Örülmüş Duvarlar - Mehmet Karahüseyinov

Bir yerden bir şey çalınırsa / Biri yıkılmışsa eğer / Birine kelepçe vurulmuşsa / Suçlu olan benim, ben!

Mehmet KARAHÜSEYİNOV

***

SUÇLU

Bir yerden bir şey çalınırsa

Biri yıkılmışsa eğer

Birine kelepçe vurulmuşsa

Suçlu olan benim, ben!

 

Eğer bir kişi hastalanmışsa

Eğer bir yerde biri ölüyorsa

Sessiz ve pisipisine gidiyorsa

Suçlu olan benim, ben!

 

Biri nefretle doluysa

Eğer alçaklar kutsanırsa

Eğer biri kimseyi sevmiyorsa

Eğer ikiyüzlüler varsa

Namussuz yükseliyorsa eğer

Suçlu olan benim, ben, ben, ben!

1983

 

***

ÖRÜLMÜŞ DUVARLAR

Dört kapıya da duvar ördüm

Güvence ekip, yalan biçtim

Gözlerinde yaş parlıyorsa

Alnın omzumda değil.

 

Dört duvar arasına kapandım

Yanıldım bu kadar açılmakla

Sana kıskanç geceler, hızlı günler vaat ettim

İki yolum var benim: aşağı ve yukarı.

 

Kulaklarımda çınlıyor sesin

Her şey harcanmış olamaz

– Özlenen aşk, yaşanmamış his

Müzikten çatlamış piyano.

1984

 

***

KEHANETLERİM

Neden gerçek oluyor kötü kehanetlerim?

Çöküyor sürekli oyduğum kristal mâbet

Birinin pervasızca alçaklığı yüzünden

- Yalnız geçiyorsun bir sürünün karşısına

Son gömleği de sıyırıyorlar üstünden....

Neden gerçek oluyor kötü kehanetlerim?

İzlerim siliniyor bataklıkta hemen

Batak kardeleni bir av yemidir

- Gelip sokulur bakışlarımıza yerden

Kovulmuş bir dişi mahlûk gibi...

Neden gerçek oluyor kötü kehanetlerim?

Senin için tehlikelidir benim dünyam

Lâkin anılardan nereye kaçarsın

Yanmış ütülmüş kızılcık sopası gibi

Bu kentin her yerinde ben varım...

1985

 

***

YALNIZLIK

Tramvayda yalnızlık kaynıyor

Kimseler tanımıyor kimseyi

Hindistan’da mı Malaya’da mı

Bir inek sakince ilerliyor...

Ben mi cennetteyim, cennet mi bende-

Kimseye şapka indirmiyorum

Ben mi Şiva’yım,

Sen mi Kali’sin

Bu hiçlikte bunu sana kim söylesin?

Ve yalnızlık geliyor mu geliyor

Hapşırsan da, öksürsen de geliyor

Kaplan gibi böğürsen de duyan yok

Her şey su ve her şey ateş olmuş...

1988

Bakmadan Geçme