* Neler yoktu ki, bu çok değerli ve geçmiş tarihimizi yansıtan nostaljik fotoğraflarda. *Gidenlerin gözlerindeki derin üzüntü, kalanların kederli yüzlerinden akan göz yaşları bütün bu siyah beyaz yansımalar her hemşehrimizi mutlaka sarsacaktır. * Göçün başlayacağı Topçu Garı'na koştu. Garda mahşeri bir kalabalık vardı. Tüm Deliorman köyleri adeta oraya akmıştı. Ortalıksa milisya ( polis ) kaynıyordu...
PAYLAŞ
Geçen gün Deliormanlı dostum Hikmet Efrahim'in paylaştığı bazı siyah beyaz fotoğraflar dikkatimi çekti. Tarihe bakılırsa, bundan tam 53 yıl öncesi çekilmişlerdi ve Deliormanlıların o dönemdeki Türkiye'ye göç dramını yansıtıyorlardı.
Neler yoktu ki, bu çok değerli ve geçmiş tarihimizi yansıtan nostaljik fotoğraflarda. Çoğu fotoğraf, bir büyük Türk köyü halkının göçmen kafilesini uğurlarken çekilmişti.
Gidenlerin gözlerindeki derin üzüntü, kalanların kederli yüzlerinden akan göz yaşları; bütün bu siyah beyaz yansımalar her hemşehrimizi mutlaka sarsacaktır.
Ayrıca Deliormanlı bacılarımız ve erkeklerimizin o zamanki yaşantısından, giyim kuşamından gerçek kesitlerdi bunlar.
Ne yazık ki, tam 53 yıl sonra ilk kez dünya yüzü görüyorlardı. Belki de, günümüzün bakış açısı onları daha değerli kılacaktır; fakat bu fotoğrafları Bulgaristan'da ve Türkiye'de herkesin görmesi gerekiyor...
Bu uğurda nelerin yapılabileceği artık kamuoyununa düşmekte. Neler yapılamaz ki: resim sergileri, foto albümler, belgesel çekimleri. Elimizin altında adeta bir cevher yatmakta...
Bu gizli kalmış fotoğraflar, öncelikle göçün acı tarafını yansıtmakta. Onlar yeni doğmuş bir bebek gibi korunmuşlar...
1969 yılında, yasaklı bir despotik rejim esnasında, komünist ajanların aramızda cirit attığı dönemde, kim çekmişti bu 100'den fazla fotoğrafı? Kimdi bu esrarengiz şahıs ve cesur yürek?
Bunu ben de çok merak ettim ve araştırmam neticesinde, günümüzde Konya'da yaşayan Süleyman Akman'a ulaştım.
Kimdir, bu Süleyman Akman sorusunu bizzat kendisine sorma fırsatı yakaladım;
"1945 yılında, Bulgaristan'ın Rusçuk iline bağlı LoçvaTopçu köyünde (Glodjevo ) doğdu. 1951'de Türkiye'ye göçü yaşadı. Yüksek öğrenimini İstanbul'da yaptı. Grafik ve fotoğraf eğitimi aldı. Öğrenciliği sırasında, 1969 yılının yazında gittiği Batı Almanya'daki çalışma kampı dönüşünde ter ettiği köyüne uğradı.
Köyde herkes ayaklanmıştı.1968-1978 Göçü başlıyordu.
Göçün başlayacağı Topçu Garı'na koştu. Bu tren garı Loçva ve Razgrad'a bağlı Topçu köyleri sakinleri tarafından ortak kullanılıyordu.Garda mahşeri bir kalabalık vardı. Bütün Deliorman köylüleri adeta oraya akmıştı; çünkü burası göçmenlerin trene bindiği bir durak yeriydi. Ortalıksa milisya ( polis ) kaynıyordu.
Zordu karar vermesi...
Kararttı gözlerini, başladı o umutsuzluğun ve umutların iç içe geçtiği göçü fotoğraflamaya...
Tren, Türkiye'ye doğru yol aldığında 100 kare kadar 6×6 SB fotoğraf çekmişti.
Kendisini Türkiye'den özel olarak ve resmen görevlendirilmiş bir gazeteci sandıkları için hiç bir engellemeye de uğramamıştı..."
Süleyman Akman'a filmleri bugüne kadar nasıl koruduğu sorduğumda, cevabı şu oldu:
"Filmlerin banyolarını kendim yaptım, dörder dörder kesip pelür kâğıtlara sarıp karton kutular içinde nem almayacak dolaplarda yıllar boyu sakladım.
53 yıl sonra anlıyorum ki; ben o gün Topçu Garı'nda bir belgesel niteliğinde göç çalışması yapmışım. Herhalde, 69. Göçü'nü Bulgaristan'da fotoğraflayan başka birisi de olmamıştır...
İyi ki; o gün ordaymışım ve o çalışmayı gerçekleştirmişim!"
Yukarıdaki arama formları aracılığı ile Misyon Gazetesi arşivinde kelime, içerik, konu araması yapabilir veya gün-ay-yıl formatında tarih girerek tarihe göre haberleri listeleyebilirsiniz.
Çerez Bildirimi
Sitemizde, daha yüksek bir kullanıcı deneyimi sunmak ve deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla, Gizlilik Politikası, Çerez Politikası ve KVKK Aydınlatma Metni sayfalarında belirtilen maddelerle sınırlı olmak üzere ve ilgili yasal düzenlemeler çerçevesinde çerezler kullanıyoruz.