Koşukavak ve Orataköy'ün işgali
Mecit BAYRAKTAR
KOŞUKAVAK VE ORTAKÖY' ÜN İŞGALİ
Koşukavak, Doğu Rodoplar'da yoğun Türk nüfusunun yaşadığı bir yerleşkedir. 1361' de Edirne (Adrianopolis) Osmanlı'nın eline geçti. Başkent olarak ilan edilmesinden sonra, güvenliğinin sağlanması için batısında yer alan Ortaköy ve Koşukavak çevreleri de alınmalıydı.
1893 Edirne Vilayet Yıllığı'nda belirtildiği gibi, 1366' da buralara düzenlenen harekâtlar sonucunda bu topraklar, "Sultanyeri" adı altında tescillendi ve Osmanlı Devleti'ne katıldı.
Edirne'ye yakınlığından dolayı stratejik önemini hep korudu. Balkanlar'da isyanların artmasıyla,1870 yıllarının başında Sultan Abdülaziz' in emriyle Askerî Garnizon Merkezine dönüştü. ( Sultan Abdülaziz, savunmaya çok önem veren bir Padişahtı. 1854 Kırım Savaşı, Osmanlıyı yıprattı. Batı, Osmanlı'ya yaptığı para ve silah yardımlarının karşılığında devlet yönetimine kendisine yakın kadrolarını da yerleştirdi. İlk icraatları da iri cüsseli mert Sultan Abdülaziz'i intihar süsü vererek, 4 Haziran 1876' da öldürtmek oldu).
Balkan Savaşları öncesinde Koşukavak Alayı 1' inci, 2' ncı Koşukavak taburları ile 3' üncü Ortaköy nizami taburlarından oluşuyordu. Seferberlik sırasında bunlara redif ve mustahfızlardan oluşan Darıdere, Sultanyeri ve Koşukavak birlikleri eklendi.
Koşukavak, birinci dereceli cephe hattı değildi. İkinci Bulgar Ordusu'na bağlı birliklerin Edirne'ye saldırması ve Kırcaali yönünde ilerlemesi planları değiştirdi. Koşukavak Alayı bir redif taburunu Kircaali'ye gönderdi. 3. Nizamiye tabur Edirne cephesine gönderildi. Ortaköy mustahfız taburu bölgenin savunması için ayrıldı. Koşukavak Alayı'nın bu şekilde dağıtılması, en çok II. Bulgar Ordu Komutanı İvanov' un işine yaradı.
21 Ekim'de Kırcaali' nin işgalinden sonra, çoğu çeteci ve gönüllülerden oluşan Yarbay Domusçiev komutasındaki birliklerini Koşukavak yönüne sürdü. Koşukavak, batıdan Domusçiev birlikleri, kuzeyden, 8' inci Bulgar tümenine bağlı birlikler, bağımsız süvari tugay bölükleri ve bu bölgeye sevk edilen Makedon çetecileri tarafından sıkıştırılmakta idi.
Düşman her yerde çetin direnişle karşılaştı. Karşılarında savaşanlar onların deyimiyle - "Başıbozuk Grupları" idi. Ortaköy - Koşukavak hattında, yaklaşık 3000 silahlı başıbozuk vardı.
Bunlardan en etkilisi, Emekli Osmanlı Subayı Hacı Selim Bey' in komutasındaki direnişcilerdi. Sayıları 800- 1000 arasında değişiyordu. Halk, kendi köylerini düşmandan korumak için çeteler oluşturmuşlardı. Bunlardan en dikkat çekenleri Adil Efendi ve Kara Ali'nin başını çektiği çeteler idi.
Ekim sonuna kadar Bulgar birlikleri gördükleri mukavemet karşısında hiç bir yerde başarılı olamamışlardı. Bunun üzerine bölgenin işgal edilmesi için özel birlikler sevk edildi.
Bu bölge, Edirne cephesinin selameti açısından çok önemliydi. Sivil Türk çeteleri ve direnişçi gruplar, Osmanlı'nın nizami birlikleri tarafından da desteklenmekteydi.
Papazköy ( Popsko), Kara Tepe( Çerni Rid), Samanlık Tepe civarlarında şiddetli çarpışmalar yaşandı. Her defasında direnişçiler kuşatmaları yarıp kurtulmayı başardılar.
Karatepe'de mevzilenen Kara Ali'nin ve Adil Efendi'nin fedaileri yok edilmeden bölgede direniş sona ermeyecekti. Bu sebeple 4 Kasım günü Bulgar birlikleri geniş kapsamlı harekât düzenlediler. Kara Ali ve başıbozuk grupları, çok az zayiatla Gazallar mevkiinde, kendilerine kurulan tuzaktan da sıyrılmayı başardılar.
Bir sonraki gün yapılan çatışmalardan yine sonuç alamayan düşman, daha kapsamlı bir harekât için hazırlık yaptı. Bu sefer daha kalabalıktılar. 16 Kasım'da Sırp birliklerinin de katılımıyla yeni bir harekât başlattılar. Çayır köyü ( Çerniçino) yakınlarındaki 775 rakımlı Kara Tepe kuşatıldı. Dağ taş, gün boyu düşman toplarıyla ateş altına alındı. Çatışmalar aynı hızla üç gün devam etti. Güçler eşit değildi. Düşmanın 8-10 misli sayı ve silah üstünlüğü vardı. Önce Kara Ali vuruldu. Grubu dağıtıldı. Başka bir mevziide Adil Efendi, son ana kadar mertçe vuruştu. O da vuruldu. Ağır yaralandı. Ele geçirildiğinde, bilinci kapalıydı. Onunla son ana kadar kahramanca çarpışan yiğitlerden 18' i yakalanmıştı. Efsaneleşen Adil Efendi'nin başıbozuk grubu da dağıtılınca, geçici bir süre için silahlar sustu. Fakat bölgeyi işgal eden çetelerin bıçaklı, sopalı ve baltalı saldırıları aylarca devam etti.
Bu gün, 110 sene sonra, bu yaşananlardan hiç kimse bahsetmez oldu. Gençlere yaşananlar unutturuldu. Hâlbuki bugün adlarını bile bilmediğimiz, bu yiğit kahramanlar, torunlarının öz vatanlarında özgürce mesut yaşamaları için kanlarını dökmüş ve şehit düşmüşlerdi.
Bu gün kaç kişi, bu yiğitleri hatırlamakta?
Mekânları cennet, ruhları şad olsun!
16 Kasım gününden sonra, Ortaköy ve Koşukavak çevreleri işgal altına girmiş oldu.
Not: 1- Bilgilerin bir kısmı " İstoriya Na Balkanskata Voyna 1912- 1913" V. Cilt 1933, baskılı kitaptan elde edilmiştir.