Bir öfke kabarıyor derinden içten içe -

Bir öfke kabarıyor derinden içten içe


Rahmetli Naim'in anısına yapılan film süresince ağla ve tekrarında da ağlamaya devam et...

Tabi ki, dün gece uykuyu haram ettik.

Benim ağladığım ise sadece Naim'in hayatı değildi.

Sağlam, sarsılmaz irade ve disiplinli çalışmak bize aitti.  

Aile bağlılığı, azim ve özveri bizdeydi.

Daima sıkı gözetim altında tutuluyorduk.

Tedirgindik ama korkmuyorduk.

Tehdit ediliyorduk ama kimseye boyun eğmiyorduk.  

Kimse kimsenin yüzüne bakamıyordu. Herkes masum herkes suçluydu...

***

Ben, 85 kıyımını yaşamadım ama kenarından köşesinden işlerin buraya geleceğini tahmin ediyorduk.

Yine de yok ya, bize yapamazlar...

Pomakların adları değişirken sesimiz dahi çıkmadı.

Bize tarihte, onları Osmanlı zorla Müslüman yapmış diye okuttular.

Rodoplar'ın iç kısımlarında, nice Müslüman adı uğruna ne canlar gitmiş, ne direnişler yapılmış. Bizim haberimiz bile olmadı.

Prenslik döneminde, Krallık döneminde ve Komünizm döneminde tek düşman vardı - Türkler. Yani bizler...

Şimdi demokrasiye geçildi. Birden fazla Türk partisi var.

Ama Türkçe eğitim yok. Türkçe konuşan yok...

Bir özlem depreşti içimde, kara gözlü ak kuzularım geldi gözlerimin önüne.

Bir öfke kabarıyor derinden içten içe.

Biz bunları hak edecek ne yaptık?

Seksenlik bir bunak, devleti yönetemeyince çıkış yolu olarak Türklere karşı eyleme geçti.

Çete kurup dağlara mı çıktık?

Bulgar kanı mı döktük, evlerine baskınlar düzenleyerek?

Bizler işlerimizi en iyi yapma telaşındaydık.

Bunun en iyi örneği Naim'in çalışarak, Mestanlı'dan çıkıp dünya şampiyonu olmasıdır.

Pek iyi, o zaman mezar taşlarının suçu neydi?

Mezar taşlarını alıp mıcır yapsalardı, bu kadar acı çekilmezdi.

Asırlık mezar taşlarının üzerindeki yazıları kazı ve boya sür, sonra da onların üzerine Bulgarca isimler uydur ve yaz. Bu işe de köy imamını vazifelendir.

Akıl alacak gibi değil...

Pomakların direnişleri de sert olmuş. Köye gelen yetkililerin ciplerini dereye yuvarlamışlar, içlerinde ölenler olmuş.

Vaktinde, bu anılar soğuk hava dalgası gibi esti geldi Balkanlar'dan, tuzlu suyu aktı gözlerimden.

Daha sonra, Naim'i çok genç yaşta kaybettik. Onun yaşadıkları iki ömür eder.

Bir tek  Naim'i mi kaybettik? 

Yaşanan zulüm ve baskılar esnasında onlarca şehidimiz düştü.

Toplum olarak hepimiz kahrolduk.

Sebepsiz genç ölümler olmuştur. Hem Türkiye ye gelenlerde hem de orada kalanlarda.

Allah, hepsine rahmet eylesin!  

Henüz bitmemiştir Türk'ün çilesi.

Değişik yerlerden gelir feryadı, acı dolu sesi.

Öz yurdunda öksüz, gurbette öksüz...

Yok ki Türk'ün hamisi, kimi kimsesi...

Biz biz olalım, birlik olalım!

Bizi biz yapan nedir, bunu soralım.

Adriyatik'den Çin Seddi'ne el ele verip sarılalım.

Huzur bizdedir, dünya bizi bekler...

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
26Haz

Fermanı silah zannettiğim yıllar

24Haz

Yüz Yıl Önce

29May

Ciddi Durum

02May

Seviyeli Arkadaşlık

01May

1. Mayıs kesiti