Hafta sonu, Bulgaristan'da Halk Meclisi ve Avrupa Parlamentosu milletvekili seçimleri yapıldı.
Bu konuda ileride daha ayrıntılı yazarız. Heyecan biraz dindikten sonra. Önce herkes söyleyeceğini söylesin.
Şimdilik sadece birkaç noktaya dikkat çekelim.
Bu seçim yeni genel başkanın ilk seçimi olmasından dolayı, kendisi açısından önem arz ediyordu. Kendini kabul ettirmek için iyi bir sonuç almak olmazsa olmazdı.
Bundan dolayı kesenin ağızını sonuna kadar açtı. Şimdiye kadar görülmemiş meblağalar dağıtıldı. Seçim bütçesi önceki seçimlere göre 2-3 misli daha yüksekti.
Zaten statüko partileri denen, yani Rus yanlısı partilerin kadrolu seçmenleri var.
Bunlara her seçim döneminde adrese teslim teşvik dağıtılıyor. Bu partiler kimler olduğu seçim sonuçlarından belli.
İlk iki sıradaki partilerin anormal yüksek oyları bundan. Özellikle seçime katılım oranı düşük olduğu zaman, bunların oy oranı daha da yüksek görülüyor. Çünkü paralı tutulan kadrolu seçmenleri mecburen oy kullandıklarında otomatikman oran daha da yüksek görülüyor...
Aynen, bu son seçimlerde olduğu gibi. Katılım oranı bir önceki seçim gibi olsaydı, ilk iki parti bu kadar yüksek oy oranının tutturmaları mümkün değil.
Avanta dağıtmayan partilerin hepsinde gerileme görüldü. Bu da Bulgaristan'da sadaka kültürünün ne denli hayatlarına girdiğinin kanıtı aslında. Yani oylarını avanta karşılığı satma işi ne kadar vahim boyutlarda olduğunun kanıtı...
Ama buna rağmen, DPS partiden kopan kitleyi geri getirmeyi başaramadı.
Israrla bir kez daha üstüne basa basa söyleyelim: Oradan kopan kitle geri dönmeyecek dedik defalarca...
Dönmediğini de gördük. Her türlü teşvik, propaganda ve benzer enstrümanların hiç olmadığı kadar kullanılmasına rağmen, ortaya çıkan sonuç değişmedi.
Ki seçim bütçesi, üstte değdimiz gibi, bugüne kadar dağıtılandan 2-3 misli daha fazla olmasına rağmen, ancak önemsiz bir artış elde edilebildi.
Oradan kopan soydaşlarımızın geri dönmediği ortaya çıktı. Bir kez daha. Üstelik, bu defa inanılmaz yüksek meblağalar dağıtılmasına rağmen...
DPS'nin rekor sayıda milletvekili çıkarmasının temel sebebi çok yüksek oy aldığından değil, Bulgaristan'da seçime katılım oranı rekor düşük seviyede olmasından kaynaklanmıştır.
Bunu iyi görmek lazım. Yani, öyle inanılmaz zafer kazanıldığı falan yok.
Bir sonraki seçimlerde her şey yine normale döneceğini hep beraber göreceğiz.
Evet, DPS rekor vekil çıkardı; ama sebeplerini açıkladık.
DPS için esas gösterge yurt dışı oylarıdır. Hormonsuz oylar asıl bunlar. Esas kriter bu oylardır. Yani DPS'nin aynasıdır, bu oylar.
Burada DPS bırakın oylarını yükseltmeyi tam tersi, her türlü yoğun propagandaya rağmen en az %30 daha oy kaybına uğrayarak tam bir fiyasko yaşadı.
Bu konuda Ankara dahil, muhataplarımızı defalarca uyarmıştık, soydaşımızın ezici çoğunluğunun DPS'yi kendilerini temsil eden parti olarak görmüyor diye.
Bu seçim sonuçları bir kez daha bizi haklı çıkardı. Bu şekilde kopan seçmen kitlesini geri alamayacaklarını anlatmaya çalışmaktan dilimizde tüy bitti.
Geri alamadıklarını bir kez daha gördük. Bunun nasıl olabileceğini de söyledik. Partiden kopan kitlenin nasıl geri gelebileceği konusunda da yazdık. Tekrar etmeye gerek yok.
Tabii ki, herkes soydaşımızın birlik beraberlik içinde olmasını istiyor.
Her şeyden önce, bu durum ülkemizin ulusal çıkarları açısından önemli.
Ama burada teşhisi iyi koymak lazım. Bu yapılamadığı sürece, yerimizde saymaya devam ederiz, aynen saymaya devam ettiğimiz gibi...
Yani, DPS'nin izlediği yöntemle, bunun mümkün olamayacağını defalarca yazdık ve mümkün olmadığını, bu seçimlerde bir kez daha gördük.
Ama neydi? Israrla aynı şeyleri tekrar tekrar yapıp farklı sonuç beklemek aptallıktır demişti Einstein, dimi?
Bulgaristan seçimleri için şimdilik, bu kadar yeter. Nasılsa ileride yine yazacağız...
