Kimseye kendimizi çiğnetmeyelim!
Mümin TOPÇU
Dünkü gün, Filibe'de bizim açımızdan önemli bir toplantı düzenlendi.
Gizli filan değildi; fakat nedense ( şimdilik ) Bulgar medyalarının "gözünden kaçtı." Böyle olunca AA ve İHA'da duyuramadılar. İş gene bize düştü...
Ülkenin çeşitli bölgelerinden gelen, DPS muhalifleri olarak bilinen bazı büyük ve küçük ölçekli Türk asıllı siyasetçiler, statükonun dışında tutulan önemli bir siyasi partinin en tepedeki liderleri ile görüştüler.
Kalabalık ve hararetli bir toplantıydı. Şimdilik içerik ve isim vererek reklamlarını yapmayayım...
Bu konuda benim asıl dikkatimi ise başka bir düşündürücü husus çekti.
Bulgaristan'da kürek dolusu ve bol siyasi parti var. Bunların çoğu kızıl Moskva özlemiyle yanıp tutuşmakta...
Bizim toplumun içinde varolan anti DPS görüşlü büyük bir seçmen kitlesi, siyaset yapmak için artık başka partiler ile diyalog arayışlarına yönelmiş durumda; ama benim kanaatime göre, ileride bunların birer kısır hamle olduğunu göreceğiz.
İşte bu önemli husus üzerine dikkatinizin yoğunlaşmasını istiyorum.
Aynı zamanda, bundan sana ne diye aykırı seslerinizi de duyar gibiyim; sonuçta herkes özgür bir şekilde kendi siyasi seçimini yapabilir. Yatlardan inmeyen, saraylardan çıkmayan bizim Kezban, tabi ki, statükoyu savunacak...
DPS, görülen lüzüm üzerine ciddi bir köklü "bağırsak temizleme" operasyonuna yanaşmadığı ve hatta hiç oralı bile olmadığı müddetçe, belli ki, bizler hep beraber yeni karanlık süreçlere tanıklık edeceğiz.
Bizim toplumu şu an rahatlıkla bir elmanın iki bölünmüş yarısına benzetebiliriz; fakat daha küçük ve daha fazla parçacıklara bölünmesinden sonra, artık bizim akıbetimiz bir meçhule girer ve zayıflatılmış bünyemiz onanmaz yaralar alır...
DPS, günümüzde hemen hemen oy potansiyelinin yarısından fazlasını kaybetmiş durumda. Bir statüko ve oligarşi partisi için bu durum gayet normal sayılır; fakat asıl bizim derdimiz, bu partinin dışındaki muhalif kanattır.
İşte bu muhalif, organize olmamış ve spontane şekide hareket eden kitle, hiç de önemsenmeyecek cinsten bir güç değil.Her şey bir anti DPS partisinin 100 bin oy kazanmasıyla başlamadı mı?
DPS, bu gerçeğin farkına varmak istemezken ve demokratik yöntemlerden uzak durmayı tercih ederken, bünyemizle kimyaları hiç uyuşmayan başka siyasi partiler bizlere adeta göz kırpmaya başladılar.
Kanımca, acil acele davranmaktan kaçınmalıyız ve her önümüze getirilen cazip tekliflere balıklama atlamamalıyız.
Bence, en doğru ve sağlıklı yol, yeniden toplu halde hareket etmektir.
Asla siyaset koridorlarında özgürlüğümüze, dik ve vakur duruşumuza zerre kadar leke sürülmesine izin vermemeyiz.
Kimseye de kendimizi çiğnetmeyelim!