Ne oldu şimdi?

* İnat edercesine gidip şapur şupur Bulgaristan'ı ele geçirmiş mafyanın yanaklarından öpüyordu... * Ne oldu şimdi?  Türkiye'yi ve göçmenleri birer korkuluk olarak işaret ediyordunuz * Bu seçimlerin kaybedenleri arasında, 'birlik ve beraberlik' çığırtkanlığı yapanlar ön sırada yer almakta.* Bizler, kahpe kızıl totalitarizmi yere devirdik de geldik ana vatana.

PAYLAŞ

Bu sefer biraz eksperimental hareket ettik ve iki hafta boyunca tamamen suskun kaldık, çünkü bizler anti DPS tarzda yazdıkça, bazı kimseler ise  zıt görüşe kapılıp tam tersini yapıyordu ve adeta inat edercesine gidip şapur şupur Bulgaristan'ı ele geçirmiş mafyanın yanaklarından öpüyordu...

Bizim bildiğimiz mafyanın ise ne yanağı öpülür ne de eli.

El, etek ve yanak öpe öpe ulaştığımız son nokta ortada.

Bir toplum olarak kullanıldık ve en sonunda rezil rüsvan olmaktayız.

Şimdilerde Şişmanço korkudan sıçan deliğinde gizlenmekte, diğer onursuz ise çaresizlikten dondurmacı olmuş ve çit arkalarından bizim sokaktan gelip geçene birer külah dondurma ısmarlamakta.

Ama yemezler artık...

Hani düne kadar sizler porsiyon porsiyon "dondurma" dağıtıyordunuz.

Ne oldu şimdi? 

Türkiye'yi ve göçmenleri birer korkuluk olarak işaret ediliyordunuz.

Bilinçli şekilde Bulgar halkına korku saldınız.

Bizim için söylenmedik ve yazılmadık kötü söz kalmadı ama sonuçta görüldü ki, göçmen çoğunluğu artık tamamen sağduyulu hareket edebiliyor ve memlekette olup biteni doğru şekilde okuyabiliyor.

Türkiye Cumhuriyeti devleti tarafsızlığını korudu ve hiç bir şekilde Bulgaristan'daki seçimlere müdahale etmedi.

Bulgar medyaları ise ne denli bir hızla seçim öncesi karalama kampanyası yürütmüşlerdi...

Bu seçimlerin kaybedenleri arasında, "birlik ve beraberlik" çığırtkanlığı yapanlar ön sırada yer almakta.

Böylece halkımızdan ne denli uzaklaştıkları ve koptukları bir kere daha ispatlanmış oldu.

Çağdışı totaliterlik çalımları ile göçmenleri asla hizaya sokmanız mümkün gözükmüyor.

Bizler, kahpe kızıl totalitarizmi yere devirdik de geldik ana vatana.

Aynı zorba rejimin günümüzdeki uzantıları ise bizim için yok hükmündedir...

Mevcut siyasi durumu siyah gözlükle ve yanlış okuyanlar değil, asıl suskun kalmayı tercih eden göçmen çoğunluğu gerçek ve temiz birlik ve beraberlikten yanadır ama ilk önce Türk partisinin mevcut yönetim kadrosu kökünden temizlenmeli, çünkü kendileri yıllar boyu başka güçlerin emrinde birer piyondur ve günümüzün gereksinimler çözümüne yanaşmamaktadırlar.

Halbuki, bizim çözüm bekleyen o kadar çok problemimiz var ki...

Şimdi sormak isteriz;

- Hani nerede o 150 bin göçmen oyu?

- Hani göçmenlerin yüzde 80 seçime katılacaktı?

- Hani birlik ve beraberliğimizi sizler sağlayacaktınız?

*

Henüz resmi seçim sonuçlarının tamamı elimize ulaşmadığından dolayı daha kapsamlı bir analiz yapamıyoruz...

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN