Biraz da çuvaldızı kendimize batıralım
Mümin TOPÇU
Bu sabah Kırcaalili bir gazeteci arkadaş, Uluslararası Ana Dili Günü kutlamaları ile ilgili birtakım mesnetsiz spekülasyonlardan ve bazı Türkiyeli milliyetçilerin hamlelerine karşı memlekette ısrarla ne biçim inat ettiklerinden söz etmekte.
Bir tesadüf eseri, bu yılki Kırcaali bölgesindeki ana dili günü şenliklerine ben de rast geldim. Bu vesileyle bütün ilçe merkezlerinde zengin içerikli ve coşku dolu konserler tertiplendi, ana dilimize övgüler yağdırıldı ve yüceltildi.
Bu organizasyonların arkasında duran kardeşlerimizi sadece tebrik edip alkışlayabiliriz.
Bulgaristan'da Türkçe eğitimle ilgili çözüm bekleyen sorunlar aşıkar, bunları tekrarlamamıza hiç gerek yok.
Bununla ilgili spekülasyonları asla Türkiyeli milliyetçiler yaratmıyor, hatta, bu konu kendilerinin fazla ilgi alanına bile girmemekte.
Bizim çocuklarımızın Türkçe eğitiminde artık hiçbir sorun kalmamış, bütün sorunlar çözüme kavuşturulmuş havası estirmek, başlı başına ayrı bir spekülasyona dönüştürülmekte.
Bütün bunlar Türk toplumunun dışında cereyan eden gelişmelerdir.
Tabii ki, her ebeveyn çocuğunun ana dilinde eğitim görmesini arzular.
İyi hoş, ana dili gününü coşkuyla idrak ettik. Konserler gırla gitti ama okullarda Türkçemiz hala okunmamakta ve gereken ilgiyi görmemekte.
Ha bire bahaneler üretmekteyiz; fakat bir Karagözler ilçesindeki Türk asıllı çocukların tümü seve seve Türkçe dersi almakta.
Demek ki, istendiğinde oluyor. Biraz da çuvaldızı kendimize batıralım.
Devletten, ana dilinde eğitim istemek ne bir milliyetçiliktir, ne de bir spekülasyondur.
