TARİHİ DEĞİŞTİREN TARİH-19 MAYIS

Ama bunları, geçen sene olduğu gibi, yine uyarmıştık: 'Burası Cebel, başka yere benzemez! Geldiğiniz gibi gidersiniz' diye. Aynen de geçen sene olduğu gibi, geldikleri gibi de gittiler. Hatta, geçen seneye nazaran daha da büyük fire vererek... Sonuçta ne mi oldu? Kendi tükenişlerini ve çaresizliklerini bir defa daha göstermekten başka bir işe yaramadı bütün uğraşları. Ezildikleri ile kaldılar...

TARİHİ DEĞİŞTİREN TARİH

 

Özellikle son on yıldan bu güne, her geçen gün daha da artan milliyetçi akımların yanı sıra,

Bulgaristan'daki kardeşlerimiz için, asıl önemli sorun, her zamankinden daha çok birlik ve

beraberlik içinde olmamız gerekirken tam tersi; nihayet birileri bizi bölmeye başardı.


Ancak başından beri destek olduğumuz partinin son yıllarda izlediği politikalara bakılarak,

kimlere hizmet ettiği iyice ortaya çıkınca, belki de yeni bir oluşuma gidilmesi yine bizim

insanımız adına en hayırlısı olmuştur.


Şu veya bu şekilde soydaşımızın ve bundan öte ülkemizin çıkarlarını, kendine ilke edinmiş

yeni parti artık bir gerçektir. İki parti arasında artık amansız bir mücadele ve yarış başlamıştır.

İlk genel seçimler de, bu iki parti arasında kıyasıya bir yarışa dönüştü ki, daha yeni kurulmasına rağmen ve seçim sürecinde, kendi içinde yaptığı bazı hatalara rağmen,yine başarılı olmuştur.

Sonuçta, 100 000 seçmen oyu asla küçümsenecek bir rakam değildir...


Aralarındaki yarış, son iki yıldır Cebel'deki anma törenlerinde de, kendini gösterdi.

Geçen yıl DPS, 19 Mayıs anma gününe Bulgaristan’ın her yerinden yaklaşık 2 000 kişi getirerek, katılmıştı. Ancak bu yıl bu sayının sadece 600 civarında olduğu görüldü. Bundan öte, DPS açısından asıl sorun bu gelenlerden sadece küçük bir grubun, parti şapkaları takıp,

bayrak sallamaları olmuştur.

Diğerleri korkudan, belki de daha ziyade utancından, şapkalarını ceplerinden çıkaramadı, parti bayraklarını sallamadı...

 

Aslında doğrusu da budur. Önceden her iki tarafın orada siyaset yapılmayacağına dair anlaşmaya varılmasına rağmen, DPS yine parti bayrakları ile siyasi sloganlar atmış ve bundan öte protokol konuşması yapanların ki, bunların arsında asıl 19 Mayıs'a sebep olan kahramanlar da vardı, yuhalamışlardır.

Ancak bu davranışları törene katılan, aralarında kendi yandaşları da olan vatandaşımızın tepkisini çekmekten başka bir işe de yaramamıştır.

Bu yıl 19 Mayıs'ta net olarak DPS’nin artık bu camianın temsilcisi olamayacağı konusu ortaya çıkmıştır.

Bundan böyle kimi temsil ederler;

Patriyotları mı, BSP’yi mi , Rusya’yı mı, Çingeneleri mi, yoksa Vasil Levski’nin torunlarını mı, bunu biz bilemeyiz...


Ama artık kesin olan şey, Bulgaristan'daki Türk kardeşlerimizin temsilcisi olamayacakları konusudur.

Zaten kendini bilen herkes bunun böyle olacağını idrak ediyordu. Öyle de oldu.

Kendini bilen herkes, eninde sonunda damarlarında taşıdığı Türk kanın, vicdanının yolundan gidecekti.

Böylece, Türklüğünün sesi baskın gelecekti.

Türkün damarlarında akan kan su olamazdı ve olmadı da...

Geçen yıl olduğu gibi, Cebelliler dışarıdan getirilen bu toplama kişilere, her şeye rağmen,

yine misafirperverliğini göstermiştir,  çünkü onların bir suçu yoktu. Zaten gelenlerin ezici

çoğunluğu, kendilerini zorlayan hususları kabul etmediklerini göstermek için, ne bayrak salladılar, ne de dağıtılan şapkaları başına taktılar...

Suç bunları, kendi amellerine ve çıkarlarına alet edenlerdedir.

Bunların başındakiler, anma törenleri öncesi atıp tutuyordu;

"Bilmem kaç bin kişi getireceğiz, bilmem ne yaparız!" diye.

Sanki getirseler, birinin umurunda olacakmış gibi.

Ama bunları, geçen sene olduğu gibi, yine uyarmıştık:

“Burası Cebel, başka yere benzemez! Geldiğiniz gibi gidersiniz” diye.

Aynen de geçen sene olduğu gibi, geldikleri gibi de gittiler.

Hatta, geçen seneye nazaran daha da büyük fire vererek...

Sonuçta ne mi oldu?

Kendi tükenişlerini ve çaresizliklerini bir defa daha göstermekten

başka bir işe yaramadı bütün uğraşları.

Ezildikleri ile kaldılar...


Gürçay CEM

Yorumlar 1

Bakmadan Geçme