Tekrar azınlık statüsü ve ucuz popülizm peşinde koşan, iki koyun güdemeyen elemanlar mevzusu

Geçen hafta, azınlık konusu ayaklar altına alınacak konu olmadığını yazmıştık. Özellikle de bu konuda girişimde bulunma gayretinde olan, ne olduğu belli olmayan, uyduruk elemanlara değinmiştik. Bunlar, ileri geri bu statüyü elde etmek için imza kampanyası düzenlemeye kalkıştıklarından dolayı, olayın son derece ciddi olduğunu ve bireysel girişimlerle bu tür bir olaya teşebbüs edilmemesi, böyle bir girişim yapılacaksa, ancak kurumsal olarak, parti, STK ve kanaat önderleri ile istişare edilerek, geniş mutabakat sağlanarak yapılması gerektiğini, her şeyden öte, buradaki ilgili kurumların görüş ve onayı alınarak yola koyulmalı. Çünkü bu şartlar yerine getirilmeden, teşebbüs edilecek bir girişimin başarılı olma şansı yoktur, özellikle bunu yapmaya kalkışan uyduruk elemanların öncülüğünde hiç yoktur, diye özellikle vurgulamıştık.

Bu olaya bir defa başlandığında başarılı olunmak zorunda. Bu da ancak geniş konsensus ve organizasyon ile mümkün olabilecek bir konudur. Bu kampanyaya en az 200 000 imza gerekir ki, başarılı densin. Ki Bulgaristan’da şu an için böyle bir sayı yok. Demek ki, buradaki soydaşımızdan destek gerekecek. Bu da ancak, buradaki dernek ve örgütlerin desteği ile mümkün olabilecek bir teşebbüstür. Ve bunun ötesinde, ısrarla vurguladığımız gibi, ancak buradaki ilgili kurumların onayı ve desteği ile olabilecek bir konudur. Anlatmaya çalıştığımız budur. Yani bu iş çoluk çocuk oyuncağı değil. Hele iki tane uyduruk elemanın yapacağı iş hiç değil...

Böyle bir girişim başarısız olduğunda, bu defa faydasından çok zararı olacaktır. Bulgarlara “Görün işte, sizin kendi insanınız böyle bir statü istemiyor! “ deme kozu verecektir. Yoksa kurumsal bir girişimin önderliğinde yapılacak bir adımın en önde destek verecek kişilerin başında, bizim geleceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Hani şu uyduruk tiplerin iddia ettiği gibi, güya düzenlenecek kampanyanın arka planda inisiyatif komitesi varmış da, şimdilik gizli kalmaları gerekenler gibi değil, açık ve net olarak kampanyanın en ön saflarında yer alırız.

Kaldı ki bu nasıl bir akıl tutulmasıdır ki, bu sözde inisiyatif komitesi arka planda gizli kalacaklarmış. Yok böyle bir dünya! Kampanya yapacaklarsa, çıkacaklar cesurca ve böyle bir kampanyaya önderlik edecekler...

İki uyduruk eleman çıkmış, kampanya düzenleyecekmiş. Kim bunlar?

Biri, akşam başka, sabah başka, ne dediğini kendi de anlamayan, kimsenin adam yerine koymadığı eleman. Diğeri ise, işi gücü giyinip süslenip, tek derdi kendini pazarlamak olan, sabahtan akşama kadar Bulgarca yorumlar yapan, züppenin teki. Hem azınlık statüsü diyeceksin, hem sabahtan akşama Bulgarca yazıp çizeceksin...

Ama başından beri ne diyoruz? Kaos iyidir. Kimin kaç paralık olduğunun, kimin amacı ne olduğunu bu tür ortamlarda ortaya çıkar. Yav, sen kime hizmet ediyorsun, Allah aşkına ya? Neymiş? Gençlerimiz yeterince Türkçe bilmiyormuş da, onların daha iyi anlaması için Bulgarca yazıyormuş. Ya, sen şaka mısın ya?

Velev ki, yeterince Türkçe bilmiyorlar ki gençlerimiz. Ama galiba, bu iletişim çağında hepimizden daha iyi Türkçe biliyorlar...

Zaten, Türkçeyi bilmeyen ve anlamayan, öğrenme zahmetinde de bulunmamış tipler, senin azınlık statüsü kampanyana destek verir mi? Adamda Türklük bilinci yok ki, destek versin! Kaldı ki bilmiyorlarsa, o zaman destek de vermesinler. Türkçe bilmeyen adamın desteğine gerek de yok. Zaten de vermez!

Adam, Türk olduğu halde, Türkçeyi öğrenmediyse, destek verecek de, vatana millette hayır gelecek, öyle mi?

Ve öğrendik ki, bu uyduruk elemanlar, onların öncülüğünde yapılmaya teşebbüs edilen kampanyaya karşı çıkanları DS ajanlığı ile suçlamaya kalkışmışlar. Biz de diyoruz ki: Evet! Bunlar öncülüğünde, bu tür bir girişime herkesten önce aynen de biz karşıyız. Hakkımzda  isteyen istediğini düşünebilir. Kimin ne düşündüğü önemli değil, önemli olan bizim kim olduğumuzu bilmesi gerekenlerin bilmesidir.

Bundan dolayıdır ki, bize itibar da gösterirler, saygı da...

Ama bunların hoplayıp zıplamalarının sebebi başka. Bunların hoplamalarının sebebi, oyunlarının bozuldğu içindir. Hizmet ettiklerinin planları bozulduğu içindir...

Gürçay CEM