NEREDESİN MÜMİN GENÇOĞLU VEYA NEDEN YÜKSEL ÖZKAN AHMET DOĞAN'A TEŞEKKÜR ETTİ ?

NEREDESİN MÜMİN GENÇOĞLU VEYA NEDEN YÜKSEL ÖZKAN AHMET DOĞAN'A TEŞEKKÜR ETTİ ?

Yılın son günlerinde camianın gündemi bir hayli yoğun, nereye göz atsak, bir çok tutarsız davranış ve söylem, tanıdık mizansenler ve bozuk plak sesli senaryolar, kokuşmuş ve pervane olmuş idiotlar, şahsi çıkar kovalayan maratoncu ibişler görmekteyiz...

***

Her şeyden önce bizim toplumu bir bütün olarak algılamalıyız, kendi kudretimize bel bağladığımızda, sınırlar ve kapı kuleler sadece coğrafya olarak kalır, çünkü kardeşi kardeşten hiç bir güç ayıramaz.

Peki, peşimizi bırakmayan aksaklıların kaynakçası nedir? Belki de bizim gerçek liderlerimizin olmamasıdır!

Neredesin Mümin Gençoğlu? Bizim şimdilerde aynen Mümin Aga gibi, gözü pek ve çok cesur liderlere gereksinimiz bulunmakta. Hani bir laf var ya;" Godumu oturtacak!"

Zamanın Bal-Göç Başkanı, bizim sesimizi bütün dünyaya duyurmuştu. Şimdikiler ise Killi'ye gidip, Ahmet Doğan'a teşekkür etmeyi bir marifet sanıyorlar.

Eğer, Mümin Gençoğlu sağ salim olsaydı, giderdi Killi'ye ve o zalimlerin yakasına yapışırdı. "Nasıl oluyor da siz vakıf mallarını ve camilerimizi satabiliyorsunuz, kapatabiliyorsunuz, gızanlarınızı anadilimizde bile okutmuyorsunuz?" diye hesap sormasını bilirdi.

Dahası, Tayip Erdoğan'ın huzuruna çıkardı, Boyko'nun makamına dalardı. İşte böyle bir liderimiz eksik bizim...

Mestanlı düğün salonunda, birileri kınalı gelin güvey olurken, yedikleri köftelerin ve nanelerin hesabını kim ödedi sanıyorsunuz? Sütkesiği'nde, Killi'de veya Mestanlı'da Gestapoların, Peevskilerin ve Danço Mentaların ne işi vardı! Bizler bunlara mı müteşekkiriz?

Güneydoğu Anadolu sınırlarında şehit edilen yavrularımızı, kimlerin kaçak silahlarıyla kahpece vuruyorlar? Kaçak sigaralar ve tütünler Bulgaristan'dan gelmiyor mu? Geçenlerde gömmedik mi, Cebelli ve Rusçuklu yiğitlerimizi! Bunun için mi birilerine teşekkür borcumuz var...

***

Mizanpajın diğer sayfasında ise, sadece kitap üzerinde liderlik rolündeki konfederasyon başkanımız, Kırklarelili genç dernek başkanımıza çatmış. Güya, anma töreninde depeselilere söz hakkı tanımış? Bizim DPS saflarında duran veya başka partilere sempati duyan kardeşlerimizle bir derdimiz bulunmuyor ki. Biz gerektiğinde aynı tastan aş yemesini de biliriz, kombil pidesi de kaşıklarız. Tasamız ve mücadelemiz, sadece DPS'nin başında ve içerisindeki totaliter sistemin yaramazları ve hayırsızlarıdır. Herkesin söz hakkı olmalı, celallenmeye hiç gerek yok...

***

Bugünkü Kırcaali ajanslarına bakılırsa, DOST partisi duman olmuş gitmiş. Neymiş efendim, iki yıldır yan gelip yatan bozguncu takımı, partiden istifa etmiş. Bunların partiden ayrılması veya kovulması zaten bekleniyordu. Yazık olmuş deriz, dostumuz Havızov'a! Salt kamuoyu önünde DOST partisini küçük görmek için şimdi istifa edenlere DPS kucak açar, vekil bile yapar bunları ama bütün anketler başka yönü işaret etmekte. DOST partisi büyümeye ve güç toplamaya devam ediyor. Desenize boşuna yapıldı o İstanbul'daki gizli toplantılar.

Mümin TOPÇU