Saat kulesinden Arda Boyları şarkısı çınlıyor... -

Saat kulesinden Arda Boyları şarkısı çınlıyor...


Bugün yine derin ve buruk düşünceler içinde kendimi Kırcaali sokaklarına attım.

Havalar biraz soğuyunca sokak ve caddelerdeki insan kalabalığı bir hayli azalmış.

Paklardaki ağaçların yaprakları sapsarı sararmış, fakat rast geldiğim bütün tanıdık insanların yüzleri asık ve hemen hemen hiç gülümseyen bir yüz göremiyorum.

Kendime sormadan da edemiyorum; Ne zaman bitecek bizim insanımızın bu çileli ve kahır dolu  yaşantısı?

Bu sorunun cevabını bilemiyorum, fakat kötü halimizin ve durumumuzun nedenini sadece kendimizle bağlıyorum.

Birkaç gün sonra il bazında kongre olacakmış ve derin istihbaratın kurduğu ve yönettiği "siyasi partinin"yeni il başkanı "seçilecekmiş."

Şimdilik iki adayın ismi zikredilmekte ama nedense Varna'nın bir ayyaş ve kendini bilmez köylü çocuğu tayin edecek Kırcaali'nin emir kulunu... 

Hiç düşündünüz mü, neden uzun yıllar boyunca Kırcaali ili örgütünün başında Bahri Ömer gibi bir liyakatsız bırakıldı?

Tabi ki, sadece siyah bıyıklarından dolayı değil, herif, ceket iliklemeyi ve itaat etmeyin ustasıydı.

Aynı zamanda Cebel belediye başkanlığını da "yürütüyordu." Ne kadar başarılı yürüttüğü şimdilerde belli oluyor, çünkü Necmi Ali, onun 20 yıl içinde yapamadığını sadece birkaç ay içinde başaracak gibi gözüküyor.

Bu gerçek bizlerin önüne başka bir acı hezimeti sergilemekte. Demek ki, bunca yıl içinde Cebelli durmadan cezalandırılmış ve hiç umursanmamış...  

Aslında birader, Kırcaali ili ne kadar düşünülmüş ki?

Kendi kasabasını yönetemeyen birisi, nereden koskoca bölgeyi düzlüğe çıkarsın ki. Zaten kendisinde sadece ceket iliklemek ve itaat etmek istenmiyordu mu?

Yirmibirinci asra girdik ama bizim dağ köyü yollarına halen çakıl dökmeden göstermelik 2-3 santim asfalt dökmekle meşguller.

Belki de, gelecek asırda ise köylerimizin içecek su sorununu çözerler ama o zaman bizim binlerce köyümüzde artık tek Türk yaşamayacaktır, çünkü bugün Batı Avrupa devletlerine yerleşen genç nesillerimiz, bir daha buralara asla dönmeyecektir.

Bugünkü Susuz (Bezvodno ) ve Hotaşlı ( Rusalsko ) bölgelerinin uzay manzaralı akıbeti diğer köylerimizi de vuracaktır.

Devletimizin bütün varlıkları, halkımızın cebindeki para, yıllar boyunca resmen çalınmakta ve çarçur edilmekte ama ortalıkta siyasetçiyim diye dolaşanlar, bunun baş suçlularıdır ve mafyanın ortaklarıdır.

Hiç düşündünüz mü, neden Kırcaali bölgesinin bütün muhtarları Rosenets'e canlı kalkan olmaya götürüldüler?

Neden geçenlerde Avrupa Parlamentosu'nda Bulgaristan'daki yolsuzluklar görüşülürken, orada Türkleri temsilen bulunan üç milletvekili söz konusu yolsuzlukları kınamazken, Doğan, Peevski, Boyko ve Geşev gibilerini savunmaya neden kalkıştılar dersiniz?

Evet, birkaç gün sonra bölgemizin yeni bir siyasi yöneticisi tayin edilecek, seçilecek demiyorum.

Kim olursa olsun ama keşke bizim insanımızın safında durabilse, bunun cesaretini gösterebilse, arkasından gelecek olan diğer yöneticileri de sürükleyebilse ve bu siyasi oluşum nihayet kirlenmiş isimlerinden tamamen temizlenmiş olsa.

Evet, sıraları temizlemek artık şart olmuştur. Bu temizlik çabası neden Kırcaali'den başlamış olmasın!  

Daha ziyade, zalim mafya bozuntularının esamesi bile okunmamalı...

Onlar yaşatıldıkça ve el üstünde tutuldukça, fotografta gördüğünüz saat kulesinden hiç bir zaman Arda boyları şarkısı çalınmaz.

Saat kulesinden o şarkı saat başı adeta çınlamalı. Bize işte bunu sağlayabilecek bir başkan gerek.

Umarım, ne demek istediğimi anladınız...

YAZIYI PAYLAŞ!