DOĞRULARI KONUŞMAK LAZIM - Op. Dr. Gürçay CEM

DOĞRULARI KONUŞMAK LAZIM


Çarşamba yazıları...

DOĞRULARI KONUŞMAK LAZIM

BAL-GÖÇ BAŞKANINI TERCİHİNDEN DOLAYI, KİMSENİN TENKİT ETMEYE HAKKI OLAMAZ. Bal-Göç Genel Başkanı istifa edip, ana muhalefet partisinden aday adayı olma kararına değişik tepkiler geldi. Ki bu da doğladır. Onaylayanlar olduğu gibi doğru bulmayanlar da oldu. Bazıları da sitem etti. Yakın zaman önce getirildiği Başhekimlik görevinden istifa ettiği için, bazıları bu davranışını onu oraya getirenlere karşı ihanet gibi algıladı.

Burada doğruları konuşmak lazım. Olayları iyi tespit etmek lazım. Göreve getirildiği tarihte, gündemde ne erken seçim vardı, ne de ana muhalefetten gelebilecek milletvekilliği teklifi olasılığı. Önceden böyle bir teklif söz konusu olsaydı ancak o zaman denilebilirdi ki; Milletvekilliği teklifini kabul etmeyi düşünüyordun da neden Başahekimlik görevini kabul ettin? Kaldı ki Başhekimlik görevine getirilmesine sebep olan siyasi desteğin dışında, kendisinin zaten donanımlı, tecrübeli ve liyakat sahibi olmasındandır. Nitekim üç ay gibi kısa bir süre içinde orada yürürlüğe soktuğu uygulamalarda çok olumlu geri dönüşler elde edilmiştir.

Her şeyden öte bir bürokratın istifa edip, siyaseti tercih etmesi kadar doğal bir şey olamaz. Bırakın Başhekimlik gibi görevleri en üst düzeyde, müsteşarlar, valiler gibi bürokratlar da görevlerini bırakıp siyaseti tercih edebilmekte. Üstelik sadece iktidar partisinde de değil. Bunun ötesinde bu görevler parti içi görevler değil ki ihanetten bahsedilsin. Bu görevlere atayan taraf siyasi otorite olabilir, ama bu makamlar devlet kurumlarına ait makamlardır. Bundan dolayı görevinde istifa edip, iktidar partisine ihanet etmiş gibi yansıtılmak doğru değildir. Evet! Ona referans olan kişileri belli oranda zor durumda bıraktığı söz konusu olmuş olabilir, ama yukarıda da dediğmiz gibi, bu göreve gelirken ne erken seçim olacağını biliyordu ne de siyasete girmesi için böyle bir teklif geleceğini...

***

İKTİDAR GİRİŞİMDE BULUNDU DA HAYIR MI DENİLDİ? Ana muhalefetten aday adayı olmayı kabul etmesiyle birlikte birçok kişi, çözüm odaklı olarak iktidar partisinden aday adayı olması camia açısından çok daha etkili olacağını söyleyerek eleştirmekte. Aynen, doğrudur. Ama iktidar benzer teklif ile geldi de, kendisi buna rağmen muhalefet partisini mi tercih etti de eleştiriliyor. Bunun ötesinde, bir önceki 2015 genel seçimler sürecinde aday adayı olmaya karar verdiğinde, camianın belirlediği komisyon, iktidar partisinin il merkezini ziyaret ettiğinde, dönemin il başkanı orada olduğu halde ve önceden randevu verdiği halde, çıkıp camiamızın adına orayı ziyaret edenlerle görüşme nezaketinde bulunmamıştı bile...

Bu davranış, sadece oraya gidenlere karşı değil, tüm camiamıza saygısızlıktır. Bunun ötesinde bizzat kendim yaşadığım bir olayı anlatayım. Son İl Başkanlarından birine nezaket ziyaretine gittiğimizde, çıkışta kendisine; "Sayın Başkan, bizim göçmenlere parti olarak yeterince ilgi göstermiyorsunuz, özellikle kurumlarda onlara karşı negatif ayrımcılık yapılıyor, bundan dolayı bizim camiadan aldığınız oy, parti ortalamasının çok altında kalıyor “ dediğimde, bana; “Göçmenler oy verse ne olacak, vermese ne olacak, Başkan, vermezse vermesinler! “ diye cevap vermişti. Bunun üzerine, ben de kendisine; “Sayın Başkan, bu sözlerinizi unutmayın, gün gelir hatırlamak zorunda kalırsınız,” diyerek oradan ayrıldım...

Yani yukarıda anlattıklarımızın dışında, camiamıza karşı bu ve benzeri tavırlar söz konusuyken, Bal Göç’ün Başkanı farklı tercih yaptı diye kimsenin eleştirme hakkı olamaz. Sadece kurumlarda değil, partinin içinde aktif siyaset yapan birçok kardeşimiz var, bunlardan hangisi, hangi göreve getirildi? Burada kimse kusura bakmayacak. Bizim duruşumuzda veya siyasi görüşümüzde bir değişiklik yok ama doğruları konuşmak lazım. Menfaat beklentisi içine girip hiç bir zaman eyyamcılık yapmadık. Her zaman doğruları konuşmaktan asla çekinmedik ki, bakıldığında, gelişmeler de her zaman bizi haklı çıkardı. Uyarılarımızı hep “dost acı söyler” anlayışı ile söyledik. Amacımız hataların altını çizmekti.

Bir defa daha tekrar edelim: Doğruları konuşmak lazım. Gerçekleri anlatmak lazım. Yoksa herkes tabi ki özellikle aktif siyaset yapanlar, siyaset yaptıkları partiyi destekleyecek. O ayrı...

Gürçay CEM

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!