Kebapçe ızgarasının dumanı ve zehir zemberek sataşmalar
Mümin TOPÇU
Kim takar senin bir türlü bitmek bilmeyen seçimlerini, bizim için şimdi panayır zamanı... Seyit Baba Panayırı gelip geçti ama asıl eğlence ve kalabalık, bizim Görükle'de yaşandı. İki gün boyunca, göçmenlerin yaşam merkezi, adeta tıka basa ziyaretçi ile doldu taştı. Çalışkanlığı ile nam salmış bizim Balkanlılar, yeri geldiğinde eğlenmesini de çok iyi bilirler. Neler yoktu ki, bu göçmenlere has panayırda. Bu sefer kebapçe tezgahları ağırlıktaydı. Kuzu çevirmesi yendi, bol bol bira içildi ve çeşitli müzikler eşliğinde doyasıya dans edildi. Yeni bir iş günü başladığında, kebapçe ızgaralarının dumanı ve kokusu çoktan dağılmıştı... Bursa medyaları, kısa panayır haberleri saldılar, ben ise işte bu haberlerin alt yorumlarına takıldım. Belli ki, göçmen kitlesinin dışındakiler, bu panayırdan hiç de hoşnut olmuyorlar. Acaba onlara neler oluyor? Evet, doğrudur, Balkan göçmenlerinin kültür seviyesi ve eğlence tarzları biraz farklı olabilir; fakat aradan geçen bir asırdan fazla zaman içinde, yerli Anadolu insanı ile aynı sokakları, mahalleleri paylaşmaktayız, aynı havayı teneffüz etmemize rağmen, bazı yaşam şekillerimizde ayrım nüansları hissedilmekte. Söz konusu okuyucu yorumlarında, göçmenlere karşı zehirli bir üslup ve üstelik revaçtaydı. Kendini panayır neşesine ve eğlencesine kaptırmış olanları küçük düşürme arzusunun kaynağı ve dayanağı nedir? Kardeşim, şahsen sen neden eğlenmeyi beceremiyorsun ve neden eğlenemiyorsun? Barem, 12 ay boyunca aile boyu çalışıp, iki gün panayır yapanları kıskanmayınız... Zaten göçmenlerin çalışkanlığını, dürüstlüğünü, çağdaş aile yapılarını, kısa sürede 3-4 katlı modern evlere sahip olmalarını, çocuklarının yüksek öğrenim görmelerini, hep imrenmediniz mi? Bugün, bize karşı zehir zemberek sözler sarf etmeye devam etmektesiniz. Sokak ortasında, açıkta bira içmemizi tasvip etmemektesiniz... Bu olsun bizim "kusurumuz..." Bizler aynı üslüpla karşılık vermeye kalkışmış olursak, bir çok zaafınızdan dolayı sizden hesap sorabiliriz, kusurlarınızı yüzünüze vurabiliriz. Ama bizler, ana vatana kimseden hesap sormaya gelmedik, tek isteğimiz kardeşçe ve beraberce yaşamaktır.
