Biraz önce İstanbul'dan acı haber aldık.
Yarın ebediyete uğrlayacağız büyük şairimizi.
Mekanı cennet olsun!
Galip SERTEL
_____________
Fizik Ötesi
*
Yıllandıkça yıllandı bu yıl ağaçta yaprak
Buğday da inadına ham yeşil başak başak
Her güz mevsimi gibi kırlangıç yolcu değil
Mısır tarlalarında üşüyor şimdi şafak...
*
Kuzu meleyişi
Kaval sesi
Bildiğin şeyler ey gönül
Feryadın tekrarına ne hacet?
Çakır gözlün bir sevda açmış başına bin afat
Anlatmaya dil gerek
Ve o senin aşk dediğin velhâsıl
Hem de nasıl bir zor zanaat...
*
Hazan zamanların bilenmiş yelkovanına
Aşıklar divanında vurulmasa da mihenk
Suya inmiş o kızın hercai gülüşünde
Perili pınarlar başında Akpınar'da
Muştularla yankılanıp durur bir ilahi ahenk...
Mehmet Celil YENİKÖYLÜ:
____________________
Fizik Ötesi, lirik şiir!
Bir önceki biçimine göre şimdi yapısı sağlam, hem de nasıl! Birkaç düzlemde okuyorum onu. Bu bana kalsın. Tamamı tüketilebilen tüketilebilecek değil! Anlam, duygu, düşünce! Hangisini dersek diyelim. ‘Sözlük’ü ile de öyle bizcesi, bizim oraların doğası, yaşancası…
Son sözcüğü uydurdum, kendiliğinden gelip dilimin ucuna oturdu… Okudukça, Fizik Ötesi yerelleşen bir şiir. Balkanlar'ın doğasını tanıyan, orada yaşananları hele XX.Yüzyılın son çeyreğine ilişkin olup bitenleri bilen her kim ise şiirsever, hemen ‘duyacaktır’ bu yapıtın Tuna boylarına tutunduğunu.
Bizim şiirimize ‘övgü’yü getirecek bir eser! Fizik ötesi şiir berisi-beri şiir-besi şiir!
Tutamıyorum, alıp gidiyorum kendimi, kim bilir neler söyleyeceğim ileride, şimdilik şiirin bir yerine takılıp kalmasam bu yılbaşında! Ocak gecesiydi...
Galip Mehmed SERTEL kimdir?
( 16 Haziran 1942 - 19 Mart 2022 )
_________________________
Öğretmen, Şair (Yeni Edebiyat / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye) Bulgaristan'ın Silistre ili, Bistra (Akpınar) köyünde doğdu. İlkokulu köyünde, ortaokulu Bezmer (Abdullah) köyünde tamamladı. 1960'da Dobriç (Hacıoğlu Pazarcık) şehri Pedagoji Öğretmen Okulu'ndan mezun olup Doğruca'nın muhtelif köylerinde öğretmenlik yaptı.
Silistre sancağında Türkçe yayınlanan Ziya gazetesinde çalıştığı 1968'de rejim karşıtı "aksi inkılapçı", Türk milliyetçisi vb. suçlamalara maruz kalıp görevden alındı. Çeşitli kurumlarda memur, işçi olarak çalıştı.
1985'te Bulgaristan'da komünist rejim tarafından dünya camiası önünde tantanalı söylemlerle propagandası yapılan, aslında dini İslam olan azınıklara karşı ırkçı, azgın bir şoven yaptırım olan "soya dönüş" adlı soykırım sürecinde Roman toplama kampında tutuklu kaldı. Bulgarsitan'ın demokrasiye geçiş günlerinde Silistre şehri Hak ve Özgürlükler Hareketinin kurucularındandır.
1990'da Türkiye'ye göç edip İstanbul'a yerleşti. İstanbul'da öğretmen ve idareci olarak çalışan Sertel 2005'te emekli olmuştur. Şair, evli ve iki çocuk babasıdır.
Sertel'in edebiyata ilgisi daha çocukluk günlerinde başlamıştır. Çocuk denecek yaşlarda Türkçe, Bulgarca gazete ve dergilerde şiir, hikâye, söyleşileri yayınlanmıştır. Sertel, Taş Toprak Dobruca adlı şiir kitabında Bulgaristan Türklerinin 1985-1989 yılları arasında maruz kaldıkları işkenceleri, yaşadıkları acıları son derece trajik bir anlatımla ifade eder. Sertel; her bir şiir, tiyatro sahnesini andıran birçoğu şiir-hikâye örneği olan bu metinlerde Bulgaristan Türklerinin asimilasyon karşısındaki tavırlarını, göç sürecini, ana vatana uyum sağlama çabalarıyla öz yurda dinmeyen hasret duygularını psikolojik ve sosyolojik boyutlarıyla destansı bir anlatımla dramatize eder.