Yok, Patagonyalıyız - Mümin TOPÇU

Yok, Patagonyalıyız


Bugün, son dönemde dikkatimi çeken bir hususa değineceğim.
 
Bizlerin etnik kimliği belli ve sorgulanamaz...
 
Kimliğimizin somut öğeleri olarak kabul edilebilecek din, dil, etnik köken, tarih, ülke, simgeler, mitler ortada ve asla tartışmaya açık değiller.
 
Buna rağmen, çevremizde sık sık bazı saçma sayıklamalara tanık olup tepki koymayı bile ihmal ediyoruz.
 
"Ben göçmen değilim, yerliyim!",
 
"Ben Türk değilim, Bulgaristanlıyım!"
 
"Bulgaristan Türkleri, Türk müdür?"  Yok, Patagonyalıyız!
 
Sevgili kardeşim, ecdadını, atalarını çok iyi bilen birisi, böyle abuk sabuk bir soruyu hiç durmadan sosyal mecralarda tekrar eder mi?
 
Sanırım dedesini tanımayan ve bilmeyen yoktur, en azından onun ismini duymuştur.
 
"Ben, Bulgaristanlıyım!" ,
 
"Ben Bulgaristan asıllı bir göçmenim!"
 
ya da "Ben, Türkiyeliyim!”
 
Her ortamda, bu üç cümleyi rahatlıkla ve hiç utanmadan belirtebiliriz.
 
Bu sihirli sözcükler, bizzat kendi benliğimizi yeterince anlatmakta ve tanıtmakta, hatta başkalarını da anlatmakta.
 
Bizler, doğup yetiştiğimiz memleketimizle ve etnik aidetimizle gurur ve şeref duymaktayız.
 
Vaktinde, bütün Balkanlar, Osmanlı İmparatorluğu'nun bir parçası olduğunu kimse inkar edemez.
 
Nasıl Ankara, Konya veya Edine, Osmanlı İmparatorluğu'nun, resmen tanınmış birer şehri oluyorsa, Rusçuk, Silistre, Kırcaali veya Filibe'de, kesinlikle aynı imparatorluğun birer kadim yerleşim yeridir.
 
Peki, şimdiki Bulgaristan topraklarına bizim atalarımız nasıl yerleşmişler?
 
Bütün şimdiki Türkiye topraklarına, Türkler nasıl yerleştiyse, bizim atalarımız da oralara aynı şekilde otağını kurmuşlar ve obasını yerleştirmişler.
 
Hatta Balkanlar'a yerleşmemiz ve asırlarca orada kalmamız, bizlerin etnik bakımdan, Türklüğümüzün daha temiz bir şekilde muhafaza edilmesini garantilemiştir.
 
Ne de olsa, oralar için, 72 milletin yaşadığı söylenemez...
 
Bizler, bir kere belirli bir yaşam tarzını benimsemiş ve Türklük aidiyet duygusunu yüksek şekilde özümsemişiz.
 
Bundan gocunanlar varsa, ko olsunlar...
 
"Ben, Türküm!" veya "Ben, göçmenim!" derken gerçekten gurur duymalıyız; çünkü Türkiye'deki ve Bulgaristan'daki Türkler, ahlak ve kişilik bakımından değer gören bir ırkın devamıdırlar.
 
Doğrudur, göçmen tabiri ile anılmaktayız ama bu gizlenecek bir aidiyet değil, sadece olumlu bir lütufdur.
 
Bu arada, başka etnik gruplara şirin gözükmek için, kendimizi farklı kimliklerle gösterme çabalarımızı da hoşnutlukla karşılamamız mümkün gözükmüyor.
 
Örnek olarak, kendilerini çift kimlikli, çifte isimli, çifte etnik aidetli görenler, illaki yakın bir zamanda, Türk kimliğinden de tamamen uzaklaşmış olacaklardır.
 
Ne yazık ki, günümüzde, bu tür absürt yaklaşımlar da görmekteyiz...
 

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI