PEŞTERE'NİN İZ BIRAKAN SİMALARI - 2.

22 Mayıs 1920'de, Gümülcine'nin Hemitli nahiyesinde kurulan hükümetin başında bu şahıs vardır. Birinci Dünya Savaşı'nın oldubittisi'nden sonra,1920'lerde de hükümet kurma çabaları sürer. Gümülcine civarındaki kurulan hükümet, Batı Trakya'yı ve Rodoplar'ın tümünü kapsar. Ne var ki, boğaz çukuruna kadar borç batağına dalmış, Batı ve Rus emperyalistlerine şartlanmış olan Padişah, bu geçici hükümeti desteklemez ve zamanla dağılmak zorunda kalır.


 

PEŞTERE’NİN İZ BIRAKAN SİMALARI - 2.

Peştereli Tefik BEY:

22 Mayıs 1920'de, Gümülcine'nin Hemitli nahiyesinde kurulan hükümetin başında bu şahıs vardır. Birinci Dünya Savaşı’nın oldubittisi’nden sonra,1920'lerde de hükümet kurma çabaları sürer. Gümülcine civarındaki kurulan hükümet, Batı Trakya’yı ve Rodoplar’ın tümünü kapsar. Ne var ki, boğaz çukuruna kadar borç batağına dalmış, Batı ve Rus emperyalistlerine şartlanmış olan Padişah, bu geçici hükümeti desteklemez ve zamanla dağılmak zorunda kalır.

Tüm bu uğraşılar, şu gerçeği ortaya çıkarıyor ki, Edirne’den tutarak, yüzlerce kilometrelik bir mesafeyi kaplayan Rodoplar ile Akdeniz kıyıları, daha kadim zamanlardan bu yana, birbirlerini tamamlayan unsurlardır. Bu tür gerçekleri dikkate almayan güçlü Batı devletleri, ellerindeki cetvellerle kolayca hudutları çizmişlerdir. Bugün Rodoplar’daki birçok köylerin çayırları, tarlaları hudutların arkasında kalmışlardır.

24 Temmuz 1923'deki Lozan Antlaşması ile, Garbi Trakya Devleti toprakları, Yunanistan'a bırakılır. Ne yazık ki, böyle ünlü bir tarihi şahsın şimdilerde ne ismi, ne de cismi var ortalıklarda. Gelecek nesiller ve tarih kitapları onun gibi ileri giden ünlü kişileri bilmesinde yara var mı, yok mu?

Hakkı OCAKOĞLU:

1878 Rus-Osmanlı savaşı sonucu, Hakkı Ocakoğlu sülalesini de göçe tabi tutmuştur. İzmir kentine yerleşen Peştereli, araştırmacı - yazar Ali Kemal Balkanlı’ya göre, Yeni asır gazetenin ilk kurucularından biridir.

Ocakoğlu sülalesinin hala Fotan köyü ve Peştere’de hısımları mevcuttur. Ne var ki onlar, kendi ileri giden şahsın varlığından haberdar değiller. Bu gazete günümüze dek dimdik ayaktadır, hala İzmir’deki ve civarında okuyucularıyla buluşmaktadır. Peştereliler için bir gurur vesilesi midir, yoksa o da unutulanlar listesinde mi olmalı?

Ali Kemal BALKANLI:

1900 yılında İstanbul'da doğdu. Ailesi Bulgaristan'ın Tırnova şehrindendir. Türk-Rus Harbinden sonra İstanbul'a göç eden ailenin oğlu Osman Nuri Bey (Ali Kemal'in babası), İstanbul'da Mekteb-i Mülkiye'den mezun olup, Anadolu'nun bir çok şehrinde memurluk yaptı. Bolu valisi iken Yunanlıların işgali nedeniyle Bulgaristan'a giderek, Şumnu "Nüvvab"ında hayatının sonuna kadar hocalık yaptı. Osman Nuri Bey, İstanbul'da öğrenciliği yıllarında evlendi ve 1900 tarihinde doğan Ali Kemal'i Filibe'ye, dedesinin (Ali Kemal'in annesinin babası) yanına gönderdi. Ali Kemal, ilkokulu Filibe'de bitirdi. Orta öğrenimini ise İstanbul ve Anadolu şehirlerinde tamamladı. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olduktan sonra, İtalya'da "Victorio Alfieri" Yüksek okulunda İtalyan Dili ve Edebiyatı üzerinde 4 yıl yüksek öğrenim gördü, aynı zamanda da Türkiye'nin Roma Büyükelçiliği'nde memur olarak çalıştı.

İtalya'dan dönünce, 1922 tarihinde, Bulgaristan'a gitti. Güney Bulgaristan'ın Peştere, Hasköy, Harmanlı ve Kırcaali Türk okullarında öğretmenlik ve müdürlük yaptı. Filibe'ye yerleşti. Sofya'da çıkan "Dostluk" gazetesinin başmuharriri ve idare müdürü olarak çalıştı (1926-1930). Yine Sofya'da çıkan "Çiftçi Kurtuluşu" gazetesinde de bir süre başyazar ve idare müdürü olarak görev yaptı. 1934-1936 yıllarında "Balkan Postası" gazetesinin sahibi ve baş muhabirliğini üstlendi.

Bu yıllarda Ali Kemal, birçok ilk ve ortaokul ders kitabı yazdı. En önemli eseri, 1932'de Filibe'de yayımladığı "Yeni Türk Lügati" olmuştur. Bu değerli eser yıllar boyu Bulgaristan Türk aydınlarının temel kılavuzu oldu. Başka eserleriyle de Bulgaristan Türk ve Müslümanlarının kültürüne büyük hizmetlerde bulundu. 1937-de Bulgarların baskısıyla Türkiye'ye gelen Ali Kemal Balkanlı, Maliye Bakanlığında görev yaptı. 1955-te de emekliye ayrıldı. Türkiye'de "İslâm" dergisini çıkardı ve değerli eserler yazdı. 1986'da "Şarkî Rumeli ve Buradaki Türkler" adlı eserini yayımladı. Bulgaristan yazarları arasında ilk romancı olarak da bilinmelidir. Romanı “ALEV VE KÜL” edebiyat sahasında bir ilktir.

“Şarkî Rumeli ve Buradaki Türkler" eserinde Peştere ve yöredeki Türklerin hayatını kaleme almıştır.

1992’de hayata gözlerini yuman Ali Kemal, sözde değil, özde bir Türktür. Onun onurlu, hizmet dolu yaşamı, tüm Türk dünyası için örnek olup, romanlara, filmlere dahi sığınmayacak mahiyettedir.

Emel BALIKÇI,

Peştere

Bakmadan Geçme