Anavatanım, sen neredesin?

    Bulgaristan'daki Türklerin, bugün umurlarında olmayan en vahim sorunu, geleceğe dönük genç nesillerin, Türk olarak etnik aidiyetini yitirme tehlikesiyle karşı karşıya kalmasıdır. Bu tehlikeyi, maalesef ki, kendilerinin görüyor, biliyor olup ta, umursamaması ise bizim en vahim, en gayri insani ve en trajik zavallı durumumuzdur.    

   Dünya ülkelerinde, genel nüfusa göre etnik azınlık pozisyonunda olan topluluklar, eminim ki, Bulgaristan'daki Türkleri anlamakta zorluk çekiyordur. Bunun nedenlerini şu şekilde sıralayabiliriz;  

 - Bulgaristan'da oturan bir milyonun üzerinde olan Türklerin çocukları neden, 2007 yılında Avrupa Birliği üyesi olan ülkelerinde, Türkçe okumuyorlar?  

 - Milli Eğitim Bakanlığı, Türkçe dersini, neden serbest seçmeli olarak tanımlıyor?  

 - Hangi kriterlere göre, çocuğun anadili dersi görüp görmemesi, velinin takdirine bırakılıyor?    

- Hangi sebeplerden dolayı hiçbir üniversitede Türk Filolojisi bölümü bulunmuyor?    

- Neden, tek bir tane bile Türkçe okunan lisemiz yok?  

 - Hani, 1989 yılında, Bulgaristan devletinin bizleri asimile etmesinden kurtulmak ve Türklüğümüzü yaşatmak için, evimizi, malımızı ve mülkümüzü, anne ve babamızı, çocuğumuzu bırakarak, birer valizle, Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti'ne, birer büyük kimlik davacısı ve etnos sevdalısı olarak gitmiştik?    

    Gidenlerden, bırakın sıradan kan kardeşlerimizi, bazıları doktor, mühendis ve öğretmen olmalarına rağmen, halâ Türk isimlerini geri almamıştır. Bir insan, aynı anda iki etnik azınlığa ait olabilir mi? Türkiye'de Türk, Bulgaristan'da Bulgar. Uzun lafın kısası, Bulgaristan Türklüğü, bu etnik aidiyet kimlik umursamazlığının faturasını çok ağır ödeyecektir.    

   Tabi ki, "Yiğidi öldür ama hakkını ver!" deriz ya, burada en büyük suç, 1989 yılından sonra, güya bizim Türklerin ve diğer azınlıkların hak ve hukukunu koruyacağız iddiasıyla kurulan siyasi partilerdir. Bunlardan, özellikle konumu itibariyle, çok büyük imkanlara sahip olan bir siyasi parti, bırakın bizlerin gasp edilen haklarımızın iadesini, bizim genç nesillerimizin ileriye dönük asimile olmaları için, Türk ve Türklük düşmanı aşırı ırkçı faktörlerle perde arkası iş birliği içindedir.      Resmen, Bulgaristan'daki Türklerin Ulusal Türk Azınlık statüsü hakkının tanınma mücadelesinin karşısında durmaktadır. Hatırlatırım ki, bir avuç etnik Bulgara, Arnavtluk, Slovakya, Macaristan, Ukrayna v.s. bu azınlık statüsü hakkı tanımıştır. Bulgaristan devleti, bunu çok görkemli bir şekilde kutlamıştır. Ama Bulgaristan'da bir buçuk milyon Türkün, böyle bir hakkı yoktur.

Soruyorum; Anavatanım, sen neredesin?

Mehmet HOCA