Mümin TOPÇU

Birader, bunun adı kurtuluş değil, düpedüz vahşet olmalı...

Mümin TOPÇU

Kızılcıklar oldu mu

Selelere doldu mu

Gönderdiğim çoraplar

Ayağına oldu mu

 

Mendili eline

Mendil verdim geline

Kara kına yollamış

Yar benim ellerime"

türküsü, eskiden bizim Doğu Rodoplarla özdeşti; çünkü doğada ve bahçelerde bol bol kızılcık ağaçları yetişiyordu ve bizler, bu kıpkırmızı ve birazcık mayhoş lezzeti tüketerek büyüdük; gençlik çağımızda ise bu türkünün melodisini duyduğumuz anda hemencecik kanımız depreşiyordu...

Yine kızılcık mevsimindeyiz, ama bizim oralarda artık seleler dolmuyor. Mendil verilecek sevgiliye bile rastlanmıyor...

Uzun ömürlü olur kızılcık ağacı, dalları kolay bükülür, ama zor kırılır.

Bundan tam 110 yıl önce, bizim Kırcaali diyarında tam bir Türk kıyımı gerçekleşiyor.

Yalnız, çaresiz ve kendi başımıza bırakılmıştık.

Ana vatanımız bizleri terk etmişti.

Yarımız kıyıma uğrarken, diğer yarımız ise ana vatanın peşinden koşturuyor...

Kızılcık ağaçları gibi mağrur ve dik duruş sergilemeye hiç takatımız kalmamıştı.

Adeta boynumuzu dibinden kırdılar, bütün hayallerimizi çaldılar; yuvalarımızı ateşe verdiler, ocaklarımızı kül ettiler, bebelerimiz dahi kılıçtan geçirdiler...

110 yıl öncesi, çok sıkıntı ve üzüntü çektik, ama kimseye şikayetçi olmadık, hep suskun kaldık.

Kan kusup kızılcık şerbeti içtik diyecek kadar, acı dolu ve özgür ruhlu Türk evlatlarıyız.

Bizim aslımız göçer. Bazen doğu, bazen batı yönü seçeriz.

***

Bugün Kırcaali'de şaşalı, tantanalı, anlamsız ve tarih yanıltıcı bir butafor kutlama gerçekleşecek.

Güya bundan tam 110 yıl öncesi Kırcaali kurtarılmış!

Kim kimi kurtarmış, bu ise bilinmiyor. Göbekten atmak çok basit ve kolay...

O tarihe kadar, bu diyarda Türklerden başka insan yaşamazken, nasıl oluyor da Türkler kurtarılıyor?

Onlar zaten hür ve ögürmüşler!

Bu "kurtarma" esnasında neden bütün Türk yerleşim yerleri, ateşe verilerek yakılıyor?

Neden sayısı bilinmeyen miktarda insan hunharca katlediliyor?

Neden on binlerce Türk ana vatanın yolunu tutmaya zorlanıyor?

Şimdi söyleyin, bunun neresi kahramanlık ve özgürlüğe kavuşmak?

110 yıl öncesi, bütün Doğu Rodoplar, kızılcık şerbeti renginde al kanlara bulanmış...

Ecdat yadigarı, bahçelerdeki asırlık kızılcık ağaçları hala dimdik ayakta,

şehitlerimizin mezar taşları da dimdik ayakta duruyor ve bizden birer "el fatiha" bekliyorlar...

Birader, bunun adı kurtuluş değil, düpedüz vahşet olmalı...

Yorumlar 1
Sabri Yilmaz 21 Ekim 2022 10:02

Tebrik ederim "CESUR KALEM" Geçmişini unutanın geleceği olmaz ! Gün ışığına cıkardığnız gerçeklere "TARİH "denir. Umarım Gençlerin kulağına "KÜPE" olur. Saygı Selamlar.

Yazarın Diğer Yazıları