YAZISIZ TAŞLAR

yol boyunda bir mezar yazısız dikili taşlarının iki buçuk metre boyu kaç yüz yıllıktır bilinmez en eski mezarlardan birisi köylüden öyküsünü dinledim yatan ulu sağlığında dağbaşından indirmiş taşları iki eliyle dikmiş 'beni buraya gömün' demiş konu komşuya

YAZISIZ TAŞLAR

yol boyunda bir mezar

yazısız dikili taşlarının

iki buçuk metre boyu

kaç yüz yıllıktır bilinmez

en eski mezarlardan birisi

köylüden öyküsünü dinledim

yatan ulu sağlığında

dağbaşından indirmiş taşları

iki eliyle dikmiş

"beni buraya gömün"

demiş konu komşuya

sağında, solundaki mezarların

irili ufaklı biçilmiş

yazısız hep taşları

ak taş devreine dek

dikilen kara taşlar

öyle kendinizi küçümsemeyin

siz bu toprakları açanlarsınız

YILKI ATI

bir yılkı atıydım

ak bulutlara kişneyen

aç kurtlar bastı yaylayı

toz duman ettim yolları

külrengi bir kente indim

tutsağı oldum kaldırımların

dolap beygiri gibi

dönüp durdum sokaklarda

ağaç yok ki

gölgesinde terimi kurutayım

çeşme yok ki

yalağından su içeyim

upuzun bir sokağın ucunda

ufku bir görsem

yel yelelerimi yelelese

YEMEN

ölümsüzlük suyu içmiş

kır atın sırtında

balkan dağları'ndan yemen'e

rüzgar gibi koştun

çapulcu muydun neydi aradığın

getirdiğin acı kahveye

osmanlı altını saymadın mı

savurdun din kılıcını

allah, peygamber sevgisiyle

ve arkadan vuruldun

adını bilmediğim dedem

BİR ŞEHİDİN OĞLU

balkan savaşı'nda

annesinin karnındaydı

babası mızıka çavuşu

edirne'de şehit oldu

o doğdu,

büyüdü,

baba oldu

kızları türkü okur,

saz çalar oğulları

altmışındayken bisiklet sürdü

seksenllik aksakallıydı

yürüdü anadolu'ya

son göç dalgasıyla

hanım ellerinde büyümüştü

nazlı,

kapılar açılınca

ilk o geldi

ve sonra çekip gitti,

uğramadan edirne şehitliği'ne

Mehmet Şükrü ÇAVUŞOĞLU

"Dünya Durdukça Durasın" şiir kitabından

Bakmadan Geçme