TOPLUMSAL DEĞERLERİMİZ ETKİN BİR ŞEKİLDE YENİDEN YAŞATILMALI
Bulgaristan'daki Türklerin ve yurtdışında yaşayan kardeşlerinin insani değerlerinin sosyal, siyasi, kültürel ve ekonomik hayatta yeniden etkin bir şekilde yaşanabilmesi için insanımızın mutluluğuna, toplumsal uzlaşmaya, barışa ve demokrasinin yaşatılması için yeniden mücadeleye hazır olduklarını belirten katılımcılar, ileriye dönük toplumun gelişmesi ve güçlenmesi ile bağlantılı çeşitli proje ve stratejiler hazırlanması kanaatine vardılar.
TOPLUMSAL DEĞERLERİMİZ ETKİN BİR ŞEKİLDE YENİDEN YAŞATILMALI
Misyon Gazetesi’nin daveti üzerine, 1989’yılı öncesi gizli faaliyetlerde bulunan bazı gazilerimiz, şehit yakınları, aydınlarımız ve toplum düşüncesi ile yanıp tutuşanlar, Bursa’da bir araya gelip, toplumumuzu ilgilendiren güncel konuları üzerine sohbet etti.
Bulgaristan'daki Türklerin ve yurtdışında yaşayan kardeşlerinin insani değerlerinin; sosyal, siyasi, kültürel ve ekonomik hayatta yeniden etkin bir şekilde yaşanabilmesi için; insanımızın mutluluğuna, toplumsal uzlaşmaya, barışa ve demokrasinin yaşatılması için yeniden mücadeleye hazır olduklarını belirten katılımcılar, ileriye dönük toplumun gelişmesi ve güçlenmesi ile bağlantılı çeşitli proje ve stratejiler hazırlanması kanaatine vardılar.
Muhammet GÖLCÜKLÜ, Görükle Göçmen Konutları’nda Muhtar;
“ 1985 yılı olaylarından sonra cezaevine atıldım, sürgün edildim ama gördüğünüz gibi, hala ayaktayız, mücadeleye ediyoruz, insanımızın her konudaki ihtiyaçlarını karşılamaya gayret gösteriyoruz. Baskıcı Jivkov rejimi esnasında, yüzlerce, binlerce kardeşimiz haklı Türklük davamız uğruna, canları pahasına, açık veya gizli bir şekilde totalitarizme karşı sert bir biçimde mücadele etti. Bu yolda ve davamız uğruna, bazıları arkadaşlarımız şehit düştü, gazi oldular. Gördükleri bunca sıkıntı ve işkenceden sonra, sağlığını kaybedenler oldu ve yatağa düşenler oldu.1989 yılından sonra, bizim gibi halkımızın özgürlüğü için savaşanlardan kimsecikler ilgilenmedi, kendimizi hala bir köşeye atılmış ve unutulmuş olarak hissediyoruz. Zaten bir çoğumuz artık hayatta değiller. Bir çok şehidimiz aramızdan küskün ayrıldı. Bazı Bulgaristanlı Türk siyasetçiler, bizi adeta, kendilerine düşman ilan ettiler. Halbuki biz olmasaydık, kendileri ne milletvekili olurdu, ne de bugün saraylarda yaşayabilirlerdi…”
Nurten REMZİ, Şumnu Türk Kültür Evi Yöneticisi;
“Uzun yıllar kültür alanında çeşitli faaliyetlerde bulundum. Bana maddi açıdan hiçbir siyasi güç yardım eli uzatmadı, hatta çeşitli engeller yaratarak, bazı etkinliklerimin önüne geçtiler. Koca Yusuf’un yöresindeki kutlamalar ve güreşler, aynı isimdeki dernek ve müzenin hazırlanması hep benim inisiyatifimle gerçek oldu. Bu konularda her zaman öncülük ettim ama bu köylerdeki kutlamalar esnasında, beni polis gücüyle uzaklaştırdılar, çünkü artık bir DOST partisi aktivistiyim. Bu gelişmelerden sonra artık daha aktif bir şekilde siyasete soyundum. Deliorman halkı beni ve gücümü çok iyi tanır, bundan bana çok güvenir, çünkü 30 yıldır ben onlarla haşır neşir oldum ve aramızı kimsecikler bozamaz. Ben, hiçbir zaman çalmadım ve çırpmadım. Gocunacak bir yanım bulunmuyor. Ne sarayım var, ne de başka kaybedecek bir şeyim…"
Mehmet MUTLU, Millet Mahallesi(Bursa) Muhtarı;
"Bizim muhtarlığımız Bursa’nın en büyüklerinden. Nüfusu 60 000. Burada genelde Bulgaristanlı göçmenler yaşamakta. Çoğunluk bizim Killi (Benkovski) bölgesinden. Bizim insanımız birliği sever, örf ve geleneklerimizi hep beraber muhafaza edip, yaşatmaktayız ama bir tek siyasi alan halkamız zayıf kalmakta. Görüldüğü gibi, ilk kez son Bulgaristan seçimlerinde biraz varlık gösterebildik. Hummalı ve özverili bir çalışma sonucunda, yeni ve umut verici bir siyasi parti olan DOST’a fazlasıyla oy kazandırdık.Bir grup çalışma arkadaşımızla beraber, Killi bölgesine gittik ve DOST’a 2000’den fazla oy kazandırdık. Demek ki, dürüst bir şekilde ve beraberce hareket edildiğinde, başarıya da ulaşılabiliyor. İster Türkiye’de olsun, ister Bulgaristan’da, bizim toplum artık, kendi rüştünü ve gücünü bir şekilde ispatlamalı."