HAKAN ÇAVUŞOĞLU SORUNLAR VE BEKLENTİLER

HAKAN ÇAVUŞOĞLU; SORUNLAR VE BEKLENTİLER

Batı Trakya kökenli Hakan Çavuşoğlu sadece kendi camiasında değil tüm Balkan camiasında sevilen ve saygı duyulan bir siyasetçi. Meclise ilk girdiğinden beri tüm Balkan ülkeleri ile her zaman yakından alakadar olmuş ve buradaki sorunların çözümünde etkin rol oynamıştır. Balkan camiasının sorunlarıyla ilgili en son yapılan çalıştayların organizasyonlarında emeği ve gayretleri büyüktür. Bundan dolayı bizim camiada Başbakan Yardımcılığı görevine getirilmesi heyecan yaratmıştır. Bu güne kadar Balkan insanına ve sorunlarına gösterdiği yakın ilgi beklentilerin büyük olmasına sebep olmuştur. Bu göreve getirilmesine en çok sevinen ve mutlu olan kişilerin başında gelenlerdeniz.

Nihayet Dış Türklerden sorumlu görevine camiamızı, sorunlarımızı çok iyi bilen bizden biri getirilmiştir. Zira daha önce gerek Bulgaristan, gerek diğer Balkan ülkeleri ile ilişkilerden sorumlu olarak görevlendirilenler oraları bilmediklerinden, insanımız ve sıkıntıları konularında etkili politikalar geliştirilememiş ve sorunların çözüm noktasında başarılı sonuçlar alınamamıştır.

Balkanlar'da yaşayan soydaşlarımızın sorunlarını daha süratle çözülmesinin ötesinde, asıl Türkiye'de bulunan Balkan camiasının örgütlenmesinde, daha koordineli çalışmasında etkili olacağını da düşünüyoruz. Camianın da yıllardan beri beklentisi böyle bir karar verici pozisyona, aramızdan birinin getirilmesiydi.

Her ne kadar daha önce benzer makamlara aramızdan bazı kişiler getirilmiş olsa da, verilen fırsatları iyi kullanamamışlardı. Bundan dolayı Hakan Çavuşoğlu’na önemli görevler düşmekte. Ancak oturduğu makam aslında çift tarafı keskin bıçak. Bir yandan siyaset kurumunun en önemli makamlarından birisi

olan Başbakan Yardımcılığı görevi ve diğer yandan bu makamda göstereceği performans. Zira hiç bir makam tesadüf verilmez.

Her ne kadar bazı yerlere gelmeniz belli referanslar sayesinde olsa da, o makamlarda kalıp kalmamanız sizin göstereceğiniz performansa bağlıdır. İnsanımızın Hakan Çavuşoğlu’ndan önemli beklentileri olmasından öte onu oraya getiren en üst iradenin de beklentisi bu yönde olduğunu çok net biliyoruz. Öteden beri yazılarımızda göçmen camiasına vurgu yapmamız tesadüf değil.

Öteden beri ısrarla önümüzdeki süreçte göçmen camiasının önemi ve rolü çok daha net ortaya çıkacağının altını çizdik. Ki bunun olması da kaçınılmazdır.

Burada anlatmak istediğimiz konu, önümüzdeki süreçte göçmenlerin rolünün çok daha belirgin olacağıdır. Bundan dolayı Hakan Çavuşoğlu’nun bu göreve getirilmesi her ne kadar çok güçlü referansları olsa da asla tesadüf değildir. 2019 yılında başta başkanlık olmak üzere üç birbirinden kritik seçim var. Bunlara FETÖ ile mücadele de eklenince, AK Parti kuruluşundan bu yana en kritik sürecine girmiştir. Kabine değişikliğini bu açıdan değerlendirmek lazım. Bizi ilgilendiren Bursa’daki siyaset, ki Cumhurbaşkanı bu sürece Hakan Çavuşoğlu gibi bizden birini getirerek ile girmeyi tercih etmiştir.

Müezzinoğlu’nun göçmen camiası tarafından benimsenmediğini öğrenen üst irade, bu kritik sürece bu camiada sevilen ve sayılan isimlerle girmeyi tercih etmesi tesadüf mü? Hayatta tesadüf diye bir şey yoktur. Ülkenin geleceğinde göçmen camiasının rolü büyük olacaktır. Vatansever, herhangi bir cemaate veya örgütlere bulaşmamış, ülkesine katma değer vermekten başka bir faaliyette bulunmamış bu camianın insanı her ülkenin arzu ettiği örnek vatandaş örneğidir.

Hakan Çavuşoğlu, bu fırsatı iyi kullanmalı. Yoksa referansları ne kadar güçlü olursa olsun, beklentileri karşılayamadığında yerine başkasını getirmekten kaçınmayacaktır karar verici irade. Çünkü bir siyasetçiyi kalıcı kılan onun referansları değildir. Referanslar veya mensup olduğu parti bu gün var belki yarın olmayacak. Hancı olan camialardır ve bu camiaların sevgili kulları asla yok olmaz.

İdareye kim gelirse gelsin asla yok sayılmazlar. Hele ki göçmen camiası gibi muazzam bir camiayı arkasına alan hiç kimse hiç bir zaman göz ardı edilemez.

Hakan Çavuşoğlu’na gönülden başarılı olmasını temenni ediyoruz!

Bu camianın ya efsanesi olup tarihe geçecek ve yolu başbakanlığa kadar gidecek, ya da daha öncekiler gibi iz bırakmadan yok olup gidecektir. Bunu belirleyecek kişi kendisidir...