Toplum önünde sorumluluk duyguları yok.

* Törenlerde ve etkinliklerde boş ve çarpıcı sözlerle halkın zamanını tüketerek güncel hayatını sömürüyorlar ve sonra da kendi rahatlarına bakıyorlar. * Türk azınlığın, dil ve kültürünün gelişiminle ilgili söz ettiklerini hiç duydunuz mu? * Aslında bu konulara şimdiye dek çözüm bulunabilirdi, ama bulmuyorlar işte çünkü T. Jivkov rejiminin asimilasyon politikasının devamcısı ve hizmetçisidirler...

 

Bugün yayımladığınız "Karadayı'ya mektup" yazınızı dikkatlice okudum.

Yazının müelifi Eşref Rodoplu,dertli mi dertli; fakat Mustafa Karadayı'nın böyle bir derdi yok.

Yalnız onun mu derdi yok? Hayır!

Bütün HÖH (DPS) Merkez Kurulu üyelerin de, milletvekillerinin de böyle bir dertleri yok, kimsenin umurunda bile değil.

Onlar için kendi çıkarları daha önemli. Törenlerde ve etkinliklerde; boş ve çarpıcı sözlerle halkın zamanını tüketerek güncel hayatını sömürüyorlar ve sonra da kendi rahatlarına bakıyorlar.

Türk azınlığın, dil ve kültürünün gelişiminle ilgili söz ettiklerini hiç duydunuz mu?

Duyamazsınız!  Çünkü, bu elimizden alınmış haklarımızın geri iadesi için yılmadan mücadele etmek gerekir.

Bu sorun, halledilene dek toplumun gündeminden asla düşmemelidir. Sürekli devlet organlarının (Meclisin, Cumhurbaşkanlığının, Bakanlar Kurulunun vb.); radyo, televizyon ve gazetelerin gündeminde olmalı.

Avrupa Birliği ülkelerinde bu sorunla ilgili araştırmalar yapılmalı.

Gerekirse AB Parlamentosu meşgul edilmeli; oradaki milletvekillerimiz bu sorunu gündemde tutmalı. 

Aslında bu konulara şimdiye dek çözüm bulunabilirdi, ama bulmuyorlar işte; çünkü T. Jivkov rejiminin asimilasyon politikasının devamcısı ve hizmetçisidirler...

Çünkü onları seçen toplum önünde; sorumluluk duyguları yok.

Maalesef!

Mehmed BEYTULLAH,

Eski Milletvekili

Bakmadan Geçme