DPS 'de son günlerde yaşananlarla ilgili fikrimizi soran arkadaşlarımız var.
"Onlarla ilgili söylediklerinde ve yaptığın uyarılarda hep haklı çıktın, bu son olaylar hakkında ne düşünüyorsun? " diye soruyor bazı arkadaşlarımız, üst düzey DPS yöneticileriyle ilgili bazı gelişmeler olunca...
Birinin evine güvenlik güçleri baskın düzenledi, diğerbir hanım görevden alındı. Güya, Türkiye'den gelen oyların düşüklüğü onun sayesinde olmuş...
Oysa alakası yok. Bin defa yazdık. DPS'den kopan kitle geri dönmeyecek, insanımızın üçte dördü DPS'yi kendilerini temsil eden parti olarak görmüyorlar ve geri dönmemek üzere oradan koptular diye.
DPS'nin ve onları destekleyenlerin izledikleri anlayış ile oradan kopanları geri çekmeleri mümkün olmayacağını, bırakın geri dönmeleri, kopmalar daha da artacağını söyledik her zaman.
Ülkemizdeki oyların düşüklüğü, bu sözlerimizin açıkça yansımasıdır.
Yani bırakın görevden alınan DPS yöneticisini, bizzat DPS Genel Başkanı gelip propaganda çalışması yapsaydı, ki gelip yapmıştır da, sonuç değişmeyecekti...
Bu konuda gerek Ankara'daki, gerek yereldeki karar vericileri, gerek buradaki diğer muhataplarımızı ısrarla uyardık, DPS propagandasına, kendilerini fazla kaptırmamaları konusunda.
Ne yaparlarsa yapsınlar, DPS'nin oylarını arttırmaları mümkün olmayacağını, olan kendi itibarlarına olacağını, yani soydaşlarımızın ezici çoğunluğu nezdinde itibar kaybına uğradıkları ile kalacaklarını açıkça söyledik kendilerine.
Nitekim, aynen de öyle oldu.
Üstelik bugüne kadar olmayan anormal seçim bütçesine ve dağıtılan anormal büyük promosyonlara rağmen...
Bunun yolunu, yani tedavisini de söyledik defalarca değişik ortamlarda.
Şimdi herkes, bu başarısızlığa günah keçisi arama peşine düşmüş.
Biz de şimdiden bir kez daha söyleyelim:
Bir sonraki seçimlerde ne yapılırsa yapılsın yine aynı tablo, hatta daha da kötüsü ortaya çıkacaktır...
Yolun ne olması gerektiğini de söyledik defalarca bütün muhataplara.
Bir de DPS yöneticilerden bazılarını vali yapılması konuları var.
Aslında bunun tek bir anlamı var. Bu durum açıkça neyin ispatı?
Bu konuda ve diğerleri için daha ayrıntılı ileriki haftalarda yazarız.
Zaten gündem fazlasıyla yoğun...