MUHALEFET DEVŞİREN HAİNLERE MANİFESTOM

Tüm kaleler açılan tek bir gedikten düşer. Tüm fetihler bir gedikle gerçekleşir. Tüm fetihlerde ufak bir köprübaşı tutulur. Almanya işgalinden kurtarılacak Fransa kıyılarına, Amerikalıların yaptığı Normandiya çıkarması da ufacık bir yerden başlamıştı.

MUHALEFET DEVŞİREN HAİNLERE MANİFESTOM

Bu ülkenin ekmeğini yiyip, Bulgaristan'daki derin devletin partisi olan DPS'yi desteklemek için ta oralara giden ve dahası milliyetçi bir partide milliyetçilik kesenleri ve sonra da Türkiye'nin partisi Bulgaristan seçimlerini kaybetti diye sevinen aynı zavallıları anlayamazsınız.

Asla da anlamaya çalışmıyoruz. Kanı bozuk olmayan kimsenin de bunu anlayacağını sanmıyoruz. Sırf muhalefet olsun diye kendi milletinin yüzyıllık çıkarlarına kör kalan bu ahmaklara artık şu mesajı veriyoruz;

Bu ülkede bu insanların yüzüne bakıyorsunuz. Bu insanların milliyetçi duyguları hürmetine elinize mikrofon veriliyor ve bu insanların kaderini elinde tutan devletin politikaları ile bir şeyler yapılmaya çalışıldı.

Yanlış ya da doğru.

Neydi dediğiniz? Ak Parti'nin partisi Bulgaristan seçimlerini kaybetmişmiş! Öyle mi?

Siz burada dahi doğru safta durmayı bilmiyor ve kaybettiğimizi iddia ederken, buna sevinip kısır fikirleriniz ve ebedi muhalefetinize sebep devşirmeye çalışıyorsunuz.

Ak Parti ayrıdır, dış mesele, hele ki Balkanlar apayrı...

Anlamadığınız şudur; Aslında kaybettiğimiz bir şey yok.

Kurulan ve daha kurulduğu ilk safhada yeni model Bulgar derin devletinin çeyrek asırlık hizmetkarı olan partiden oy koparan bir başarı gerçeği vardır.

Bizler buna Türk deyişi ile "surda gedik açmak" deriz.

Tüm kaleler açılan tek bir gedikten düşer. Tüm fetihler bir gedikle gerçekleşir. Tüm fetihlerde ufak bir köprübaşı tutulur. Almanya işgalinden kurtarılacak Fransa kıyılarına, Amerikalıların yaptığı Normandiya çıkarması da ufacık bir yerden başlamıştı.

Fethettiğimiz nereyi şehitsiz aldık ki?

Sırf Girit adasında bile 245 bin şehitten bahsedilir. 24 yıl boyunca süren kuşatma ve 245 bin şehit...

Bilir misiniz? Bu zevzekler o dönem yaşasalardı Konya'dan dışarı çıkamazlardı. Balkanlar söz konusu olduğunda mangalda kül bırakmayan bu serseri emekliler takımından bahsediyoruz. Hepiniz anladınız onların kim olduklarını...

Bunlar ne surda açılan kutlu gediklerden, ne de köprübaşını ele geçirmekten anlarlar.

Tuttuğunuz köprübaşı bazen büyük bedeller ödenerek alınır. Kıbrıs'ta Girne'deki Karaoğlanoğlu kumsalında, karaya çıktığımızda onca Mehmetçiğin üzerine yağmur gibi sıkılan makinalı tüfeğin ilk gürültüsü ve yere düşen canlarla caysa idik, Kıbrıs kurtarılır mıydı?

Caymadık ve beş parmak dağlarının ardına geçmeyi hedefledik, ne pahasına olursa olsun bunu umduk ve başardık.

Kıbrıs devleti bugün bu yüzden var.

Köprübaşı, bir askeri terimdir. Çıkarma yapılan kıyıdır. Surda açılan delik hükmündedir. Arkadan gelen insan seli ve kararlılığınız ne kadar devam ederse, o kadar başarılı olursunuz. Karşı tarafın ise tek silahı sizi bezdirmektir. İçinizdeki bazı etki ajanlarını kullanarak sizi demoralize etmek, gereksiz işler yaptığınızla itham etmektir onun işi. Kayıplarınızı kamuoyuna duyurur, biri beş yapar, harcanan kaynaklardan bahseder, hatta ve hatta bizim burada ne işimiz var ki? Noktasına bile getirebilirler meseleleri.

Daha ileride farklı şeyler de görebiliriz. Belki yer yer milletçe geri çekildiğimizi de, işte o vakit bu DPS şakşakçıları ve gönüllü piyonlar basacaklar narayı; "Türkiye kaybetmeye devam ediyor!" diye...

Ama bilmedikleri şey okun yayının geriye çekilmesinin okun geriye gideceğinin değil, daha güçlü fırlayacağının, daha uzağa gitme enerjisi ile öne atılacağının habercisi olduğudur.

Şu anda pazuları her noktada geri çekiyoruz. Göreceğiniz hiç bir şeyde ileri atak göremezsiniz. Surda gedikler açıp köprübaşı tutma zamanıdır zaman.

Hasılı kelam, "Dost" henüz bir yaşını bile doldurmamış bir parti.

Aldığı sonuç da, surda açılan gediğe göre hayli geniş bir gedik denebilecek bir orandır; %2,85.

Bulgar derin devletinin her türlü engeline rağmen; 100 bin oy.

Türkiye nüfusu ile kıyaslarsanız bir milyon oya eşittir. Zira Bulgaristan nüfusunun tam olarak on katı kadarız.

Unutmadan, Girit'i tam 24 yıl kuşattık demiştik.

Sonu da fetih olmuştu. Çünkü inandık ve o fetih uğrunda onca canı ve kaynağı harcadık.

Gelelim bu gereksiz emekliler sirkine!

Sirk diyoruz, zira insani vasfını kaybetmiş ve gözlerini hırs bürümüş, bu çeşit çeşit hayvanın aynı ortamda olduğu mekan sadece sirk olabilir.

Ey cahiller takımı!

Sözde stratejik araştırma merkezi ismi takarak senelerdir aradığı saygıyı göremeyen ve şimdi bir fetöcü eksik eteğin peşinde ikbal arayan pislikler sürüsü, ey hain oğlu hainler!

Türkiye kaybetti demek? Kaybetmedik. Ama bilin ki, Türkiye kaybederse siz de kazanmayacaksınız!

Bu ülke tüm bu oyunları bozup kazandığında ise kazananlar arasında poz vermek istediğinizde kulağınızdan tutup rezil etme sırası bize gelecek. Belki de buna hiç gerek kalmayacaktır.

Siz zaten kendi kendinizi bitiriyorsunuz...

Ne demişti Necip Fazıl;

"Surda bir gedik açtık; mukaddes mi mukaddes!

ey kahpe rüzgâr, artık ne yandan esersen es!"

Bora Tamer,

Sofya

Bakmadan Geçme