Makedonya Yörüklükleri” mi?

Makedonya Yörükleri’nde ve Balkan dillerinde Yörüklük, “Yörüklerin yaşadığı yer” anlamına gelmektedir. Yörüklük adı; Makedonya ve Balkanlarda, Aranavutluk adında olduğu gibi, “yer adı” olarak kullanılmaktadır. Makedonya Cumhuriyeti’nde bir “genel Yörüklük”, bir de bu genel Yörüklük’ün içinde “özel Yörüklük”ler bulunmaktadır.

Toplam 104 haber.