MİLLETİME ANLATACAKLARIM VAR

   Ne yazık ki, bize biçilen statüyü bilmiyoruz. Bulgaristan'ın son anayasasına göre azınlık bile değiliz. Etnik grubuz. Oysa biz önceki anayasalarda haklı olarak ulusal azınlıktık.

   Ne demektir bu ulusal azınlık? Bir insan topluluğu var. Onun dili, grameri ve edebiyatı var. O, milletleşmiş, tarihte devleti olandır. Günümüzde de var. Koskoca, Türkiye Cumhuriyeti var! Bulgaristan'daki Türkler, Türkiye'deki Türklerinin bölünmez bir parçasıdır.

   Etnik gruplar kimlerdir? Tarihte ortak dili ve edebiyatı oluşmamış. Milletleşememiş ve hiç devlet kuramamış insan topluluğudur. Bulgaristan'da bunlar Çingenelerdir. Bütün tarihi soyluluğuna karşılık, sen bu gün bulunduğun ülkede Çingene statüsündesin!!! HÖH, kurulduktan sonra, Kırcaali ilçesinde, Ali Kadıoğlu, parti müfettişiydi. Yeni anayasa yazılırken, başkanı A. Doğan'ı uyarıyor. Diyor ki ; "Yeni anayasa taslağında Ulusal Azınlık statümüzü göremiyorum. Bunun için bastırmamız gerekiyor!" diyor. Daha o zaman, A. Doğan, Ali Kadıoğlu'nu tehditle susturuyor ve bu ümitsiz arkadaşımız Türkiye'nin yolunu tutuyor. Mehmet Hoca da, milli duyarlı bir Rodoplar çocuğu olduğundan dolayı partisinden kovuluyor...

   Bizim referansımız sadece din, mezhep ve siyasi görüş değil. Bizim referansımız öncülükle Türklüktür, Türklük! Bundan dolayı, haklarımızı arayanlara gölge etmeyelim! Biz demokratik mücadelemizi verelim. Ortaya konmuş, belirli Avrupa Birliği normları var. Bulgaristan, zaten azınlık hakları için sürekli uyarılıyor. Bulgaristan, bunları duymazlıktan gelmeye devam ederse, ileride doğacak sonuçlara karşı, AB desteğini de kaybedebilir...

   Yazılacaklar çok. Bir de yazılmadan konuşulacaklar var. Ömrüm siyasetle, araştırmayla ve bir bölümü siyasi mahkum olarak hapislerde geçti. Bildiklerimi, yaşadıklarımı milletime anlatmazsam, suç işlemiş olurum. Memlekette yaşayanlar, orada temel mücadeleyi başlatırsınız, biz de buradan gücümüzce destek veririz.

   Kendi kimlik haklarını koruma mücadelesi vereceğine, yardım etmek isteyen Türkiye'nin iç siyasetini dizayn etmeye kalkışan bizim oralı bazı çok "akıllı" siyasetçilerimiz bulunmakta. Bunların yönlendirmesiyle, son seçimler göstermiştir ki, Bulgaristan'daki Türklerin çoğunluğu, Anavatanları Türkiye'nin yanında değil de, Rusya'nın KGB bozuntularının kucağında olmayı tercih etmişlerdir. Bu durum adeta bir deli saçmalığı ve satılmışlıktır. Ya da bilgisizlik ve şuursuzluk!

   Çoğumuz öz benliğin ve kimliğini yitirmiş durumda. Aynısı bazı göçmen kısımlar için de geçerlidir. Bizi öncelikle üzen, elbette ki, suçsuz ve masum çocuklarımızın kaderidir. Bizim sivil toplum kuruluşlarımız, ne olurlarsa olsunlar. İster mesleki, dini, spor ve siyasi teşkilat olsunlar ama bunların başındakiler, güvenilir Türkler olmalı ve milletimle, kendi dilimizi konuşabilmeliler. Bu basit gerçeği göremeyenlerin, çocuklarına vereceği hiç bir şey kalmamıştır.

   Bir de, etnik grup ve ulusal azınlık kavramlarının arasındaki farkı iyi öğrenmeliyiz!

Ramazan AYYILDIZ