Ya Ulanlı'daki Türk kardeşlerimiz ne olacak
Mümin TOPÇU
Tam da Burgaz'ın Ulanlı ve Karaveliler köylerinden önüme düşen rengarenk bir kına gecesi fotoğraflarını ve videoları hayranlıkla seyrediyordum, tivi haberlerinde ise Moskova'daki Duma'nın Başkan Yardımcısı Pyotır Tolstoy ve gazeteci Olga Skabeeva, Bulgaristan'ın Karadeniz kıyılarının Rusya'nın olduğunu iddia ediyorlardı, bir de Bulgaristan toprakları Rus raketleri ile yaylı ateşine tutulması gerekiyormuş; ama öncelikle Ukrayna "işi" bitirilmeliymiş...
Ayol, sizler nereye çekildiniz, nereyi bombalıyorsunuz?
Ya Ulanlı ve Karaveliler'de yaşamlarını idame eden benim Türk kardeşlerim ne olacak?
Burgaz, Varna ve Dobriç'in yüzlerce yerleşim yerinde Türk asıllı vatandaşlar yaşıyor. Oralarda sadece Türkler yaşamıyor, tabi ki de.
Bulgaristan bizim eski yurdumuz ve memleketimizdir, eski ecdat toprağımızdır.
Duma'nın bir başkan yardımcısının, bu tür şuursuzca sarf edilen sözleri kabul edilemez cinsten değil.
Bu tür agresif ve militarist tutum, gereken şekilde kınanmalı.
Ortalıkta bu söylemler dolaşırken, Bulgaristan'ın Cumhurbaşkanı olacak zat, hala Rusya ve Putin hayranlığını açıkça gizlemeyip, Ukrayna'nın haklı vatan savunmasına karşı çıkmakta.
Bulgaristan'da bazı kesimler ise hala eski komünist rejime karşı özlem ve hasret çekmekte.
Rusya'ya da bir kurtarıcı ve dost gözüyle bakmaya devam ediyorlar...
Kurulan yeni hükümet ise farklı bir bakış açısı sergilemekte, geçen gün Lükoil gaz şirketi ile bağları kopardı, Rosenets limanını Rusların elinden aldı.
Bilindiği gibi, daha yıllar öncesi, ülkenin Karadeniz bölgesine on binlerce Rus asıllı vatandaş yerleştirilmişti, onların toprak, mal ve mülk olması sağlandı.
Sanırım, günümüzde, bu tür sömürgeciliğin önüne geçilmek istenmekte; çünkü izlenecek doğru olan yol budur.
Rusya'nın izlediği yayılmacı ve irredantist / İtalyanca kökenli bir sözcük olup dil, din, soy ve kültür birlikteliği olduğu hâlde herhangi bir devletin sınırları dışında yer alan halk ile söz konusu devletin birleşmesi fikridir./ politikaları, başka devletlere ve uluslara sadece kıyım, zulüm ve göz yaşı getirmiştir.
Bir de Slav ırkından olanları, kendi hakimiyeti altında bir devlet halinde toplama siyaseti olan Panslavizmi unutmayalım.
