Neymiş efendim, "Türklere ölüm!" diye nara atmış Radev'in çakal bozuntuları.
Bozuk yumurta ve çürük elma filan fırlatmışlar elçilik binamıza doğru.
Patriyotik marşlar okumuşlar, bayraklar savurmuşlar, kin ve nefret yazılı tabelalar sallamışlar havada...
En sonunda, aldıkları ellişer leva yevmiye ile bol sarmısaklı paça çorbası içmeye yönelmişler.
Bunların gorgor başları ise tanıdık bir papaz. Raşkov'a faillerin kimliğini sorsak, meçhuller ve anonimler der mutlaka...
İllaki Rumen Radev seçilecekmiş cumhurbaşkanı olarak!
Bu yolda, kendilerine her şeyin mübah zanneden şaşkınlar çook.
Jivkov zihniyeti, aklınca cumhurbaşkanı seçimine katılmamızı engelleyecek.
Geçenlerde generalin sadık iç işleri bakanı, Kırcaali'ye varmadan göçmen seçmenleri taşıyan otobüsleri durdurmuştu.
Bugün ise Kapitan Andreevo'dan tek bir otobüsümüzü salmadılar ve 15 saattir göçmen turistlerin sınırda mahsur tutulması devam ediyor.
Bu sefer zaten pek iştahımız kabarmadı.Jivkov zihniyeti, aklınca cumhurbaşkanı seçime katılmamızı engelleyecek.
Bulgaristan siyasetinin şimdilik pek tadı tuzu da kalmadı...
Henüz bütün bu insanlık dışı muamelenin hesabı kimseden sorulmadı.
Kırcaali medyası suskun ve çaresiz. Günlük polis bültenlerini sunmaya devam ediyor...
Yıllar önce bizim toplumun adına, tamamen bilgimiz dışında, Bulgarlar, Rusların belirlediği strateji planı ile siyasi parti kurdular.
Dümene doğal olarak kendileri geçti ve bizden sadece sandığı reylerimizle doldurmamızı istediler.
Kendileri saray yavrularında sefa sürerken, bizler boş sandık doldurmaya, daha doğrusu nal toplamaya devam ettik...
Geçen hafta sandığı biraz fazla doldurduk ve hemen göze battık.
Göze batmak ve göz önünde bulunmak bizim ne haddimize ki!
Partiyi, stratejiyi, uygulamayı Bulgarlar ve adamları kurgulayacak ve yönlendirecek; ama en nihayetinde ise Türkler ve Türkiye suçlu gösterilecek...
Böyle de olmadı mı?
Seçimler, demokrasinin bir enstrümanıdır. Seçimlere katılmak ve oy vermek asla suç sayılamaz, hatta bir vatandaşlık görevidir...
Radev ve Raşkov'a gelince, kendileri ne savcıdır ne de hakimdir, dün akşam Türkiye'nin elçilik binasına fırlatılan o bozuk yumurtalar ve çürük elmalar, yakında kendilerinin başına da atılacaktır...
Mümin TOPÇU
