Sebahin AHMETOĞLU

Bize bir şey olmaz!!!

Sebahin AHMETOĞLU

Büyük Türk milleti olarak, adlandırırız her zaman yüce ulusumuzun adını. Fi tarihinde Pamir dağlarından, at sırtında dünyaya dağılmışız…

Yerleşik hayatta geçerek, nice devletler ve imparatorluklar kurmuşuz...

Yine kendi ihmallerimiz ve ihtiraslarımız uğuruna, kurduğumuz nice devletleri ve imparatorlukları kendimiz yıkmışız…

Gözle görünen tehlikeler karşısında, atalarımız daima bize bir şey olmaz demişler. Asırlardır vatan bildikleri toprakları kaybetme tehlikesi karşısında, bütün uyarılara tedbir almak yerine, devamlı bize bir şey olmaz demişler…

Bunun sonucunda milyonlarca kilometre kare vatan toprağını kaybetmişiz…

Aynı şekilde, bu süreçlerde yaşadıkları acı göçler, uğradıkları katliamlar ve soykırımlar sonucu milyonlarca insanımızı kaybetmişler…

Yine benzer vurdumduymazlıklar sonucunda, Osmanlı Türk İmparatorluğu'nun kalbi olan Balkanlar'ı da kaybetmişler…

Her zaman olduğu gibi, bundan sonra da bize bir şey olmaz demişler…

Bulgaristan’da, çoktan devrilen komünist rejim, ilk önce Pomak Türklerinin isimleri değiştirildi. Onların acıları karşısında, Bulgaristan'daki Türkler gülüp geçtiler ve yine bize bir şey olmaz dediler…

Daha sonra, sıra Roman veya bizim tabirimizle Çingenelerin isimleri de değiştirildi. Onların acıları karşısında da biz, Bulgaristan'daki Türkler, güldük ve hatta dalgamızı geçtik ve yine bize bir şey olmaz dedik…

Fakat, 1984-1985 yıllarında bizlere de olanlar oldu ve herkes kan revan, üzüntü ve gözyaşı içinde kaldı…

Bize bir şeyler oldu dedik; fakat arttık iş işten çoktan geçmişti…

Zorunlu göç sonrası, asimilasyon şimdilerde başka bir boyutta devam ediyor dendi; fakat biz yine bize artık bir şey olmaz demeye başladık. Alışmışız bir kere işte...

Birileri, sözde bizleri temsil edenler gaflet, delalet ve hatta ihanet içinde olduklarını söylediler; fakat yine inanmadık…

Başta bizim STK’lar, münevver kesim ve kanaat önderleri, toplum olarak bizleri temsil etme gibi bir dertleri yok dendi. Bizler yine inanmadık…

Toplum olarak, her Bulgaristan seçimlerinde yetkili ve yetkisiz, bilgili ve bilgisizler tarafından yalan yağmuru ve tufanına maruz bırakıldık. Birileri tarafından, aklı dengemiz yerinde olmayan bozguncular olarak nitelendirildik…

Başta Suriyeliler ve Afganistanlılar olmak üzere, ülkemize gelen milyonlarca düzensiz göçmen ve geçici koruma altındaki insanlar, artık ülkemiz için ciddi bir ulusal güvenlik sorunu teşkil ettiği gerçeği, toplumun ciddi kesimi tarafından dile getirilmesine rağmen, biz hala bize bir şey olmaz noktasındayız…

Balkanlar faciasından sonra, Trakya’nın bazı yerleşim yerleri, birkaç aylık işgal sonucunda, alelacele Bulgarca isimlerle adlandırılmıştı…

Buna rağmen, Bulgaristan sınırındaki Kırklareli girişindeki Lozengrad hotel ismi kimseyi rahatsız etmiyor; çünkü kimsenin umurunda değil…

Edirne’nin dört bir köşesindeki Bulgarca yazılarda, serhat  şehrimizin adının Odrin olarak pano, afiş ve tabelalarda geçmesi de kimseyi rahatsız etmiyor...

Mütekabiliyetin olmadığı ülkelerde, bu gayet doğal; fakat resmi bir yazışmada Plovdiv yerine Filibe ismi geçiyor diye, o ülke bu belgeyi ülkemizde böyle bir yer yok diye ibretlik bir şekilde size geri iade etmedi mi…

Tarih boyunca bilerek veya bilmeyerek yapmış olduğumuz bütün aymazlıklar karşısında ve Türk toplumunun yaşadığı bütün olumsuzluklara rağmen, hala bana bir şey olmaz diyorsak, gerçekten helal olsun yöneticilerimize de, vatandaşlarımıza da…

En iyisi mi, bizde bu "saçmalıklara" boş verelim; çünkü bize bir şey olmaz…

Yazarın Diğer Yazıları