MEĞER , BAY TOŞO'YU ZİYARET ETMİŞTİ…
Bana önceki gün Todor Jivkov ile görüştüğünü anlattı. Vilasına gitmiş, beraber kahve içip, konuşmuşlar. Hatta, Todor Jivkov ona son kitabını hediye etmişti. Hem de Türkçe ön sözle imzalayarak. Ben bu haber karşısında şaşırıp, dona kalmıştım.
MEĞER , BAY TOŞO’YU ZİYARET ETMİŞTİ…
Bundan 20 yıl önce, Filip Dimitrov, başkanlığındaki hükümetin düşürülmesi, bir tek Meclisin işi değildi, tesadüfü bir rastlantı da değildi. Bu bir ülkenin ulusal çıkarlarına ve demokrasiye karşı gerçekleştirilmiş bir konspirativ eylemdi.
Parlameto seçimlerinde, SDS - 110 , BSP - 106 ve DPS -26 deputat çıkarmıştı. Biz, DPS olarak her iki parti ile ortaklaşa hükümet kurabilirdik ama o dönemde komünistlere karşı sıcak bir yaklaşım bulunmuyordu. SDS ile bir takım görüşmelerimiz oldu ve akabinde dört günlük bir suskunluk hakimdi.
Ahmet Doğan, bir gün parti merkezine gülen yüzle geldi ve bana önceki gün Todor Jivkov ile görüştüğünü anlattı. Vilasına gitmiş, beraber kahve içip, konuşmuşlar. Hatta, Todor Jivkov ona son kitabını hediye etmişti. Hem de Türkçe ön sözle imzalayarak. Ben bu haber karşısında şaşırıp, dona kalmıştım. Kitabın ön sayfasında şöyle yazıyordu; “Geleceğin büyük siyasetçisi ve benim yakın arkadaşım Ahmet Doğan'a, saygılarımla!" Her şey orijinaldi, Jivkov'un Türkçe el yazısı ve imzası bile...
O anda adeta şaşkınlığımı gizleyemiyordum, çünkü bu tür bir senaryoyu hayal bile edemiyordum. Bu karanlık ve geçici dönemde, birileri bu tür bir buluşmayın gerçekleşmesine önceden zemin hazırlamıştı. Bir nevi katil ve kurbanın görüşmesiydi bu. Daha önceden Türkçe yazı bile hazırlanmıştı.
Aynı zamanda bizim partimizde komünizm karşıtlığı had safhaya ulaşmış durumdaydı. Bundan dolayı, Ahmet Doğan'a hiç çekinmeden şunu sordum;" Eğer bizim insanlarımız, sizin Todor Jivkov ile görüştüğünüzü anlarlarsa, bunu onlara nasıl izah ederiz?" Ahmet Doğan, hiç umursamadan, bana şu cevabı verdi;" Beni kimse görmedi, kimsenin de bu görüşme hakkında bir bilgisi olmayacak."
Ama hiç de öyle olmadı. Sadece birkaç gün sonra, bütün merkez medya bu ikili görüşmeyi yansıttı.
Filip Dimitrov hükümetine, DPS adına iki Bulgarı yerleştirdik, kısa bir zaman sonra da bu hükümeti düşürdük. Başkalarının isteği bu yöndeydi...
Osman OKTAY