BİZİM TRAKYALI ŞÖVALYE BÜLENT TÜRKER

* Holanda'ya otostopla geldim. Gönüllü olarak girdiğim bankaya müdür oldum. * Hollanda'da kraliyet şövalye unvanı alan tek Türk oldum. * Tüm yaşamım, herşeyim benim Çanakkale oldu. * Bu güne kadar harcadığım paranın haddi hesabı yok. Kargo paraları ile belki 10 kere dünya turu yapardım. En az 3 ev parası vermişimdir. Ama mutluyum. * En büyük amacım, Çanakkale'yi Avrupa'daki 5 milyon gurbetçiye tanıtmak ve bir sponsor arıyorum. * Açık artırmada, üzerinde altın harflerle 'General Mustafa Kemal' yazan 'Browning' marka silahı 20 bin Sterlin'e satın aldım. * Çalışma arkadaşları ile beraber, şimdiye kadar 2500 motorlu ve 1500 motorsuz olmak üzere, 4000'den fazla özürlü arabası, 6 ambulans, 33 diyaliz makinesi ve kalp makineleri bağışladı...

 

BİZİM TRAKYALI ŞÖVALYE; BÜLENT TÜRKER

* Holanda'ya otostopla geldim. Gönüllü olarak girdiğim bankaya müdür oldum.

* Hollanda’da kraliyet şövalye unvanı alan tek Türk oldum.

* Tüm yaşamım, herşeyim benim Çanakkale oldu.

* Bu güne kadar harcadığım paranın haddi hesabı yok. Kargo paraları ile belki 10 kere dünya turu yapardım. En az 3 ev parası vermişimdir. Ama mutluyum.

* En büyük amacım, Çanakkale’yi Avrupa’daki 5 milyon gurbetçiye tanıtmak ve bir sponsor arıyorum.

* Açık artırmada, üzerinde altın harflerle ‘General Mustafa Kemal’ yazan ‘Browning’ marka silahı 20 bin Sterlin’e satın aldım.

* Çalışma arkadaşları ile beraber, şimdiye kadar 2500 motorlu ve 1500 motorsuz olmak üzere, 4000‘den fazla özürlü arabası, 6 ambulans, 33 diyaliz makinesi ve kalp makineleri bağışladı...

Bazen aramızdan sıyrılan ve kendi toplumumuza çok büyük hizmetlerde bulunan şahsiyetleri ya tanımıyoruz, ya da tanımazlıktan gelmekteyiz. Bizim göçmen camiası açısından, Bülent Türker olayı da buna benziyor.

Rahmetli Naim Süleymanoğlu ile ilgili, Holanda'da muhteşem bir kitap çıkardıktan sonra, kendisinin ismini öğrenmiş olduk. Halbuki, karşımızda muhteşem, özverili, gerçek vatanperver ve çok büyük bir Türk duruyordu.

Kökleri, bizim dünyaları fetheten ve titreten meşhur pehlivanlar diyarına dayanmaktaydı. Bir kere, küçüklüğünde Istranca'nın soğuk balkan suyunu yudumlamıştı. Trakya ovasının sımsıcak macır somunuyla gücüne güç katmıştı. Anne ve babasından aldığı terbiye ve nasihata göre, her koşulda insanlara yardım etmek ve sahip çıkmakta vardı. İşte buna, sevgili Bülent Türker, ömrünün son anına kadar, laik ve sadık kalmaya yeminliydi...

Aslında Bülent Türker kimdir?

***

" Ben Bülent Türker. Bulgarista'nın Deliorman bölgesinden Türkiye'ye göç eden bir ailenin oğluyum. Hollanda’nın Rotterdam şehrinde yaşıyorum. Eski bir milli maratoncuyum. Aslen Kırklareli Vize’liyim. Hollanda’da yalnız yaşıyorum. Bir oğlum var. Amerika’da Bisness Managment’de okudu. Ben yıllar önce Türkiye’den buraya otostopla geldim. Sonra gönüllü olarak girdiğim bankaya müdür oldum.

1979 yılında Hollanda’ya gittim. O zaman maraton koşuyordum ve yarışmalara geldim. Burada birincilikler aldım. Hayatımın ilk 20 yılı çok yoksullukla, zor şartlarda geçti. Sonraki 20 yılı ise bolluk ve refah içinde yaşadım. Şu anda Allaha şükür durumum çok iyi. Hollanda’da 27 yıllık bankacılık ve müdürlük suresince on binlerce insana yardımda bulundum. Bu benim için güzel bir duygu.

Hollanda da bir üniversite öğrencisi benim başarılı yaşamımı Erasmus Üniversitesi’nde tez olarak benden habersiz yapmış. Yaşamımı ilginç görmüş. Önce belediye, sonra da meclise iletilmiş. Kraliyetin araştırmaları ve uzun suren işlemlerden sonra benden habersiz, 2001 yılında Hollanda’da Rotterdam’da bana en üst düzeyde bu ünvanı verdiler. Hollanda’da kraliyet şövalye unvanı alan tek Türk oldum. Bu beni mutlu etti. Gurur duydum.

Çanakkale ile ilgi merakım 10 yıl öncesine dayanıyor. Bir gün bir Hollandalı’nın antik şeylerle meşgul olduğunu gördüm. Bana “Gel sana neler göstereceğim?” dedi. Bana ”Gelibolu’yu bilir misin?” dedi. Ben de “Bilirim ama gitmedim. Ben de Trakyalıyım. Bana 3 saat uzaklıkta ama bu yaşıma geldim hala bilmiyorum” dedim. Beni evine götürdü. Yüzlerce Çanakkale malzemesi tabanca, kılıç, elbise ne ararsanız oradaydı. Bunu görünce şoke oldum. Bunlarla bir değil, 3 müze kurulurdu. Bende “bunları nasıl buldun?” deyince “Ben 70 ile 80’li yıllarda Türkiye’ye gittim. Her şeyi hiç para vermeden bir tek sigaraya veya bir çikolata vererek Türkler ’den aldım” dedi. Bu sözleri duyunca şoke oldum. Dizlerimin üzerine düştüm ve ağladım. Hemen müdür olarak çalıştığım bankadan acil izin alıp Çanakkale’ye gittim. Günlerce annemle Çanakkale’de kaldım. Çok duygulandım ve “bundan sonra yaşamımda Çanakkale olacak” dedim ve bunun için çalıştım.

Çanakkale ile ilgili merakım o yıllarda Çanakkale’den dönünce başladı. Sonra her yıl Çanakkale’ye birkaç kez gider oldum. Hollanda, Avusturalya, İngiltere, Fransa, Yeni Zelanda, birçok yerle temas kurup sitelerden malzeme toplamaya başladım. Türkiye’de de evinde madalyası, kılıcı, evrağı olan beni arıyordu. Anlaşıp satın alıyordum. Şuan Türkiye’de 700, burada da 300’den fazla malzemem var. Bunları toplamam 10 yılı aldı ve çok uğraştım. Tüm yaşamım, herşeyim benim Çanakkale oldu. Birçok kılıcım var. Üzerlerinde Osmanlıca “Allah Bizimledir” yazıyor. Bunun dışında Ermeni ustaların yaptıkları, Fransız komutanlarının piposundan, tabancalarına, kamalardan süngülere, belgelere ve fotoğraflara kadar çoğu materyali yurt dışından satın aldım. Yine Çanakkale’de kullanılan bir bayrak şuan benim elimde Hollanda’da bulunuyor. Belgeler, resimler ve gazeteler çok. Ayrıca Atatürk’ün öldüğü günlerin tüm gazetelerde evimde mevcut.

Benim gecem gündüzüm Çanakkale. Hollanda da 300 metrekarelik evimin iki katının her tarafı Çanakkale kitabı, kılıç ve resim malzemesi dolu. Evimi bile burada müze yapmayı düşünüyorum. Binlerce resim ve dökümler dünyanın her yerinden çıkan gazete ve dergileri topluyorum. Ben tam bir Çanakkale sevdalısıyım.

En değerli parçalarımdan biri bir saat. Bunu internette okuyunca şoke oldum. 9 gün açık arttırmayı hemen hemen hiç uyumadan takip ettim. Arttırmayı ben kazandım ve Türk parası ile 8 bin TL vererek bu saati aldım. Bu olayın ardından 3 gün uyumadım, ağladım. Çünkü saatte Türk komutanın atından resmi var. Diğer her yanı gümüş. Resmin etrafından Osmanlıca 1330 yazıyor. Yani 1914 yılı ve Türk komutanın ismi de yer alıyor. İsim biraz ezik. Buradaki arkadaşlar okuyamadılar. Tek kelime ile muhteşem bir saat. Şimdi bu ismi okutup kayıtlardan torunlarına ulaşıp, Türkiye’de onlarla tanışmak ve onlarla bu duyguyu yaşatmak istiyorum.

Hollanda’da gezici müzem var. Fuar ve festivallerde, gönüllü üniversite öğrencileri ile ziyarete açıyoruz. 200 -300 metrekarelik alanlarda bu sergiye çok büyük ilgi gösteriyorlar. Son 4 yıldır Almanya, Hollanda ve Fransa’daki sergiler inanılmaz ilgi gördü. 4 günde 100 binin üzerinde izleyici ve meraklı gelip Çanakkale gezici müzemi gezince inanılmaz mutlu oldum.

Bu güne kadar harcadığım paranın haddi hesabı yok. Banka müdürlüğü zamanımda büyük harcamaları bunlara yaptım. Kargo paraları ile belki 10 kere dünya turu yapardım. En az 3 ev parası vermişimdir. Ama mutluyum.

Beni tüm Hollanda’daki Türkler, Çanakkale sevdalısı olarak biliyor. Son 5 yılda çıkardığım 2 Türkçe ve bir İngilizce kitap çok büyük ilgi gördü. “Çanakkale Kahramanları” benim ilk kitabım ve Hollanda’da 50 baskı yaparak her eve girdi. Ben buradan en az 10 bin kişinin Çanakkale’ye benim sayemde gittiğine inanıyorum. Her giden bana dua ediyor ve “Senin sayende bu muhteşem olayı gördük ve yaşadık” deyip yolda durdurup benimle resim çektiriyorlar. İmza günlerim oluyor. Diğer “Çanakkale Geçilmez” kitabımı da İzmirli ustam Ahmet Gürel ile birlikte hazırladık ve 10 baskı yaptı. On binlerce poster yaptırıp Hollanda’da ve Türkiye’de dağıttık. Canakkale’yi 10 yıldır tanıtıyorum. Bu zamana kadar on binlerce insanın Çanakkale’ye gitmesine vesile oldum. Ama bugüne kadar ne vali, ne belediye başkanı, kimse “kimsin nesin?” demedi. Çok üzüldüm. Bu gün Çanakkale’de ödül alması gereken kişilerden Ahmet Uslu’dan sonra gelecek kişi kendim olduğuna inanıyorum...

Beni Hollanda, daha önce Türkiye ile ilgili olarak 25 yıldır yaptığım özürlülerle ilgili çalışmalardan tanıyor. Bu güne kadar arkadaşlarımla birlikte 6500’den fazla özürlü arabasını Türkiye’de ve değişik dünya ülkelerindeki ihtiyacı olanlara ücretsiz dağıttık. Bunun dışında Türkiye’de Bülent Türker Ana Okulu, 2005’teki Anadolu Lisesi ve 2008’deki anne babam adına Rıza Zehra Türker özürlüler okullarını yaptırıp devletimize armağan ettim Ayrıca Türkiye’mize 33 diyaliz makinası, 6 ambulans ve birçok tıbbı malzeme bağışladım.

En büyük amacım, Çanakkale’yi Avrupa’daki 5 milyon gurbetçiye tanıtmak ve bir sponsor arıyorum. Türkiye’deki malzemelerimi bir özel TIR yapıp, kasaba kasaba, köy köy, şehir şehir gezip gençlerin ayağına getirmek ve onlara Türkiye’yi sevdirmek. Çanakkale ruhunu aşılamak istiyorum. Bu konuda duyarlı iş adamlarından destek bekliyorum. Bu konuda ustalarım Yetkin İşcen ve Ahmet Gürel abilerimden büyük destek alıyorum. Hepsinden Allah Razı olsun!"

***

İngiltere’nin başkenti Londra’daki ünlü müzayede salonu Christie’s’de düzenlenen ‘Antik Silahlar Müzayedesi’nde, dönemin Arjantin Cumhurbaşkanı Marcelo Torcuato de Alvear’ın tarafından Atatürk için özel olarak yaptırılan tabancanın satışa çıkarıldığını söyleyen Türker, açık artırmada, üzerinde altın harflerle ‘General Mustafa Kemal’ yazan ‘Browning’ marka silahı 20 bin Sterlin’e satın aldığını belirtti.

***

Hollanda da yaşayan eski Banka Müdürü ve Kraliyet Şövalyesi ünvanı olan, aslen Kırklareli Vizeli Bülent Türker, evinin bahçesinde Atatürk Köşkü yaptı. Bülent Türker, evinin büyük bahçesinin bir bölümüne bir yer yaparak Atatürk’e ait, madalya, resim, dergi, kitap ve malzemeleri koydu. Türker kurduğu Atatürk Köşkü ile gençlere Atatürk sevgisini sevdirmeye çalıştığını belirtti. Türker girişin ücretsiz olduğu ve bahçesinden oturma yerleri ile kahve içme imkanı olan köşke, Türkler kadar yabancı vatandaşların da büyük ilgi gösterdiğini söyledi. Kanal kenarında ve bir çiçek bahçesinin içinde olan Atatürk Köşkünde isteyenler içinde bulunan Atatürk kitapları da alıp ücretsiz okuyabiliyor. Yurt dışında, Hollanda gibi bir ülkede, böyle bir şey yapmak büyük bir mutluluk. Daha önce de evimi 2 yıl boyunca Çanakkale müzesi yapmıştım. Şimdi ise bahçeyi Atatürk köşkü yaptım. Hem konukları ağırlıyorum hem de onlara Atatürk’ü anlatıyor ve kitaplarımızı veriyoruz. Her çocuğa da bayrak ve hediyeler veriyoruz. Buraya giriş ve park ücretsiz. Ayrıca çay kahve de ikramımız oluyor. Bazen Simit Sarayı Ment’in ikramı olarak simit ve börekte ikram ediyoruz. Gayemiz Atatürk ve Türkiye yi sevdirmek. Bu konuda kimseden maddi manevi destek almadık. Bu Atatürk kolleksiyonum 25 yıldır yurt dışından birikimlerimden oluşuyor. Atatürk bizim her şeyimiz. ”

***

Kırklareli Vize’de doğdu. İlk ve ortaokulu Vize’de, liseyi Edirne Ticaret Lisesi’nde okudu. A.İ.T.İ. Akademisi İşletme Muhasebe ve Anadolu Üniversitesi İş İdaresi bölümlerinden iyi derece ile mezun oldu.

***

1993 yılında Hürriyet Gazetesi ve Jeeyses Genç İş Adamları’nın düzenlediği Türkiye’nin en başarılı gençleri yarışmasında “İnsanlara ve Gönüllü Kuruluşlara Yardım” dalında Türkiye’nin en başarılı genci ödülünü kazandı.

***

1992 yılından beri de TSK Mehmetçik Vakfı’na her konuda maddi ve ayni olmak üzere yardımlarda bulundu.

***

1994-1999 yıllarında altın plaket ve 2002 yılında da altın madalya ile ödüllendirildi.

***

2004 yılında TSK Rehabilitasyon Merkezi’nce altın madalya ve yine aynı yıl TSK El Ele Vakfı gazileri tarafından tarihinde ilk kez madalya ve berat ile ödüllendirilen hayırsever olma başarısını elde etti. Deniz Yıldızları Çalışma Grubu ile birlikte deprem bölgesi Derince–İzmit’te bir anaokulu yaptırmış ve T.C M.E.B Bülent Türker Anaokulu adı ile Türk eğitimine armağan etti.

***

2005 yılında Vize’de Tekel binasını alarak eski binanın restore edilip Anadolu lisesi olarak açılmasına öncülük etti ve büyük maddi katkı verdi.

***

2008 yılında da yine Derince İzmit’te babası ve annesinin adını taşıyan T.C. M.E.B Rıza-Zehra Türker Özürlüler Okulu’nu hizmete soktu. Gezdiği 54 ülkede çektiği on binlerce resim 17 yerde sergilendi. Birçok fotoğrafı dergilere kapak oldu ve 6 fotoğrafla da değişik ülkelerde ödül aldı. Vize’de doğduğu caddeye 1994 yılında Bülent Türker Caddesi adı meclis kararıyla verildi.

***

1993 yılında Trabzon, 1994 yılında Manisa Salihli ve 1995 yılında Malkara ve 1999 yılında da Erzurum illerinin fahri hemşehrilik beratını aldı.

***

Hollanda ve Türk halkı arasında dostluk ilişkileri çabaları sonuç verdi. Gönüllü yaptığı çalışmalarından dolayı, Hollanda’nın en büyük ödülü olan, kraliyet şövalyelik madalyası ile kraliçe tarafından ödüllendirildi. Yol Kılavuzu, Seyahat Rehberi, Karadeniz Fıkraları, Bitmeyen Sevda ve Çanakkale Kahramanları, Türkçe ve İngilizce ile Atatürk ve Unutulmaz Anı kitapları yayınlandı. Ayrıca renkli ve siyah beyaz Atatürk’ün tarihten gelen resimlerinden oluşan belki de Türkiye’nin en büyük koleksiyonlarından birine de sahip. Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı ile ilgili birçok malzeme fotoğraf ve belgeleri yurt dışından satın alarak müze yapma çalışmaları sonuçlanmış olup, Hollanda’daki evini Çanakkale Savaşları’nın 100. Yılı nedeniyle Çanakkale Müzesi haline getirdi ve ziyarete açtı.

***

Bugüne kadar gönüllü çalışma arkadaşları ile birlikte, Türkiye ve diğer ülkelere 2500 motorlu ve 1500 motorsuz olmak üzere 4000‘den fazla özürlü arabası, 6 ambulans, 33 diyaliz makinesi ve kalp makineleri bağışladı. Birçok ameliyat, kardeş okul, kardeş şehir çalışmaları ile Hollanda Türkiye arasında dostluk köprüsü kurdu. 150’den fazla değişik ülkelerden aldığı ödül, takdirname ve altın madalyaları bulunmakta.

***

2005 yılı Kasım ayında Hollanda’da düzenlenen yarışmada halk oylaması ile Hollanda’da 40 yılın Hollanda’nın en iyi kalpli insanı seçildi. Birçok gazete dergi ve sitede yazı da yazmakta. Yıllardır Hollanda’da çeşitli bankalarda yöneticilik ve müdürlük yaptı, kendi isteğiyle 2007 yılının Mayıs ayında müdürlükten istifa ederek danışmanlık yaptı. Serbest çalışıyor ve araştırmalar yaparak geleceğe ışık tutmaya çalışıyor.

***

Fotoğrafla amatörce uğraşan Bülent Türker, bugüne kadar gezdiği kırk ülkede çektiği binlerce fotoğraftan yaptığı seçkilerle birçok ülkede yirmi dolayında sergi düzenledi ve bu fotoğraflarıyla altı ödül aldı. Belki de Türkiye’nin en büyük Atatürk Fotoğrafları Koleksiyonuna sahip olan Bülent Türker’in Yol “Kılavuzu, Seyahat Rehberi”, “Karadeniz Fıkraları” adlı kitapları yayımlandı.

***

Zarfın üzerinde yalnızca “Bülent Türker, Rotterdam” yazan birçok mektup alıcısının eline ulaşabilmektedir!

Derleyen; Mümin TOPÇU

Bakmadan Geçme