YOL

Yolcu yolunda gerek derler ya, hani o saat çalınca, sırtlarsın yükünü ve düşersin yollara... Evvel zaman yolcuları kim bilir nasıldı? Upuzun geçen yollarda, ne hikayeler anlattılar birbirine. Meselâ, bir kervansarayda eşkıyalardan kaçmayı düşünen kişiler, aralarında neleri konuşup, birbirine kenetlendiler?

YOL

Her yolculuk insana bir şey katarmış derler.

Sizce de öyle midir?

Yolcu yolunda gerek derler ya, hani o saat çalınca, sırtlarsın yükünü ve düşersin yollara...

Evvel zaman yolcuları kim bilir nasıldı?

Upuzun geçen yollarda, ne hikayeler anlattılar birbirine.

Meselâ, bir kervansarayda eşkıyalardan kaçmayı düşünen kişiler, aralarında neleri konuşup, birbirine kenetlendiler?

Kim bilir ne eşkiya hikayeleri ile büyüttüler yavrularını!

Şimdi zaman kısa ya, düşündüklerimiz de çarçabuk oldu. Fazla zamanımız yok düşünmeye. Ama iyi gelir herkese, ara sıra baş başa kalmak kendinle, tartıp biçmek içindekileri.

Telaşın yanı sıra, bir sürü düşünce de belirir yola koyulurken. Bir kere, yanına neleri alacağını karar verirken, aslında nelerden vazgeçeceğine de karar verirsin.

Fazla fazla yük mü taşırsın, yoksa en pratik giysilerinle mi yetinirsin?

Yazın hava sıcak, kışın soğuk diye mi yakınırsın?

Geç geldi diye, seni alıp, oradan oraya götürecek aracın sürücüsüne mi kızarsın?

Yoksa sadece yola mı koyulursun, yolcu vasfına bürünerek?

Her yolcu yolunu bilmeli, yol aşkına, arkadaş!

Ne kar, ne yağmur, ne de başka hava durumu onu yolundan alıkoymamalı.

Fırtına dinince, kaldığı yerden devam etmeli.

Çok da alışmamalı, yerleşik düzenin şaşalı gösterisine, kanımca.

"Uzun ince bir yoldayım, bilmiyorum ne haldayım, gidiyorum gündüz gece..."

Aşık Veysel gibi!

Yunus gibi!

" Bir ben var benden içeri!"

En mühim yol da, kendimizi tanımak için yaptığımız dalış ise,

Yollarda bulurum beni, kendimi...

 

Gidiyorum, seher yıldızı eşliğinde.

Gülşen Yıldırım ŞEN

Bakmadan Geçme