Karadayı'nın kaçırdığı tarihi fırsat - Op. Dr. Gürçay CEM

Karadayı'nın kaçırdığı tarihi fırsat


Geçtiğimiz ay tekrarlanan genel seçimlerden de istikrar çıkmayınca, Cumhurbaşkanı Rumen Radev, parlamentoda temsil edilen siyasi parti liderleriyle istişare toplantılarını devam ettirmişti.

Rumen Radev, DPS heyeti ile yapılan görüşmede, partinin Genel Başkanı Mustafa Karadayı'ya:

 “Sizin ana vatanınız neresidir?”

diye ironik olduğu kadar, bir o kadar da provokatif soru yöneltti.

Bunun sebebi, seçim çalışmaları kapsamında, DPS liderinin son Türkiye Cumhuriyeti ziyareti  esnasında, Türkiye'nin ana vatanları olduğunu belirtmesidir.

Cumhurbaşkanı R. Radev'in başlattığı bu polemik, Bulgaristan kamuoyunda büyük yankı uyandırdı ve günlerce tartışma konusu yarattı.

Bu olayın iki boyutu var:

Biricisi -  bu sorunun sahibi, Cumhurbaşkanının ilerideki istikbalini ilgilendiren boyut.

İkincisi - DPS liderinden öte, tüm soydaşlarımızı ilgilendiren boyut.

R. Radev'in böyle hicivli bir çıkış yapması, aslında soydaşlarımızın oradaki varlığına karşı düşüncesinin dışavurumudur.

Bundan öte, bu sözler siyasi açıdan tam bir nankörlük örneğidir.

Zira kendisinin Cumhurbaşkanı seçilmesine, vaktinde DPS belirleyici rol oynamıştı.

Üstelik böyle bir çıkışın, Cumhurbaşkanlığı seçimine iki ay kala yapılması tam bir siyasi amatörlüktür.

Ancak anlaşılan, bu defa DPS'nin desteğine ihtiyaç yok ki, böyle bir ketüm tavır sergilenebiliyor. Bu da şimdiye kadar DPS'nin arkasında duran odakların, kendilerini artık gözden çıkardığı anlamını taşımakta, çünkü Cumhurbaşkanı ve DPS’nin arka planında aynı odaklar durmakta...

Sonuçta, DPS'nin gözden düşmesi normaldir.

Bu partinin, soydaşlarımızı kontrolü altında tuttuğu sürecin önemi vardı. Son iki seçimde, Türk asıllı seçmenin en az yüzde 2/3, partiden kalıcı olarak koptuğu kesinleşti.

DPS, tarihinin en kapsamlı ve bütçesi yüksek seçim kampanyasını yürütmesine rağmen, bazı odakların nezdinde DPS'nin misyonu da sona ermiş, yani onlara ihtiyaç  kalmamış oluyor.

Bunun böyle olacağını çok önceden öngördüğümüzden, daha 4 Nisan seçim sürecinde ‘devlet işleyişine yeniden başlangıç’ anlamına gelen sloganlarını ortaya attıklarında, asıl kendileri restart yapmaları gerektiğini ısrarla anlatmaya çalışmıştık...

Bugün, iki seçim geride bıraktıktan sonra, bir kez daha haklı çıktığımız ve ne demek istediğimiz çok net anlaşıldı.

Cumhurbaşkanı, bu çıkışı rövanşist bir yaklaşım içinde yaptığı da aşikar.

Zira, bu toplantıdan birkaç gün önce, Mustafa Karadayı, Milli Güvenlik Kuulu toplantısını, kendilerine göre belli bir plan bahanesi ile terk etmişti, fakat bu hareket toplantıya başkanlık eden Cumhurbaşkanına saygısızlıktı. Kendisi de ana vatan sorusu ile durumu 1:1 yapmış oldu.

Oysa DPS liderinin önünde tarihi bir fırsat vardı.

Bu soruya cesurca cevap verebilseydi, partisi adına soydaşlarımız nezdinde şiddetle ihtiyaçları olan desteği belli oranda arttırma fırsatı yakalamış olacaktı.

Hemde durumu 2:0 yapacaktı.

Yani yandaşlarının yansıtmaya çalıştığı gibi öyle tarihi bir cevap veremedi.

Cumhurbaşkanının ironi dolu sözlerine muğlak cevap vereceğine,

‘Evet, aynen de ana vatanım Türkiye'dir!’

diyebilseydi, neredeyse 1500 yıl öncesine gidip Orta Asya'daki ortak kökenlerimize inerek cevap vermeye kalkışacağına, 681 yılında kurulan Bulgaristan devletinin kurucusu Asparuk Han ile aynı topraklardan geldiğimize atıfta bulunacağına, keşke dimdik ana vatanının Türkiye olduğunu açık ve net olarak söyleyebilseydi, partisi adına karşılığı büyük olabilirdi. Böyle bir cevap anında, hemen orada verebilseydi çok önemli olurdu.

İşte bundan dolayı gerçek lider,keskin zeka ve hazır cevap olandır.

Bir lideri lider yapan olmazsa olmaz iki özellik vardır: cesaret ve zeka.

DPS lideri, ne cesaret gösterebildi, ne de kıvrak zeka örneği.

Zaten bundan dolayı DPS'ye ancak sadece genel başkan olabildi.

Yanlış anlaşılmasın. Burada amacımız kişisel olarak kimseyi yermek değildir. Yaptığımız sadece durum tespitidir.

Öte yandan, Cumhurbaşkanlığı gibi en tarafsız olması gereken bir makamın, bu tür çıkışı toplumsal ve etnik barışa hizmet etmediği ayrı bir gerçektir...

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!