Yukarıdaki arama formları aracılığı ile Misyon Gazetesi arşivinde kelime, içerik, konu araması yapabilir veya gün-ay-yıl formatında tarih girerek tarihe göre haberleri listleyebilirsiniz.
Silistre'nin Bosna köyünün eski muhtarlığında sözde “soya dönüş” muamelesi yapılıyor, anlayacağınız zorla isim değişimine tankla ve tüfekle devam ediliyor.
Şahsi direnişimin aileme daha fazla acı verdiğini anlayınca, evleri dolaşan milislerin "nazik" daveteyesine uyarak muhtarlığın yolunu tuttmaktan başka çare kalmamıştı.
İçeri girdiğimde sadece iki masada işlem yapıldığını gördüm. Birinci masada bir memure bir komşuma eşi için uygun isimler sıralıyordu. Köydeşim ise başka dünyalara dalıp gitmişti ve çok üzgün bir halde sadece susuyordu. Bir ara memure:
“Bak, Roza olsun, ne kadar anlamlı ve güzel bir isim,"
deyince, köydeşim çok kızgın bir halde:
"İster Muşkato olsun be, yeter ki, bitsin bu işkence,"
diye yüksek sesle bağırdı.
Memurlar biri birlerine göz kaş arası baktılar. İşlemleri yapan memure dudak kıvırarak:
"Bunlara hiç iyilik yaramıyor, yardım ediyoruz ama iyilikten anlamıyorlar,” demesin mi...
Neyse, benim işlemlere de başlanmıştı. Yardım etmek istediler. İstemedim, sadece: ”
"Yazın, Kurt Vılkov Kurtev, “ dedim.
Birisi hemen kesinlikle olmaz dedi.
”Niye," diye sordum.
Böyle isimlerin olmadığını belirtti.
Bende:
"Anladığıma göre, kökenizin protobulgarlardan başladığını bile bilmiyorsunuz. Kubrat dediğiniz hanın (kan) asıl adı Kurt bat'tır..."
Memur, devam etti:
“Niye illaki bu sıralama - K....V....K.? ”
Cevabım hazırdı:
“Şimdiye dek ben Kurt diye hitap ediliyordum. Bundan sonra Vılkım ama bir gün gelecek yine Kurt olacam!”
Hepsi çok kızmıştılar. Aralarında bulunan birisi dostum oluyordu (öyle de kaldı), hemen durumu yatıştırmak için:
“Espiri yapıyor, hadi çık!” diyerek beni kolumdan tutarak dışarıya çıkardı.
Beni korumanın ve ceza almadan kurtulmamın en doğru yolu buydu o gün için.
Tabi ki, benim istediğim isimleri koymadılar ama yine de beş yıl sonra KURT oldum...