Bazı genetiği bozuklar ikide bir Balkan göçmenlerini kastederek “Selanikliler de gönderilecek mi” deyip duruyorlar ama bu arap kırmalarına bazı şeyleri hatırlatmakta fayda var.
Esad rejimi devrilince Suriyelilerin geri gönderilmesi gündeme geldi.
Baştan beri, bu iktidarın inanılmaz hatalı politikaları sayesinde milyonlarca Suriyeli ülkemize kabul edilmişti.
Şimdi Esad rejimi sona erince burada kalma gerekçeleri de ortadan kalkmış oldu.
İktidarın sığınmacı politikalarını haklı olarak eleştirenler, şimdi yine haklı olarak Suriyeliler geri gitmeleri gerektiğini söyleyince bazı genetiği bozuk Arap kırmaları hemen ortaya atlayıp, "Selanik Yahudileri de gönderilecek mi" tarzında paylaşımlarda bulunmaya başladı.
Bunlardan biri de görev süresi dolmadan, kullanılmış mendil gibi başkanlıktan alınan eski Ankara Belediye Başkanı.
Ki bu elemanın, bu tarz çıkışları ilk de değil.
Geçmişte de zaman zaman Balkan göçmenlerine atfen benzer sözler sarf ettiği olmuştu.
Bunlar sıkışınca hemen kıvırıp Balkan göçmenlerini kastetmediklerini, lafı Sabetayistleri kastettiklerine getirecekler de, yine de bazı şeyleri söylemek lazım bu tiplere.
Ülkemizin en önemli asli unsurlarının başında Balkan Türkü geldiğini, Osmanlı aslında Balkanlar'dan başlayıp genişleyip büyüdüğünü, yani aslında Balkan merkezli imparatorluk olduğunu, daha da ötesi bazı yarım akıllılar ikide bir Osmanlı torunu olduklarını iddia ediyor; ama herkesten önce asıl Osmanlı torunları yine Balkanlar'daki Evlad-ı Fatihanlar olduğunu söylemeye gerek yok.
Bunu zaten bilmeyen yok. Burada vurgu yapılması gereken konu Balkan Türklerinin ana vatanına döndükleri, her yerde, Edirne'den Kars'a her yerde o bölgenin kalkınmasına inanılmaz katkıları olmasıdır.
Bundan öte Vatan, Millet ve Bayrak sevgisi tartışma konusu bile yapılamaz.
Bu hakikatler ortadayken Balkan insanımıza dil uzatmaya kalkışmak kimsenin haddine olamaz.
Bunu yapanlara insanımız her zaman en iyi cevabı vermiştir.
Balkan insanı, oralara ilk ayak bastığından beri, Türkün onur ve şerefini en üst seviyede temsil etmiştir.
Hiç kimse Balkan Türkünün kimliğini, dindarlığını ve vatanseverliğini tartışma konusu yapamaz.
Ülkemiz ekonomi başta birçok alanda büyüklük konusunda dünyanın sayılı ülkeleri arasında yer alıyorsa, bunda Balkan Türkünün payı tartışılmazdır.
İş dünyasında, eğitimde, bilimde, sanatta, sporda her alanda insanımızın katma değeri en üst düzeyde olmuştur her zaman.
Her yerde varız ancak karar verici mekanizmaların içinde yeterince temsil edilmiyoruz maalesef.
Oysa ülkemizin yönetiminde en üst düzeydeki makamlarda yer almamız, hatta ülkemizi yönetmemiz gerekir.
Bu potansiyele de hem nicelik hem nitelik olarak fazlasıyla sahibiz.
Ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine ulaştıracak kudrete de fazlasıyla sahibiz.
Ve o günün de bir gün geleceğinden fazlasıyla eminiz…
