Ben buyum işte
Sabri CON
Yazılarımdan bıkmış olabilirsiniz. Hiç kimse okumaya mecbur değildir.
Bana beğeni atın diye de yazmıyorum. İçimden geldiği için yazıyorum. En önemlisi de hayat tecrübem, bana iyi ve kötüyü doğru seçebilmemde fırsatlar doğurduğu için yazıyorum.
Günümüzde doğruların yanı sıra daha fazlasıyla yanlışlar yapılıyor. İyiyi güzeli beğendiğimiz ve istediğimiz halde daha sıkça kötülüklerle, yolsuzluklarla, çirkinliklerle karşılaşıyoruz.
Bazı iktidarlar ülke için değil, kendi çıkarları için yöneticilik yapıyor. Onları “fırçalamamız” da kaçınılmaz oluyor.
Birçok “açıkgözler” olabildiğince zenginleşmek için elinden gelen her türlü yolsuzluğu yapıyorlar. İnsanın insanı aldatması, insanın insanı sömürmesi, küçümsemesi, tehdit etmesi, hakkını yemesi, taciz etmesi, kendini dokunulmaz görmesi vs. vs. gerçek bir insana yakışmıyor.
Görüyorsunuz, tek taraflı yazmıyorum. Yazılarımın konusu sınırsız. Her türlü konuya girip çıkıyorum. Diyeceksiniz, bu konuları nasıl seçiyorsun. Yazılacak o kadar çok konularım var ki, günde on yazı yazsam konuları eksiltemeyeceğim. Zaten gün içerisinde yazdığım yazıların tümünü paylaşmaya fırsat bulamıyorum.
Şurası ilginç ki, sabah kalktığımda aklımda hiçbir konu yokken, az sonra “yukarıdan” sanki vahiyler (mesajlar) yağıyor kafama. Hangisini tutup yazacağımı şaşırıyorum. Yakaladıklarımı not edebildiysem ne âlâ! Sakın ha, uydurma bir şeyler sayıklıyorum sanmayın. Gerçek bu.
Tanrıma çok şükür ki, ellerim hala klavyeden ayrılmak istemiyor. Birçok hallerde sofraya oturmak bile bana vakit kaybettiriyor diye haksızca kendime kızıyorum. Ama sıkça yazdığım için bana kızanlara hiç kızmıyorum.
Ben buyum işte! Hepinizi seviyor, saygılarımı sunuyorum!