Böyle de olmaz, kızlar

Avrupa’yı avucunuza aldınız, şimdi de güneşin doğduğu yerlerde sabah sabah dünyaya hücum ediyorsunuz...

İkide iki yaptınız bile. Bildiğim kadarıyla yenilmezlik seriniz yirmiye dayandı. İyi mi?

E, bizim için bu seri varsın 120 olsun; ama üzülenler, dertlenenler var, bunun da hesabını yapın biraz...

Dün sabah, Kosta Rikalıları üzdünüz. Bu sabah da komşumuz Bulgaristan’ı.

Üzülecek daha nice ülkeler var. Onların da canları sevinmek istemez mi?

Ama sizde merhamet yok! 

Yetmedi, bizim yobazları çatlatıyorsunuz. Öyle şortla mortla görünmeniz kâfirlikmiş, İslâmî kurallara aykırıymış filan...

Yapmayın öyle! Uzun etek giyinin. Etek olmazsa pantolon giyinin. Başınızı sımsıkı örtün, kapatın. Öyle ki, bu adamcıkları çatlayasıya üzüp durmayın...

Beni de üzdüğünüz bir yönünüz yok değil. Var.

Ekmeği suyu bir yana bırakıp TV ekranlarında maçlarınızı doyasıya (saatlerce) izlemek istiyorum; ama olmuyor.

Ağzım burnum deyince, geleni geçeni 3:0 yapıp sıradaki gelsin diye çekiliyorsunuz kenara...

Keyif vermiyor, bu kadar kısa sürelik maç bakmak. 3:1 yapın, 3:2 yapın ki, maç uzasın, gözlerimiz maç görsün, gönüllerimiz oh be, ne mutluluk desin!

Ama sizde rakiplerinize merhamet etmek yok.

Bir de Vargas havayolları şirketiniz yok mu, rakip olan herkesi strese sokuyorsunuz...

Diyeceğim şu ki, böyle de olmaz, kızlar!

Olsun, olsun!

Size artık Avrupa Şampiyonu demek yetmez, Olimpiyat Şampiyonu demek istiyoruz!

Haydi, kızlar! Güneşin doğduğu yerlerde, dünyayı aydınlatmaya devam!