Nejla ALAGÖZ

' Niçin bu kaa geçe kaldın, mari Nejla'

Nejla ALAGÖZ

1978 yılının bir Temmuz günü sıcağında, henüz iki buçuk yaşında, Kırcaali'den trenle İstanbul'a, oradan da Bursa'ya göçmen olarak gelmiştik.

Geride bıraktığımız baba yadigârı, Evlâd-ı Fatihan topraklarıyla birlikte köy hikâyeleri de, artık, gaz lambası altında, yeni evimizdeki sohbetlerde yerini almıştı birer ninni gibi adeta hafızalarda.

Annem ve babam köklerine o kadar derin duygularla bağlı idiler ki, yıllar sonra doğduğum toprakları, köyümüzün, dağın, taşın ve havasını bizzat soluduğumda, ben de yüreğimde Balkanlar'a karşı daha derin ve özel bir sıcaklık hissetmiştim...

Bursa'da bir köyümüz, ait olduğumuz bir kökümüz bucağımız yok diye üzülürken, kader beni Lozan Mübadele Göçmeni yerleşkesi olan Görükle'ye götürdü.

O zamanlar hâlâ asmalı, rengârenk çiçekli müstakil kapı önlerinde oturan, çiçek desenli basmalı teyzeler, akşam olunca çantacıklarını koltuk altına kıstırıp birbirine oturmaya giden kadınlar; Rıza Aga Mübadele Kahvesi, Mübadele Evi, sıcakkanlı köyün en az yarısının isminin Hasan ( Asan ) olduğu lâkaplı erleri; " Niçin bu kaa geçe kaldın mari Nejla?" diyen Zekiye Ablası, hem ineğinden tazecik süt alıp hem nazar olunca kurşun döktürdüğüm rahmetli Ayşe Teyzesi (Aba derler), kapı önü köy düğünleri, sabahları koyun keçi sürüsü ve bol zeytin ağaçları, köyün minibüsü, jandarması da bana geçmişimi fısıldar gibi güzel gelmişti gönlüme beyâ...

Bir mübadele etkinliğine Yunanistan'dan gelen, adı Yorgo mu, Stelyo mu, her neyse, bir turistin kırılan dişine dolgu yapıp ücretini almamıştım misafir diye...

Bu yaz, bir mübâdil olan karşı komşum Halil Ağabey dört arkadaşı ile Yunanistan'ın Kozani şehrinde, restoranda yemek yerken resim paylaşırlar sosyal medyada.

Yıllar önce, Görükle'ye mübadele etkinliğine gelen o şahıs öder masanın tüm hesabını ve ekler: 

" Uzun yıllar evvel, benim dişime dolgu yapan o diş doktoru hanıma benden selâm söyleyin..."

Aynı dili değil, aynı duyguları paylaşan insanlar anlaşabilir ancak.

Suyun öteki ucunda olsa bile, derin bağlarımız mevcut olan, köklerimiz karışır ortak paydada.

Çünkü, özlemlerimiz filizlenir geçmişimizle yüreciğimizde değil mi, a dostlar....

Yazarın Diğer Yazıları