Politika yapmıyorum, kusura bakmayın, hakikatleri söylüyorum...
*** Efendim, ben, Balkan Türkleri Federasyonu Başkanıyım, aynı zamanda milletvekiliyim. *** Gelin, dış konularda, dış Türkler konusunda beraberce bir fikir alışverişi yapalım. *** 'Mümin Ağabey, ben de seninle beraber yedi sene uğraştım annemi babamı getiremiyorum, Filibe Konsolosluğu'na beni sokmuyorlar, Allah aşkına bana yardımcı ol' diyor.
Bal-Göç ve BGF Genel Başkanı ve 19. dönem Bursa Milletvekili Mümin Gençoğlu'nun 15 Aralık 1992 tarihli TBMM konuşması. Tam Metni:
Bizler, Bulgaristan davasını 1985'te nasıl başlattık, nasıl bitirdik; arkamızda, o günün bilinçli ve kararlı hükümeti; bunun ötesinde, oluşmuş bir kamuoyu, daha doğrusu Yüce Türk Milleti vardı.
O günleri bir hatırlayalım. Ne diyordu Yüce Türk Milleti, ne diyordu Mümin Gençoğlu Taksim Meydanında:
"Ey Jivkov, aklını başına topla; gel, bu gaddarlıktan vazgeç. Gün gelecek sen de gideceksin, senin rejimin de gidecek."
Allah'a çok şükür, işte şimdi Bulgaristan konusunda istediğimiz oldu.
Efendim, ben, Balkan Türkleri Federasyonu Başkanıyım, aynı zamanda milletvekiliyim.
Elbette ki, bu konular, oradan gelecek turistleri de ilgilendiriyor. Bulgaristan'dan gelecekler için duvar konursa, Yugoslavya'dan gelecek turistler de, korkudan gelemeyebilir. Müsaade edin de, bu konuları da arz edeyim... Bu konuları, katiyen politika yapmak için arz etmiyorum.
Demek istiyorum ki, gelin, dış konularda, dış Türkler konusunda beraberce bir fikir alışverişi yapalım. Bulgaristan'daki soydaşlarımızdan Türkiye'ye gelenlerle ilgili elimde dosyalar var. Kusura bakmayın, bunları da arz etmek zorundayım.
Şu dosyaya bakınız;
Dosyada adı geçen kişinin annesi, babası, evlendiği kişi burada; Karacabey'de -Bursalı milletvekillerimiz burada- nikah kıydırmış "Sen turist geldin, vatandaş olmadın, haydi bakalım Kapıkule'ye" denmiş... Tarih : 9.12... 1992 efendim. Buyurun, tetkik edin. Dosya burada. Bu tarihte nikâh kıydırmış; nikâhı ben kıymadım, Karacabey Kaymakamlığı kıymış, evlendirmiş. Evlendirmişsiniz; ama, o kişi turist geldi diye, karısından ayırıp gönderiyorsunuz!
Bir başka dosyada şunlar var;
Annesi, babası ve bir çocuğu Bulgaristan'da kalmış Bursa'da öğretmenlik yapan bir kişi "Sayın Gençoğlu, annemi babamı getiremiyorum, ne olursun bana yardımcı ol" diyor. Göç vizesi alamıyorlar, turist gelirse de "turist geldin" diye geri gönderiyorsunuz! Peki, ne yapsın bu garipler, ne yapsın bu zavallılar?
Üstelik, "Sen Türkiye'deki akrabanı ziyaret etme, anneni babanı görme" diye, akraba ziyaretine gelenlere günde 30, turist olarak gelenlere de günde 70 dolarlık tahdit koyuyorsun. İnsaf edelim...
Politika yapmıyorum, kusura bakmayın, hakikatleri söylüyorum. (Alkışlar) O bakımdan beni lütfen mazur görün.
Şu dosyada adı geçen bir arkadaşım, Bal-Göç'te benimle beraber gece gündüz çalışmıştı. Bulgaristan'a, annesini babasını almaya gitmiş, bana Sofya'dan mektup gönderiyor;
"Mümin Ağabey, ben de seninle beraber yedi sene uğraştım; annemi babamı getiremiyorum, Filibe Konsolosluğu'na beni sokmuyorlar, Allah aşkına bana yardımcı ol" diyor. İşte mektup, yeni...
Tabiî konumuz, hem turizm hem de bunlar. Daha pek çok dosya var; fakat, vaktinizi almak istemiyorum.
Değerli milletvekilleri, soydaş ve göçmen sorunlarıyla ilgili bazı önerilerim oldu. Bunları, 11 Aralık 1991; 19 Mart 1992; 23 Mart 1992 tarihlerinde bu kürsüden siz değerli milletvekillerine söyledim.
Bunun dışında, gerek milletvekili, gerekse Federasyon başkanı olarak, Meclis içinde ve Meclis dışında, soydaş dernek yetkililerinin görüşlerini de alarak, basın toplantıları yaptım.
Bundan kısa bir müddet evvel, yani 12 Kasım 1992 tarihinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi basın salonunda, Türkiye genelindeki soydaş derneklerinin temsilcileriyle bir basın toplantısı yaptım.
Ancak, Bulgaristan'dan gelen ve gelecek olanların sorunlarını, Allah ömür verdiği müddetçe, gerek bu kürsüden, gerek bu kürsü dışından -tüm vatandaşlarım için de aynıdır, geçerlidir- dile getirmeye devam edeceğim.
Sözlerimi bitirirken, bence, turizm, sadece turist ağırlama olmamalıdır; turizmin en önemli ve öncelikli gayesi, ekonomimize katkı sağlaması olmalıdır diyorum.
Bütçenin, Bakanlığa ve ülkemiz turizmine hayırlı ve uğurlu olmasını Cenabı Hak'tan niyaz ediyorum, beni dinlediğiniz için hepinize tekrar saygılar sunuyorum. Teşekkür ederim. (Alkışlar)