Bir melodi dönüp durur kafanın içinde, kalbindekinden biraz uzak…
Ardında bir karmaşa ki sorma.
Sonsuza kadar değil hiçbiri, ne yaşıyorsan yaşa, sonsuza kadar değil.
Mutluluktan uçuyorsan da, hüznün kara bulutlarına sarılmışsan da geçecek.
Hepsinden bize kalanlar var elbet. Bizden gidenler de tabii. Söz yetmez bazen, bir bakış delip geçer 12'den.
Neyin birincisi olduğunu bile bilmediğin bir kategoride, gözünden vurmuşsundur bir şeyleri .
Kendine göre bir duruşun vardır, alkışları hep ona sayarsın. Sağduyulu olmak alnından öpülesi bir özellik mi dersiniz?
Sağduyu hayalet olmuş, artık aramızda bile dolaşmıyor bence.
Ve bir çok duygu da yok artık, soyut olmalarının bir dezavantajı belki.
Güven yok, sadakat yok, dürüstlük yok, iyi bir insanda olması gereken hiçbir erdemli özellik toplumsal olarak yok artık.
Dejenerasyonun böylesi.
Ne yazık hiç bir şey sonsuza kadar değil derken ciddiydim oysa.
O kendimizi sahibi sandığımız evlerimiz, arabalarımız, şu 3 günlük dünyayı yarışa çeviren sistemin kölesi olduğumuzu bile anlamayışımız hep geçicilikten.
Geçici her şey, hem de en ağır duygulardan, en somut benim diyen objeden, tapudan senetten, hepsinin geçici dönemsel sahibelerisiniz, borçlarınız da dahil.
Şu an anlamını çözemediğimiz hatta, artık aramaktan bir haber olduğumuz hayat geçiyor.
Ve biz öylece bakıyoruz, öylece…
Size sonsuzmuş gibi görünen telaşelerinizde başarılar, güzel geçsin şu 3 günlük dünya…