SİLİSTRE'NİN İNCİSİ KURŞUNLU CAMİİ

Silistre, dillere destan olmuş bir şehrimizdir. İlk defa 1388 senesinde fetholunarak Türkleşen şehir, kısa aralıklarla defalarca elden çıkmışsa da 500 sene kadar Osmanlı idaresinde kalmıştır. Evliyâ Çelebi'nin ifadesiyle âriflerce 'dâr‑ı gâziyân-ı sedd‑i îmân' olarak nitelenen büyük Tuna'nın bu incisi, Nâmık Kemal'in dilinde vatanlaşmıştır. Türklük kokan bu şehrimize rengini veren pek çok İslâm eseri olmuştur. Bunlar arasında şehrin onlarca camisinden günümüze ulaşan tek cami olan Kurşunlu Cami de var.

PAYLAŞ
Misyon Gazetesi -

 SİLİSTRE'NİN İNCİSİ; KURŞUNLU CAMİİ


Silistre, dillere destan olmuş bir şehrimizdir. İlk defa 1388 senesinde fetholunarak Türkleşen şehir, kısa aralıklarla defalarca elden çıkmışsa da 500 sene kadar Osmanlı idaresinde kalmıştır. Evliyâ Çelebi’nin ifadesiyle âriflerce “dâr‑ı gâziyân-ı sedd‑i îmân” olarak nitelenen büyük Tuna’nın bu incisi, Nâmık Kemal’in dilinde vatanlaşmıştır. Türklük kokan bu şehrimize rengini veren pek çok İslâm eseri olmuştur. Bunlar arasında şehrin onlarca camisinden günümüze ulaşan tek cami olan Kurşunlu Cami de var.

Kurşunlu Cami, eskiden Silistre kalesinin içerisinde şehrin güney kısmında bulunuyormuş. Bugün ise tam merkezdedir. Büyük yapılı, kurşun kaplı büyük kubbeli, mevzun minareli, sade minber, mihrap ve mahfili olan, dış haremi ve talebe hüc­re­leri ile beyaz taş bir binaymış. Binaymış diyorum, çünkü Vezir Sinan Paşa tarafından yaptırılan bu heybetli cami, birkaç kere yakılıp yıkıldıktan sonra köklü tamir görerek neredeyse tamamen yenilenmiştir. Bu “müceddeden” tamirlerden biri, 1749-1758 yılları arasında üç defa Silistre’yi idare eden Muhsinzâde Mehmed Paşa tarafından yapılmış ve o yüzden cami onun adıyla da anılır olmuştur.

Büyük bir devlet adamı olan Muhsinzâde Mehmed Paşa hakkında son derece değerli bilgileri Japon tarihçi Yuzo Nagata’dan öğrenmekteyiz. O, iki defa olmak üzere 6 sene sadrazamlık yapmıştır. Ayrıca Sultan III. Ahmed’in kızı Esma Sultanın kocasıdır. Küçük Kaynarca Anlaşmasını imzalamak üzere buralara geldiği günlerde hastalanarak İstanbul’a dönerken Karinabad kasabasında vefat etmiş (1774).

Çarşı içinde bulunup cemaati bol olan Kurşunlu Cami, Muhsinzade tarafından tamir edilince masrafları eşi Esmâ Sultan vakfına yüklenmiştir. 1775 yılında caminin görevlileri şunlardır: Hatip, 2 imam, vaizi, 2 devirhan, 2 muallim, 2 müezzin, 2 kayyım ve bir vakıf yöneticisi. Giderlerini karşılamak için 7 dükkân yapılmış ve kirası caminin görevlilerine tahsis edilmiştir.

Devamlı Rus-Türk mücadelesi sonucunda Kurşunlu Cami, XIX. asrın başalrında yine harap hale gelmiştir. Bu defa Sultan 2. Mahmud’un emri tamir edilmişse de anlaşılan tamamlanmamıştır, o yüzden ilerleyen yıllarda tamire devam edilmiştir. Gerçekleştirdiği Rumeli seyahati esnasında Sultan Abdülmecid, 5 Haziran 1846 tarihinde Cuma namazını yenilenmiş olan Kurşunlu camide kılmıştır.

Bugün ayakta olan Kurşunlu Cami, kesme taştan yapılmış, kareye yakın bir plana sahiptir. Cemaat mahalli yaklaşık 9x9 m. olup iç yüksekliği 12 m.’dir. Kurşun kaplı kubbesi ve köşeliklerinde ağırlık kuleleri vardır. Geometrik ve bitkisel figürlerle süslü dış duvarlarında kuş evleri bulunmaktadır. Duvarlarına dıştan bitişik 7 sütun bulunmaktadır ki, bunların dördü köşe sütunu, üçü de duvarların ortasına yerleştirilmiştir. Bu orjinal mimarî uygulama kubbenin kasnak üzerine değil de sütunlar üzerine dengeli bir şekilde oturmasını sağlamaktadır.

Caminin diğer önemli bir özelliği de dış cephesinde Bulgaristan’daki sanat değeri en yüksek kuş evlerinin bulunmasıdır. Bunlar zengin süslemelere de sahiptir.

XVIII. yüzyıl mimarisinin izlerini taşıyan camide barok stili hâkimdir. Pencereleri Avrupa stilinde ve üç seviyeli olarak yapılmıştır. Alt ve orta sıradakiler taş çerçeve içine alınmıştır. Üst sıradakiler ise ilginç bir biçimde dış sütunların üstüne yerleştirilmiştir. Caminin girişi görkemli olup ustaca süslenerek yapılmıştır. Kapısı da sanat eseridir.

Mihrabın iki tarafında kapitelli büyük sütunlar bulunmaktadır. Güneş ve geometrik figürlerle süslü mermer minberi az sayıdaki korunmuş minberden biridir. Caminin mahfili olmamasına rağmen küçük, güzel ve dekoratif mermer kürsüsü sol köşesini süslemektedir. Caminin minaresine içeriden çıkılmaktadır. Kaidesiyle gövdesinin farklılık arz etmesi değişik dönemlerde yapıldığını göstermektedir.

Korunabildiği kadarıyla caminin tezyinatı XVIII. yüzyılı çağrıştırmaktadır. Ustalıkla yapılan nakışlar, gelenek ile yenilik arasında dengeli bir sentez oluşturmuştur. Süslemelerinde her zaman canlı kalan yaprak motifleri, meyve, çiçek, demet ve vazo, askı çelenk ve madalyonlar yer almaktadır. Güzel bir şekilde bezenen kubbesinde büyük geometrik figürler vardır.

Tairhî ve kültürel mirasımızın güzide dinî mekânlarından olan Kurşunlu Cami, başına gelen bin bir musibete rağmen bugün yine Silistre’yi süslemekte, namaza gelen cemaatiyle şenlenmekte ve cemaatini de şenlendirmektedir. Caminin emektar imamı Hacı Şefket Efendi ise ecdat yadigârını gelecek nesillerle buluşturma derdindedir.

Vedat AHMED

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN