Edebiyat

Edebiyat Haberleri

Şiire Bulanan Düşlemler

Cebinde bir kahvelik para, bir tanıdığa rastlarsın umuduyla meydanlıktan tren garına değin sokağı iki kez indin çıktın. Rastlayamayınca, kapısı üstüne: “Dön, dolaş yine bana gel” yazılı tabela asacağını söylediğin kafeye oturup kahveni içtin, hiç kuşkusuz birileri gelir, beklentisini koruyarak oyalandın. Kimse gelmeyince oradan kalktın, deniz bahçesinde, birkaç uzun turun ardından yazarlar kulübüne yöneldin.

Bulgaristan'da Bir Türk: Mehmet Habil

*** Mehmet Habil, şu an bir anıtın üzerinde yazan sadece bir isim değil, geçmişte vatan olan bir toprağın üzerine dökülen kanın adıdır.

Ahmet Türkay: BAHAR GÖZLÜ KIZ

*** O, duygularımın, düşüncelerimin bir bileşiğiydi; onu özlemek ya da düşlemek, ibadet etmek kadar kutsaldı benim için. Onsuz günler, geceler inadına uzuyor, zamanın ruhu, kalbi sanki duruyordu.

Yahya Akbulut: Bir Şair

* Topraktan alır gücünü, kaleminin ucunda yağmur kokusu. / Güneşi arar ala gözleri, büküldüğünde boynu.

ERENDORUK'UN İTİBARI İADE EDİLDİ

“Sevinci sevincimdi, acısı dinmez acım,/ Ağladım o ağlarsa, o gülüyorsa güldüm./ Erkeğe biraderim, dedim, kadını bacım,/ Direndim direnenle, öldürülenle öldüm"./

Metin Edirneli: Bir Daha Asla...

İki şiir / İbrahim Kamberoğlu

ibrahim kamberoğlu - sanık

hora feneri gibi yalnız ve hüzünlüyüm / marmara denizi kadar yorgun / huzuru şeytan alıp götürmüş / duyurulur

Naim Bakoğlu: Umutlara tutkun bir çınar ağacı

Yüreği yaralı bir Çınar ağacıyım ben / Yıllanmış, yıpranmış, yaprakları seyrek seyrek / Kökleri derinde bir Çınar ağacıyım ben!/ Talihi karalı bir Çınar ağacıyım ben

Dağ Çeşmesi / Kadriye Cesur

Oralarda kaldı çocukluğumun sabah uykusu / Seherinde çiğdemin ve akça bardak kokusunun / Nereden başlamalı unutmaya bu kederi /Bir tuğra gibi kıvrılmışken / Boynuma hasret çiçekleri …

Verilen sözler mezarlığı ömrüm / İbrahim Kamberoğlu

ben hala mutsuz ve yoksulum / üstelik isyankar biraz, / ömrümün kalabalık yerinde / kalakaldım elimde verilen sözlerle...

Kimse büyük laf söylemesin

Kabus dolu rüyalar

* Uzun yıllar geçmişti, ülkedeki dikta rejimi değişmişti, her şeyin unutulduğunu sanıyordu; ama özgürlüğünün ilk gecesinden beri onun rüyaları hiç değişmedi.* Kasabaya inince, kendini bir kargaşa ve gürültü içinde buldu, kalabalığın içine daldığında, bir ara başında bir sıcaklık hissetti, daha sonra bu sıcaklık elbiselerinin içinde gezinmeye başladı...

İtiraflarım / İbrahim Kamberoğlu

*** son isteğimi lütfen aklınızda tutun / küçücük penceresi olsun / beni götüren tabutun...

Toplam 149 haber.