BİZİ ASİMİLE ETMEK İSTEYEN ZİHNİYETİN MÜSLÜMANLIK ÜZERİNDEN KURMAYA ÇALIŞTIĞI OYUNLAR
Bulgaristan siyasetini yakından takip edenlerin dikkatini çekmiştir, bizim oradaki soydaşlarımıza Türk olarak değil, Müslüman olarak hitap edildiğini. Yani etnik kimliğimize göre değil, dini aidiyetimize göre hitap edildiğini.
Müslümanlığımızla, tabii ki, gurur duyuyoruz; ama bunun yanında etnik aidiyet olarak Türkoğlu Türk'üz.
Burada kasıt olduğunu söylemeye gerek yok. Ezelden beri var olan asimilasyon politikalarının bir çeşidi.
Sadece dini aidiyetimiz üzerinden giderek bizi diğer Müslüman nüfus olan Pomaklar ile aynı kefeye koyma gayretleri var.
Bulgarların doktrinine göre, Pomaklar ayrı bir ırktan ziyade, güya Osmanlı döneminde Müslümanlaştırılmış Bulgar. Bundan dolayı Pomaklara " Bılgaro-Mohamedanin" ( Българо - Мохамеданин ) diye hitap ederler. Yani özetle Мüslümanlaştırılmış Bulgar...
Bir sonraki aşamada bizi de aynı kategoriye sokarak ileride bize de aynı şekilde hitap edilmeye başlanırsa kimse şaşırmasın.
Bununla kalmayıp bu tezi destekleme amaçlı bizim bazı ilçelerimizi yoğun Pomak nüfusu olan ilçelere bağlama projeleri de var. Mesela Cebel ve Killi'yi Pomak kasabası olan Darıdere'ye (Златоград ) bağlamak gibi...
Bu konulara dikkat çekmek için buradan zaman zaman yazdıк, bu duruma güya bizzat bizi temsil eden partinin yetkilileri de dahil olması fazlasıyla düşündürücü. Bunların yöneticilerinin de bu yönde telkinleri var, yani bizim Bulgaristan'daki soydaşlarımıza Türk diye değil, Müslüman diye hitap edilmesi gerektiğini söylüyorlar.
Buna gerekçe de uydurmuşlar. Güya, Pomaklar, Türk deyince alınıyormuşlar...
Yav, neyine alınacakmış? Zaten kimsenin Pomaklara Türk filan dediği yok. Pomak Pomaktır, Türk Türk'tür, Roman Romandır. İnsan, kendi ırkı ile anılmasından hiç alınır mı?
Bizim etnik aidiyetimizi göz ardı ederek, sadece dini aidiyetimiz ile hitap etmek tamamen kasıtlı ve art niyetlidir.
Güya, buna bizim insanımızı temsil eden partinin de dahil olması fazlasıyla düşündürücüdür.
Türk ırkına mensup soydaşımızın beklentisi oradaki etnik, dini ve kültürel varlıklarına saygı gösterilmesidir.
Nasıl ki Türkler, Bulgarı ile de, Pomakı ile de, Çingenesi ile de, yüzyıllardır kardeşçe yaşayıp herkesin etnik kimliğine saygı gösterdiyse, bizler de aynı saygıyı beklemekteyiz...
