PAYLAŞIM YAPANA CEVAP VERMEK BİLE GEREKSİZ...

Bu paylaşıma cevap veren kendini Balkan Türkü olarak tanıtan gazetecilere de iki çift lafım var: Balkan Türkleri BULGAR veya YUNAN değildir bunu önce siz anlasanız ve yazılarınızı öyle yazsanız daha güzel olur.

PAYLAŞIM YAPANA CEVAP VERMEK BİLE GEREKSİZ...

Geçtiğimiz günlerde bir densiz bu vatan için çile çekmiş, işkenceye maruz kalmış topraklarımızdan Anadolu’ya dönmek zorunda kalmış yurttaşlarımızla ilgili bir paylaşım yaptı. Nereden tutsanız nasıl değerlendirseniz elinizde kalan bu paylaşımda kardeşlerimizi bu vatanın sahiplerini Suriyelilere benzetti. Birtakım gazeteler bu cahile cevap verirken Bulgar Türkü, Yunan Türkü diye haber yaptılar. Böyle bir ifade olabilir mi? Ne demek Bulgar Türkü veya Yunan Türkü? Bu konuda önce bizler dikkatli olmalıyız.

Önce açık ve net bir şekilde şunu söyleyeyim Balkan Türkleri mülteci değildir. Hele hele Bulgar veya Yunan Türkü hiç değildir.

14. Yüzyılda başlar bu öykü, Osmanlının genişleme ve yeni fetihlerle elde ettiği bölgelere Anadolu’dan güvenilir sağlam iş bilen insanları o bölgelere yerleştirmesiyle. Buralara yerleşen insanlar binbir zorlukla mücadele ile kendi vatanımızın parçası haline getirmeye çalışır. Balkan Türkleri tam bunu başarır ve Balkanları bir Türk vatanı haline getirir. Bulgaristan ve Balkanların büyük kısmında Türk nüfusu diğer herkesten fazladır. Dile kolay tam 500 sene uğraşmış çabalamış ve buraları Türk yurdu haline getirmişlerdir.  Öyle ki 1877 Osmanlı Rus harbine kadar devam eder.  Osmanlı’nın çöküşü ulus devletlerin ortaya çıkışı ve 1. Dünya savaşı yenilgisi Balkan Türkleri için yeni bir çilenin zorlu bir sürecin başlangıcına sebep olmuştur. 1980’li yıllarda artan baskılar ve politikalar sonucu Türk yurdu haline getirdikleri topraklardan ayrılmak zorunda kalmışlardır. Bu ülke için çalışan çabalayan Balkan Türkleri 500 sene sonra kendi yurtlarında üvey evlat muamelesi görmüştür. Tüm bu tarihi gerçekler ortada dururken bu kardeşlerimiz bunca çile çekmişken bu paylaşımı ve bu düşüncede olanları esefle kınadığımı belirtmek isterim.

Gelelim Süleyman Özkaraaslan ve Ak Parti’ye bu öyle kınama ile disipline sevk ile olacak işler değil. Bu zihniyet ve duruş meselesi herkes bu ayıp karşısında nerede durduğunu belirlemeli.  Ak Parti de bu arkadaş nasıl oluyor da ilçede görev alıyor?  Sayısı hiç de azımsanmayacak Balkan derneklerinin olduğu bir şehirde Sivil Toplum dan sorumlu olabiliyor? Nasıl oluyor da Sivil Toplumdan sorumlu bir ilçe başkan yardımcısı bunları yazabiliyor? Bunları da Ak Parti İl Başkanı değerlendirir ve partiye alınacak yöneticiler konusunda daha özenli davranır. Bu bizlerin kardeşlerimize borcudur.

Bu paylaşıma cevap veren kendini Balkan Türkü olarak tanıtan gazetecilere de iki çift lafım var: Balkan Türkleri BULGAR veya YUNAN değildir bunu önce siz anlasanız ve yazılarınızı öyle yazsanız daha güzel olur. Sağduyulu ve vicdan sahibi vatandaşlarımızla birlikte, Bulgar Türkü olmayacağını Bulgaristan’dan göç eden Türkler olduğunubaşta basınımız olmak üzere siyasetçimiz ve bu konuda konuşan herkese öğreteceğiz.

Bu vesileyle sosyal medya da paylaşım yaparken yazı yazarken iyi düşünülmesi ve dikkatli olunması gerektiği kaldı ki Türkiye’nin iktidar partisi mensubu olarak daha özenli davranılmasının elzem olduğunu bir kez daha vurgulayalım. İnşallah bu musibet 1000 nasihate bedel olur diyelim.

Nevzat Doğan’a bir kez daha sesleniyorum

10 Yıllık Başkanlığı boyunca sessiz kalmasına pek alışkın olmadığımız bazı durumlarda kendi partisinin İl Başkanına, Vekiline ve Büyükşehir Belediye Başkanına yükselen gazetelere açıklamalarda bulunan Sayın Nevzat Doğan’ın bu ağır ithamlar karşısındaki sessizliğiniz nedir? Niye susup şortlu fotoğraflarla cevap veriyorsunuz? Sizin keyfiniz yerinde olabilir ama İzmitliler özellikle sizlere inanan ve oy veren Ak Partililer cevap vermenizi bekliyor. Tamam siz Başkanlık gitti üzülmedim ben işime bakarım demeye çalışıyorsunuz anladık ama cevap vermeniz boynunuzun borcu bilesiniz.

Yazdım gitti okumanız umuduyla…

Enver EVERDİ

İşte Kocaeli

Bakmadan Geçme