Sabri CON

Kara Kutu

Sabri CON

Bazı arkadaşlar durumla ilgili bilgi rica ettiler...

***

"A" mı "P" mi? Kara kutu önümüzde...

 

35 yıl DPS dedik, 35 yıl Ahmet Doğan dedik, oylarımızı verdik...

Bir olmak, birlik olmak için yapılan çağrılara uyduk, çırpındık, direndik ve maalesef sonuçta bu hale geldik.

Nedir halimiz?

Oy verdiklerimiz ense göbek yaptı, ceplerini şişirdi, zevk ve sefa denizinde yüzdüler, biz - köylü amcalar avucumuzu yaladık...

Tütünden, hayvandan, tarladan beklediklerimizden bir arpa boyu yol alamadık.

Bir gömleğimizi iki yaptık yapamadık.

Güya Türküz ama Türkçe okuma yazmayı unuttuk...

Ana olduk baba olduk, dede olduk ve şimdi evlatlarımızla torunlarımızla Bulgarca konuşmak zorundayız...

Türk, Türke konuşma dilimiz karma karışık.

Ne Türkçe ne Bulgarca ne de edebice...

Bırakın okullarda Türkçe okuma isteğini, köylerimizin neredeyse yüzde doksanında Bulgarca okulumuz bile yok...

DPS ne verdi bize?

Ha, söyleyeyim: Çok muhtarlıklar, çok belediye başkanlıkları kazandık...

Resmî dil Bulgarca olmasına rağmen, Türk asıllı başkanların bulunduğu devlet dairelerinde, Türkçe veya yarı Türkçe konuşabildik.

Artık bir değil, iki DPS’miz var.

İlginçtir ki, iki DPS’nin toplam sandalye sayısı 49, bu da GERB’ten sonra (68) ikinci parti demektir.

Birleşmeleri mümkünse eğer birlikte güçlü bir parti olarak çok iş yaparlar diyorum, ancak AKP ile CHP’nin hiçbir zaman birleşemeyeceği gibi bir durum seziliyor ortada...

Delân Peevski’nin başkanlığının geçersiz olduğunu söyleyenler var ve DPS’ye yeni başkan getirileceğinin dedikoduları yapılıyor.

Şimdilik ne olacağını bilemiyoruz.

Ne var ki, Peevski DPS’si (Novo naçalo) çok moralli görünüyor.

Peevski, az zamanda daha güçlenir mi, yoksa erimeye mi başlar, bu da belli değil.

Şurası mantıklı ki, 35 yıldır denenmiş olanı yeniden denemektense, yeni gelene bir 4-5 yıl verip denemek daha akılcı olurdu diye düşünüyorum.

“Çarşıya” uymazsa hesabı hemen kesilebilir.

Anladığım kadarıyla Peevski, Bulgar gibi bir Bulgar, ama duruma göre Türk’ten daha Türk görünmeye çalışanın biri...

Ama inanılır biri midir, bilemem.

Sonuç şu: A’ya göre A, P’ye göre P muhteşem doğrucu kimliğe sahipler.

Ama karşılıklı suçlamalara bakarsak ağıza alınmayacak derecede “zavallılar”.

 Kara kutu önümüzde.

Bekleyelim görelim!

Yazarın Diğer Yazıları