Genel seçimler sürecinde ikiye bölünen DPS'den kritik hatalar. Biri stratejik, diğeri hesap hatası. İki taraf da aynı hataları yapıyor.
Ama normaldir. Ne de olsa aynı ekolden gelen iki teşkilat. Yaptıkları stratejik hatayı seçimlerin sonucuna doğrudan etki edebileceğinden, seçimlerden sonra paylaşmak daha doğru olacak.
Sadece şunu söyleyelim: Bu stratejik hataları, hesap hatalarına etki ettiğidir.
Nedir bu hesap hataları? DPS'nin ayrışması en büyük etkiyi doğal olarak soydaşlarımızın üzerinde yaptı. Soydaşlarımızın üzerinde en büyük yankıya sebep oldu.
Doğaldır! DPS, soydaşlarımızı temsil etme iddiası ile kuruldu ve bugüne kadar bu yönde faaliyet gösterdi. Doğal olarak da asıl büyük çekişme soydaş seçmenlerimizin üzerinden yürütülmekte.
Ama tam da burada biz herkesin gözden kaçırdığı bir noktaya vurgu yapalım. Son yıllarda DPS’nin soydaşlarımızın nezdinde desteği 1/4 kadar düşmüştür. Yani partiye destek vermeyen oran 3/4'e kadar yükselmiş durumda. Bu durum kısa süre içinde peş peşe yapılan genel seçimlerde elde edilen neticelerden net olarak belli.
Yani bu şu demek oluyor: İki DPS'nin aralarında verdikleri mücadele, kendilerine destek veren bu 1/4 soydaş kesimi için. Geri kalan 3/4 kesimin çok büyük bölümü her iki tarafa da oy vermemeye devam edecektir. Bunların içinden ancak önemsiz sayılan bir kesim iki tarafa da belli oranda destek verebilir o kadar.
İki DPS'de bu hakikatin farkında olmadığını görebiliyoruz. İzledikleri bu politikalarla ve yaptıkları hamleler ile de oradan kopan bu kitleyi geri çekmeleri mümkün değildir.
Bunun için çok daha kapsamlı stratejiler ve farklı adımlar atılması gerektiğini bizim karar vericilere detaylı olarak birçok kez anlatmıştık.
Hangi karar vericiler? Her seçim dönemi DPS'ye destek için birçok toplantılar ve adımlar atan karar vericiler. Bu izledikleri yol ve yöntemlerle başarılı olma şansları olmayacağını defalarca anlattığımız karar vericiler. Yaptığımız uyarılarda hep haklı çıktığımız karar vericiler...
Bizim uyarılarımızı dikkate almadıkları için, her defasında boşa zaman ve para harcadıklarıyla kaldıkları, boşa havanda su dövmek durumuna düşen karar vericiler ( burada sadece soydaş kitlemizden bahsediyoruz, totalde alınan sonuçtan değil, soydaş kitlemizde yaşanan kayıplar farklı bölge ve gruplarla kapatıldı)
Ama malzeme bu olunca, sonuç da ancak bu oluyor, ne diyelim? Soydaşımızın birliğini tekrar tesis etmek için izlenmesi gereken yol ve oluşturulması gereken stratejiler konusunda ayrıca yine yazarız ve konuşuruz.
İşin özeti: Her iki DPS de zaten kendilerine destek veren soydaşlarımızın dışında, bu defa kapsamlı oranda kendilerine destek verecekleri hesapları boşa çıkacağını anlatmaya çalışıyoruz.
Çünkü soydaşlarımızın DPS'ye desteği ancak 1/4 ile sınırlı kalmaya devam edecektir. Yani iki tarafın soydaş oyları için savaşı ancak bu 1/4 soydaş kitlesi için olacak. Bunların dışında anti DPS dediğimiz soydaş kitlesinden, önemsiz bir kesimin dışında ( o da ancak seçim bütçesi daha büyük olan tarafa) destek devşireceklerine inanmaları yaptıkları hesap hatasıdır.
Bu durumda onlar açısından belirleyici seçmen kitlesi diğer etnik gruplardan gelen destek olacak. Yani Bulgar, Roman ve Pomak seçmenlerin üzerinde hakimiyeti olan açık ara galip geleceğini söylemeye çalışıyoruz.
"Anlayana sivri sinek saz , anlamayana davul zurna az" diyelim ve konuyu seçimler sonrasına kadar kapatalım.